Hasan Basri Yalçın

HASAN BASRİ YALÇIN

Tarihi 1 Mart 2017

Irak ve Suriye mevzileri

Suriye Irak hattındaki hareketlilik durulmuyor. Barzani önemli bir Türkiye ziyareti gerçekleştirdi. Musul kuşatması şiddetleniyor.
PKK'nın kontrol etmek istediği Sincar bölgesi hem Barzani hem Ankara tarafından gündeme alındı. Burada PKK'ya baskı artırılacak.
Barzani ile Türkiye arasında bir yakınlaşma var.
Bunun nedeni PKK karşıtlığıdır.
Barzani bugün Irak'ta zor durumda...
Muhalefet gün geçtikçe zorluyor. Bir yandan da Irak merkezi hükümetinin tazyiklerine dayanması gerek. Türkiye ise Suriye'nin kuzeyinde PYD ve Irak'ın kuzeyinde PKK oluşumlarını engellemek istiyor. Bunlar Barzani ve Türkiye'yi mecburi ortaklığa itiyor.
Bu esnada Barzani'nin de ayakta kalabilmek için zaman zaman bağımsızlık gibi dozajı yüksek bir söylem ürettiğine şahitlik ediyoruz. Bu Türkiye'nin şimdilik sessiz kalmayı tercih ettiği bir konu... Aslında bu söylemin doğrudan karşılığı olmadığını Türkiye de biliyor. Barzani bağımsızlık ilanı sözleriyle iç kamuoyunu tahkim etmeye çalışıyor. Bu nedenle de bir reaksiyonla karşılaşmıyor. PKK'ya karşı hala Türkiye'nin tarafında olması şimdilik en önemli konu...
PKK ise Kandil'den Sincar'a akmaya devam ediyor. Bana sorarsanız Sincar yeni bir Kandil olarak düşünülmüyor.
Sincar Kandil ile Suriye arasında bir köprü olarak tercih ediliyor.
Zira öyle veya böyle hala Kandil PKK için daha korunaklı ve emin bir bölge gibi görünüyor. İleri zamanlarda ne olur çok bilinmez ama şimdilik durum bu.
Kuzey Irak ile Kuzey Suriye arasında bir PKK köprüsü olarak inşa etmeye çalışacaklardır.
Suriye'deki PYD bölgesi ise Fırat Kalkanı ile çevrelenmiş ve sınırlandırılmış durumda. Türkiye El-Bab operasyonunu tamamladığı için artık PYD'nin Afrin'le birleşme şansı tükendi.
Fakat dün ilginç olaylara da şahit olduk. Tadif civarında yani El-Bab'ın hemen güneyinde rejim güçleriyle ÖSO arasında bir çatışma oldu. Çatışmada 22 Esed taraftarı öldürüldü. Aynı esnada Türkiye Münbiç'e yöneldi haberleri geldi. Hemen ardından rejim güçleri Tadif'in de altından DEAŞ bölgesine girerek Münbiç'e bir koridor açtı. Rejim Türkiye'yi PYD ile anlaşabilirim diye tehdit ediyor.
Tam bu sırada Türkiye'de Rakka operayonu daha yoğun bir biçimde konuşulmaya başlandı. Türkiye Amerikan yönetimine bir plan sundu.
Rakka tek başına Türkiye'nin stratejik hedefi değil. Ama eğer Amerika ile beraber Rakka'ya yürümezse, Amerika PYD'ye daha çok destek verebilir. Bu durumda PYD güç kazanır. Ankara Amerika ile PYD'nin ittifakını önlemek için Rakka planını ortaya koyuyor. Fakat şimdi El-Bab'ın altında Esed'in Münbiç'e koridor açmış olması endişe yarattı. Sanki Türkiye'nin Rakka yolu kapanmış gibi görünüyor.
Bu doğru değil. Aksine Türkiye Rakka'ya giderse El-Bab üzerinden gitmeyecek. Akçakale üzerinden yani PYD'nin kontrol etmeye çalıştığı bölgenin tam göbeğinden girecek. Hem Rakka'ya yürüyecek hem de PYD kontrolünü bozacak. Asıl plan budur. El-Bab Türkiye için kurulması gereken güvenli bölgeydi. Şimdi o sağlandı. El-Bab'ın güneyine doğru inmeye gerek yok. Orayı rejimin tutması Türkiye için çok önemli değil. Hatta Türkiye'nin PYD bölgesine girişini de kolaylaştırabilecek bir sonuç doğurabilir.
Tabii bu hikâyenin hepsi yakın dönemde meydana gelmesini beklediğimiz olaylar üzerine kurulu.
Ama her an her şey değişebilir.
Öncelikle Trump'ın nasıl bir planla geleceğine bakmak lazım. Sonra Türkiye'deki referandum süreci var.
Bütün bunlar kazasız belasız atlatılırsa şayet, o zaman Türkiye'nin eli daha rahat olacak. Türkiye geçen yıla oranla daha iyi bir durumda. Zamanla daha da iyiye evrilme şansı da çok yüksek.
Gün geçtikçe Türkiye'ye olan ihtiyaç net bir biçimde ortaya çıkıyor. Amerikan basınında ve benzeri mecralarda çıkan dedikodulara çok bakmamak lazım...
Fırat Kalkanı ve Obama sonrasında zaman artık Türkiye'nin lehine çalışıyor.