Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 12 Eylül 2017

Burçların Yaşlılıkları-1

Cebinde paran, altında araban, Çeşme'de yazlığın, yanında insanın yoksa yine tatlıdır, yine hoş! Yaşlılık dediğin; heybeni bir ömürle doldurduğun, boş bulduğun yerlere tecrübe kondurduğun, merdiveni az, yokuşu iniş bir yer bulup oturduğun, yan gelip yatma, keyfine bakma yeridir! Burçların yaşlılıklarında bakalım ne umduk, neler bulduk?

Koç: Gençliğini süratle yaşamış, girişimler içinde uzun atlamalar yapmış, göz açıp kapamış, geçmiş zaman geride kalmış, Koç oldukça yaş almıştır! Koç bu; macerası bol, gözü kara, köşe koltuğu olup evinde oturacağını sananları asfaltta düelloya bekler, tek teker namını kimselere yar etmez! Hızlı ve bandanalı arkadaşlarıyla, asfaltın pasını siler, "Yaş geçti iş bitti mi sandınız?" dercesine, ortalığı toza dumana katar!
Koç'ta bu galibiyet sevdası varken yaşlanıp pistleri boş bırakmaz, en kötü ihtimalle tavla müsabakalarında gelenin gidenin ifadesini alır.
Boğa: Tüm gençliğini en konforlu olabileceği zemini yaratmaya yatırmış, arada bir rahatını bozmuş çalışmış, kestirme yolların mucidi olmuş Boğa, güven iklimini hapsettiği tüm keseleri cebinde, yaşlılığın sefasını sürer!
Sanata olan merakı, yaşamının her köşesine zamanla sızmış, görenlerin imrendiği, tasarım ödüllü bir ömür; zevkte, keyifte geçmiştir.
Gençliğinde yaptığı yatırımlarla ihya olmuş, yaşam kolaylaştırma fikirlerini bir bir hayata geçirmiştir. Şimdi bacaklarını uzatma, geniş geniş yaşama, çamurdan çömlekler, yağlı boyadan tablolar yapma vaktidir!
İkizler: Torunlarına anlatacak yüzlerce hikayesi, kalabalık mı kalabalık sosyal çevresiyle davetlerden beri gelmez, elinden kahvesi, dilinden sohbeti eksik olmaz! İkizler'in hızlı zamanlarında dansöze dönen kaşı gözü bir türlü yerine oturmaz, torunlara taş çıkaran maceralarıyla, "Siz buna yaşamak mı diyorsunuz" der, tebessümle geçmişini yad eder, çalımına şöyle bir iç geçirir! Hemen kalkar, "Ne varmış canım benim yaşımda?" der, yanında yöresinde kimseler yoksa, sarılır telefonuna başlar laklağına!
Yengeç: Ebeveynlerini sonsuza uğurlayan, anılarını ilk günkü tazeliğinde kalbinde saklayan, babacığının köşe koltuğunu bugünlere taşıyan Yengeç; torunlarının ziyaretiyle sevinçlere, evlatlarının alakasıyla duygulara boğulur! Canı sevgilisinin eli elinde, evlatlarının huzuru yerinde, Yengeç'in mutluluğu diyecek olmayan yerdedir!
Annesinden yadigâr küpelerini takar, kocaman kanatlarını açar, köklerinin harikalığına, ailesinin mutluluğuna bakar, övünçle yaşar!
Aslan: Aslan burnu düşse hala eğilip almayan, zevkine düşkünlüğüyle tüm kuşaklara nam salan, en şımarık torunların gösterişli anneannesi! Nereden bulunur böylesi? Süt banyolarından mı bahsedelim, uzak doğu masajlarından mı, metrelerce sarındığı kolyelerinden mi, altın kaplama telefonlarından mı? Hizmetkarlarına yenilerini katmış, saygınlığına torunlarının minik yüreklerinden eklemeler yapmış, yollarına güller seren eşiyle dillerden dillere dolanmış Aslan, en güzel yıllarını sefa içinde geçirir!

YARIN: BAŞAK, TERAZİ, AKREP, YAY, KOVA VE BALIK BURCU

Kaynak: askmoyra.com

EYVAH
Kamyon şoförü soluk soluğa karakola girdi:
-Bu bölgede siyah bir inek var mı?
Polis: Yok Şoför: Siyah bir at?
Polis: Yok Şoför: Siyah çoban köpekleri?
Polis: Yok Şoför: O zaman papazı ezdim..!!!

HASTA TEMEL
Temel doktora gitmiş:
-Çok hastayım doktor, vücudumun neresine dokunsam berbat canım yanıyor!
Doktor Temel'i bir güzel muayene ettikten sonra:
-Ben pek bir hastalık bulamadım.Vücudunuz gayet iyi durumda. Hatta "Sapasağlamsınız." Bunun üzerine Temel:
-Olur mu doktor bey!!?? Nereme dokunsam acıdan ölüyorum!
Diyerek parmağının ucuyla başına dokunmuş -Of of of!
Sonra göğsüne parmağını basmış:
-Ay ay aay ! daha sonra beline ve bacağına:
-vay vay vayyy!
Parmağını neresine dokundursa acıyla irkiliyor feryat figan diyormuş.
Doktor daha fazla dayanamayıp:
- Ver bakalım şu elini! diyerek Temel'in elini muayene ettiğinde birde ne görsün??!!
Temel'in parmağı kırık....

AlkışlıYorum
Sevgilim "Canın mı sıkkın?" diye soruyor, ben de sitemde bulunmak için, "Ya sorma, beni hiç aramayan bir sevgilim var" diyorum. Cevap gecikmiyor: "Kim lan o?" Üzerine alınmadığına göre problem yok demektir!