Uzun yıllar sözü edilmeye dahi gerek
duyulmayan, ama 1950'de Demokrat
Parti iktidarıyla toparlanma emareleri
gösteren Türkiye'nin palazlanmasını
engellemek için Batının alelacele
uydurduğu;
"Osmanlı'nın kendi tebaası olan
Ermenilere 'Soykırım' uyguladığına
ilişkin iddialar" ne yazık ki içimizden
bazıları tarafından da destekleniyor;
Bazı Köşe Yazarlarınca…
Bazı Danışman Bozuntularınca…
Bazı Partilerin mevcut kadrolarınca…
…
Bu pis tuzağa düşen;
Bu ülkede yaşamakta olan…
Bu topraklardan nemalanan…
Ama hainlikte sınır tanımayanları
gördükçe, bu çirkef propagandanın
global ölçekteki beyin yıkama gücü
daha iyi anlaşılıyor!
…
Irkî mülahazalara hiçbir zaman
yönetiminde yer vermeyen Osmanlı
Devleti'nin, soylarını kurutmak için
Ermenileri öldürdüğü anlamına gelen
'Soykırım' ithamı sadece tarihi
gerçeklerle bağdaşmamakla kalmayıp,
bugün bu topraklarda Osmanlı torunu
olarak yaşam sürdüren tüm toplumu
vebal altında bırakır niteliktedir;
İftiradır…
Adiliktir…
…
Ayrıca, Ermenilere 'millet-i sadıka'
unvanı veren bir büyük devlete karşı
yıllar sonra yöneltilen bu itham;
Tarihi bir nankörlüktür!
…
Elbet kendini bilen bazıları hariç ama
'bu hain propagandaya alenen destek
veren Ermeni taifesinin' şu an çeşitli
partilerden vekil adayı yapılmaları ya
da bazı üst düzey politikacılarla kol
kola konumda bulunmaları, vahameti
daha da artırmaktadır…
…
Nasıl ki;
Kasap 'masat'a dikkat etmelidir…
Toplum değerlerine saygılı politikacı
da böylesi 'gaflete' düşmemelidir!
…
Devletin zirvesinden son derece iyi
niyetle yapılan 'elele tutuşma'
çağrılarının olumlu netice vermesini
tüm toplum olarak elbette dileriz…
Ancak, bunun da sonuçsuz kalması
durumunda, bu iftira kampanyasıyla
mücadelede yeni açılımların şart
olduğunu da ifade etmek isteriz…
…
Soykırım yaygarasına karşı Türkiye
de 'fırsatın ellerine geçtiğini düşünüp
işgalci güçlerle birlik olarak, Taşnak
Çeteleri oluşturup yöredeki Türkleri
acımasızca katleden günümüz
Ermenilerinin dedelerini' uluslar arası
alanda, delilleriyle-vahşi eylemleriyle
suçlayabilmelidir;
İhanet-kalleşlik ile…
Katliam-işkence-zulüm ile…
Kafatasçılık ve soykırım ile…
…
Ermeni tarafı madem belgelerini
gizlemekte ısrarlıdır, o zaman tek
taraflı olarak Osmanlı Arşivi, dünya
çapında otoritesi tartışmasız olan bir
uzmanlar heyetine açılmalıdır;
Gelsinler, incelesinler!
Sonucu dünyanın bilgisine sunsunlar!
…
Kendini müdafaa etmek zorunluluğu
bu kez Ermeni Diasporasına kalsın,
Türkiye de böylece golünü atsın…
…
Yoksa..
Yıllar boyu diplomatlarımızın Ermeni
Asala katillerince hunharca katli
yetmezmiş gibi, üstüne üstlük mağdur
pozlarında sergiledikleri fitne fücür ve
batılı hakemlerin tarafgir tutumlarıyla
filelerimiz delik deşik olacaktır!
…
Uzattığımız el bu kez de sıkılmazsa;
'Sırf Savunmada' kalmanın…
'Yumuşak Mesaj' vermenin…
'Yunus'tan 'Mevlâna'dan beyitler
dile getirip hainin kalp gözünü
açmaya çalışmanın 'boşuna gayret'
olduğu da iyiden iyiye anlaşılacaktır!
…
Atasözleri daima doğruyu ifade eder;
Nush (nasihat) ile uslanmayanı
etmeli tekdir (azarlamak)…
Tekdir ile uslanmayanın hakkı
kötektir!