Nasıl işler?:
Önce ghost'lar. Yani bir anda ortadan kaybolurlar:
Ne mesaj, ne arama, ne dumanla haber… Sanki aniden kuantum evrenine ışınlanmış gibidirler. Siz "Acaba başına bir şey mi geldi?" diye düşünürken, o kişi aylar sonra ansızın geri döner. Ve döndüğünde de, siz hayal görmüşsünüz gibi davranır.
- Ya sen 3 ay boyunca hiç mesaj atmadın.
- Ne? Öyle şey olmadı, sen cevap vermemiştin bana.
- Ama bak, son mesajda ben kalp atmışım.
- O kalp sadece arkadaşça bir kalpti, sen yanlış hatırlıyorsun.
Böylece hem ghosting yaşarsınız, hem de gaslighting'e maruz kalırsınız. Yani iki acı birden, tek fiyata!
Ghostlighting uzmanlarının favori cümleleri:
"Ben aslında hep buradaydım, sen beni görmemişsin."
"Sen aramadın ki, ben seni bekliyordum."
"Ben sana günaydın yazdım, ama belki telefonuna gitmedi?"
"Ben kaybolmadım, sadece biraz... görünmez oldum."
Sonuç:
Ghostlighting, modern ilişkilerin Resident Evil'ıdır:
Hayaletli, kafa karıştırıcı ve sonu hep "Ben mi delirdim acaba?" ile biter. Eğer biri size hem görünmez olup hem de geri döndüğünde "Sen yanlış hatırlıyorsun" diyorsa, tebrikler!
Ghostlighting kurbanısınız.
Ama unutmayın: Paranoya değil, gerçek. Çünkü hayaletin gazına gelmek, gerçekten can sıkıcıdır.