Fazla kilo kaybeden insanlar bilir, kilo vermek çok zordur, çok uğraş gerektirir.
Bazen spor yapmak için kendinizde yeteri kadar güç bulamazsınız veya abur cubura hayır diyemezsiniz ve pes edersiniz.
BuzzFeed'de rastladığımız bu durumlar azimle bıkmadan çalışıp sağlıklı bir hayata adım atanlara gelsin.
Kendinizi ayna karşısında poz verirken bulursunuz.
Daha çok kıyafetin içine sığabileceksiniz bu yüzden birçok seçeneğiniz olacak. Ee, kendinizi ünlülerin yerine koymayacaksınız da ne yapacaksınız?
Bir zamanlar hayal bile edemeyeceğiniz bir şey başaracaksınız: Dar pantolonlara girmek.
Az önce Everest'i tırmanmış gibi hissetmeden birkaç kat merdiven çıkabileceksiniz.
'Rocky' zafer sahnesini en az bir kere canlandırmadıysanız yanlış yapıyorsunuz demektir.
Yine de pahalı spor salonu üyelikleri gereksizdir.
Dışarı çıkın ve koşun! Emin olun çok daha iyi hissedeceksiniz.
Sıkı kalmak ve pes etmemek için gereken motivasyonu beklenmedik yerlerde bulabilirsiniz.
Ancak en önemlisi başlamak.
Abur cuburu tamamıyla kesmek zorunda değilsiniz.
Abartmadığınız sürece kendinize eziyet etmeyin.
Ancak sürekli ikram edilen, iki zayıfladık diye yedirilmeye çalışılan tatlılar sinir bozar.
Gerçekten anneniz sizi zayıfladı gördü diye bol kepçeden koyacaktır yemekleri, nazikçe reddedin.
Şekersiz yiyecek içeceklerin tadı da güzel olabilir.
Sağlıklı beslenmenizden rahatsız olabilecek tek insan düzenli gittiğiniz kebapçıdaki garson...
Sahip olduğunuz dans hareketlerinin farkına varırsınız.
Ve bayağı iyiler!
Elmacık kemikleriniz ve boynunuz hala yerinde duruyor. Biliyorum şaşırdınız.
Bu kadar zamandır maske takıyordunuz diyebiliriz.
Gardırobunuz yakında bir sürü yeni kıyafetle dolacak!
İstediğiniz kıyafeti alabilme özgürlüğü kadar güzel bir şey olamaz!
Küvette yatmak zahmetten çok eğlenceye dönüşür.
Su taşar mı sıçrar mı derdi yok.
Halk içine çıktığınızda çok daha öz güvenli hissedersiniz.
Kilo vermenin ne kadar faydası olsa da unutmayın, beden önemli değil.
Önemli olan tek şey kendinizi sevip mutlu olmanız. Herkes farklıdır. Herkes özgündür.
Kaynak: buzzfeed.com/danielparker/
İŞ BAŞVURU SÖZLÜĞÜ
Stres'le nasıl başa çıkacağımı bilirim.
(Genelde Prozac kullanırım. Eğer bulamazsam sigara ve kahve de işimi görür)
Güçlü iletişim ve organizasyonel becerilerime dayanan bir iş arıyorum.
(Çok fazla konuşurum ve insanlara ne yapmaları gerektiğini söylemek isterim)
Her çeşit ofis organizasyonuna kolayca uyum sağlayabilirim.
(Microsoft Office kullanmayı bilirim)
Eski iş deneyimlerimi şöyle sıralayabilirim:
(Umarım sakız sattığım günleri sormazsınız)
İşime ciddiyetle yaklaşırım.
(Hatalarım için başkalarını suçlarım)
Mizah anlayışım güçlüdür.
(Bir sürü eski, aptalca fıkra bilirim ve bunları anlatmasını da beceremem)
Şirketin uygun gördüğü herhangi bir yerde çalışabilirim.
(Bu berbat kasaba haricinde!)
Olağanüstü profesyonel meziyetlerim vardır.
(Cebimde bir elektronik ajanda taşıyorum)
Geçmiş tecrübelerim sizin beklentilerinizi karşılıyor.
(Muhtemelen daha tecrübeli birini arıyorsunuz)
Ben kolay uyum sağlarım.
(Çok iş değiştirdim)
Hareketli iş yapmayı severim.
(Beni masamda bulamazsanız merak etmeyin!)
İyi bir eğitim geçmişim var.
(Lise'den kovulmuştum!)
İş arkadaşlarımla uyumluyumdur.
(Sarkıntılıktan hapis yatmıştım!)
Ayırdığınız zaman ve gösterdiğiniz ilgi için teşekkürler.
(Lütfen, beni hemen fırlatıp atmayın!)
EŞEK
Küçük Recep, yaşlı bir çiftçiden 500 liraya eşek satın alır. Ama çiftçi eşeği sabah verecektir.
Sabah yaşlı çiftçi Recep'e: "Oğlum eşek dün gece öldü, paranı da yedim bitirdim!" der.
Küçük Recep, çiftçiye: "Ben eşeği yine de istiyorum" der.
Yaşlı çiftçi: "Ölü eşeği ne yapacaksın?" diye sorar.
Recep de: "Ölü olduğunu söylemeyeceğim, tombala düzenleyip satacağım" der.
Aradan bir ay geçer, yaşlı çiftçi Recep'e rastlar, sorar: "Eşeği ne yaptın?" Recep: "Eşeği tombalaya koydum, 10 liradan 500 kişiye bilet sattım. 5000 lira kazandım!" der.
Yaşlı çiftçi: "Peki, ölü olduğunu görünce kızmadılar mı?" Recep: "Yok yaa… Sadece kazanan şarladı, ona da 10 lirasını iade ettim sevindi!" der.
Küçük Recep büyür, eşeklerin sırtından para kazanmaya devam eder...
AlkışlıYorum
Haftasonu "Yolda kaldım" diye aradın 35 kilometre yol teptim, sorun etmedim. "Çekme halatın var mı?" dedim, "Var" dediğin çekme halatı, çamaşır ipinden hallice bir ip çıktı. Ses etmedim! 2 tona yakın arabanla araya araya k.ç kadar arabası olan beni aradın, ona da eyvallah! Kaldığın yer iki tarafa da meyilli çukur bir bölge, sayende debriyaj balatasının yarı ömrünü de yedik problem değil de, a benim güzel arkadaşım, benzinin bittiğini neden baştan söylemedin!
