Lütfi Albayrak

LÜTFİ ALBAYRAK

Tarihi 4 Eylül 2017

Bayram tatilinde bile çalışanların bildiği şeyler

Ekmek parası, bayram seyran dinlemiyor. Tatile gidenler bizi hiç anlamıyor.
1- Herkesin tatil yaptığı o günlerde işe giderken daha bir stresli olursun. Ayakların işe gitse de, ruhun seni geriye sürükler.
2- Toplu taşıma araçları da normal zamana göre boştur. Şehir adeta sana kalmıştır.
3- Çalışasın hiç yoktur. Zaman da bir türlü geçmek bilmez zaten.
4- O sırada plajda şezlongunun üstünde keyif yapan insanlardan olmadığından isyan edesin gelir.
5- Mesela patronuna, odasına gidip, "Niye herkes tatil yaparken biz çalışıyoruz?" diye sormak istersin.
6- Ama tabii patron da o tatil yapanların arasındadır. Gitsen de odayı kilitli bulur, istesen de içeriye giremezsin.
7- Instagram'a, Facebook'a bakasın gelmez. Her taraf deniz, kum, güneş, tatil fotoğraflarıyla doludur çünkü. Onlara denizin, kumun, güneşin yolları; bize beton asfaltlar.
8- Yani başkaları deniz kenarında dalgaların vücuduna çarpmasıyla serinlerken, sen işyerindeki vantilatörle serinlemeye çalışırsın.
9- Hizmet sektöründe çalışıyorsan eğer tatilde diğer çalışanlara göre çok daha yoğun olursun.
Bu da şartlara küfretmen için yeterli bir sebeptir.
10- Bir de üstüne egoist müşterilerin gereksiz sözleriyle mücadele etmek var. Ve sakin kalmak için oldukça büyük çaba sarfedersin.
11- Herkes 10 gün tatil yaparken, sana bayramda 1 gün izin verilir. Bunu da büyük bir lütufmuş gibi sunarlar.
12- O tek 1 günü de kendine ayıramaz, akrabalarla bayramlaşarak geçirirsin.
13- Bu süre zarfında makineleştiği hissedersin. Sadece çalışmak için bu dünyaya geldiğini düşünmeye başlarsın.
14- Eve yorgun argın dönerken; bir arkadaşını arayıp 'Dışarıya çıksam mı?' diye düşünürsün ama sonra hepsinin tatilde olduğu gelir aklına.
15- Şeker toplayan, torpil patlatan, bayramlarda dışarıda oynayan çocuklara bile özenirsin.
Onlar gibi özgür olmak istersin.
16- Vee tabii kaçınılmaz son;
'Nerede o eski bayramlar' diye düşünür, iç geçirirsin. Çünkü bunu söylemeye en çok hakkı olan kişi sensin.
Gerçekten de önceki bayramlardaki gibi rahat olmayı özlersin... onedio.com

AlkışlıYorum
Evde sadece kocamla ben çay içeriz; üstelik ciddi anlamda da tiryakisiyiz. Yıllar yıllar önce çayı demler, tepsiye dantel serer, bardakları tabaklarıyla, şeker ve kaşıkla birlikte dizayn edip öyle servis yapardım. Sonra sadece ikimiz içtiğimiz için, tek demlikle daha lezzetli olduğu için -cidden amaçaydanlığı bırakıp sadece demlikle demlemeye başladım. Sonra, ikimiz de şekeri bıraktık; kocam demlediği zamanlar, bardak altını koymaz oldu. Şeker-kaşık zaten gereksizdi.
Bir tepsi, iki bardak ve demlik. Sonra sonra, yine kocam başlattı; bir elinde demlik, diğer elinde iki bardak, tepsi kullanılmaz oldu. Baktım ki çok pratik oluyor böyle, senelerce bu şekilde, bir demlik ve iki bardakla servis yaptık. Son aylarda da, sadece bir demlik ve bir bardakla yapıyoruz servisi. Yani aynı bardaktan içiyoruz çayımızı. Son aşamanın avucumuzdan içmek olmasından korkuyorum.

AFFETTİM
Temel soyunma odasındayken kapı çalınıyor.
- Cirme, çirilçiplagum.
Bir kadın sesi:
- Afedersiniz.
- Affettum, cir.

KARŞI KALDIRIM

Bir akıl hastası, bulunduğu kaldırımdan karşıya geçip rastladığı ilk görevliye sormuş:
- Affedersiniz, karşı kaldırım nerede acaba?
Görevli şaşırmış ama yine de karşı tarafı göstererek:
- İşte şurada, demiş.
- Kime yutturuyorsun yahu... Daha şimdi orda sordum, burayı gösterdiler...

YALAN MAKİNESİ
Bir adam yalan makinesi almış ve eve getirmiş. Akşam yemeğinde denemek istemiş ve açmış.
Sormuş oğluna; "Oğlum sen bugün neredeydin?" "Okuldaydım baba" demiş çocuk.
Makine ötmüş, çocuk utanmış ve erotik filme gittiğini itiraf etmiş.
Baba, "Ben senin yaşındayken hiç erotik film izlememiştim" demiş. Yalan makinesi yine ötmüş.
Bu sefer anne oradan seslenmiş, "Babasının oğlu işte ne olacak!" Makine tekrar ötmüş :)

AlkışlıYorum
Sorunlu bir evlilikleri olan baldızım ve bacanağımla oturuyoruz. Yine hararetli bir tartışma yaşıyorlar. Baldızım, "Artık senden elektrik alamıyorum" diye son noktayı koyduğunu düşünerek bağırıyor kocasına.
Bacanaksa uzun zamandır içine attığı sıkıntıyı o anda haykırıyor: Önce şalteri kaldırmayı denesen!
Bir araştırma için dağıttığım anketlerin birinde, "Aylık gelir" kısmına "Çalışmıyorum, karım sağ olsun" diye not düşen abicim; bu rahatlığını neye borçluyuz?