Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 8 Eylül 2017

Hamile erkek olsaydı

Erkekler hamile kalsaydı...
Bu yazıyı kadınların bayılarak okuyacağından eminim. Bakalım erkekler hamile kalsa ne olurdu?
Misal bir kadının şişmiş karnı sevilip 'Bebişimiz burda aman da aman' tarzı cümleler kurulabilir, ama bunu kıllı bir göbekte yapmak aynı etkiyi vermez.
Hamilelik sürecini değil de ola ki sezaryene yetişmeye çalışırken trafikte kalırsa o "Erkeğin" sonunu düşündüğüm hadiseler kumpanyasıdır.
Halı sahada problem çıkabilir.
-Mahmut oynuyorsun dimi yarınki maçta yazıyorum seni de?
-Abi 2 aylık hamileyim ben bilmion mu?
- Hadi yaa 9 ay sahalardan uzaksın yani.
-Ühüüü sorma sormaaa ay bak duygulandım şimdi, başlıcam böle işe yaaa.
-Selim maça gelemiyor abi, hamileymiş...
- Çağırın olum, kaleye geçer ya!
Aşerme konuları da hayli ilginç olurdu sanırım;
-Hanım git bana içecek birşeyler al aşeriyorum galiba.
Hee bir de yanına kavun peynir getir.
-Kavunu kış günü nerden bulacam Muharrem.
-Ne biliim onu da mı ben düşünüceğim git bul bi yerden. Aşeriyorum diyorum anlamıyor musun be kadın?
-Pis herif. Kendi aralarındaki muhabbetlerde değişirdi.
-Ben içmiyim arkadaşlar.
-Niye ya sende koyverdin iki muhabbet edecez.
-Yok yok içmiyim.
-Hayırdır hamilemisin lan.
-Ya evet kazayla oldu.
-Hap falan kullansaydın be abi, sen mi emziricen?
Muhtemelen değişken duygular sebebiyle üçüncü dünya savaşı da çıkabilirdi.

​BABALAR
Anne dışarıda alışverişteydi.
İki buçuk yaşındaki bebeğe babası gözkulak oluyordu.
Aslında bu pek de zor bir şey değildi.
Yavrucak halının üzerinde 'çay seti' oyuncağıyla oynarken baba da koltuğunda gazetesini okuyor, ara sıra da bebeğinin kendisine -çay seti oyuncağının minik plastik fincanlarıyla- ikram ettiği suları çay niyetine içerek oyuna iştirak ediyordu.
Derken anne eve geldi.
Baba anneye sus işareti yapıp, bebeği izlemesini istedi. Bu çok şirin hareketini annenin de görmesini istiyordu.
Anne, bebeğin elinde çay fincanıyla salondan çıkıp, biraz sonra içi su dolu olarak babasına getirmesini ve babanın da onu çaymış gibi içmesini seyretti.
Sonra gayet sakin bir tavırla elindekilerle mutfağa geçerken eşine seslendi:
'Uzanabildiği tek su kaynağının klozet olduğunu biliyorsun, değil mi?'

ALZHEİMER KAYNANA
Beni oldum olası sevmeyen kaynanamın Alzheimer hastası olduğunu, oğlunu babası, kızını annesi zannettiğini, kimseyi tanımadığını, boş boş baktığını, durumunun kötüye gittiğini, inadı bırakıp ziyaretine gitmemi isteyen biricik karımı kıramayıp kayınvalidemin yanına gittiğimde yüzüme baktı ve ''Geberesice hangi yüzle geldin, kızıma çok çektirdin!'' sen diye bağırdı.
Vallahi de tadını işte beni.

​ÜÇ KİŞİLİK BİSİKLET
Temel Almanya da polis memuruymuş.
Bir gün bisiklete binen bir papaz kırmızı ışıkta geçmiş.
Temel papaza:
- Kırmızı ışıkta geçtiniz size ceza keseceğim demiş.
Papaz :
- Sen ne diyorsun benim sağ kolumda İsa sol kolumda Meryem var demiş.
Temel:
- Ya demek bisiklete üç kişi binmişsiniz ha size daha fazla ceza kesmek zorundayım demiş.

AlkışlıYorum
Yetişmem gereken bir toplantıdan dolayı hiç istemesem de trafik içinde slalom yapar gibi sürüyorum arabamı. Bir ara yolun en sağında duran ekip arabası gözüme çarpıyor ama zaten görmüşlerdir, iş işten geçti diye devam ediyorum.
Biraz daha ilerleyince başka bir trafik ekibi durduruyor. Cama yaklaşan yurdum polisi cümle kurmama bile gerek bırakmayacak sözleri söylüyor, "Beyefendi iyi günler, kusura bakmayın şovunuzu durdurduk ama 2 km gerideki ekip aracındaki arkadaşlar hareketleri çok beğenmiş, bu anı ölümsüzleştirmek istediler..."