"Onların modası geçti" dedi, "filmin sonunu önceden bilmek heyecan vermiyor artık!" Sonra küstah tavrıyla "2 yıl önceki ilk dalgada seni yakalasaydım pandemi korosuyla harika bir uğurlama töreni düzenlerdim."
***
"Ne çok adın var" dedim de "çok safsın" diye karşılık verdi. "Bizler gelip geçiciyiz.
Bizlere 'Kara Mamba, Karadul' diyemedikleri için böyle uyduruk isimlerle sizlere sempatik bir gösteri olarak sunuyorlar." Sonra da haklı bir cümle kurdu; "Sen nasıl ki tedbiri elden bıraktın, benimle tanışmaya nail oldun."
***
Bebekleri koklamamıza bile engel olan bir mikroba "ne zaman çekip gideceksiniz?" demek gafletinde bulundum."Hiçbir zaman" dedi. "Hepimiz öldürme içgüdüsüyle dünyaya geliriz, böcekler gibi yaşlanırız ama arkamız sağlam, o yüzden asıl gelecek olan virüslerden korkacaksınız. Onlar teker teker de öldürmeyecek insanları. Her nefeste kitlesel ölümler armağan edecekler sizlere." Anlattıklarından acayip keyif alıyordu da "sen Hitler'in mezardaki böceklerden üretilmiş olmalısın" dedim sinirlendi.
"Sen şarkılarını yazmana bak" dedi, "muhabbet ettiğime de şükret!"
***
"Öldürdüğümüz her insan için bizi üretenlerle canlı bağlantı kuruyoruz." "Sizin kazancınız ne oluyor?" "Nasıl ki insanın insana yaptığını hayvan hayvana yapmıyor, nasıl ki uyduruk savaşlar çıkarıp milyonlarca insanı katlediyorsunuz, bizler de öldürdüğümüz için canlı kalmakla ödüllendiriliyoruz. Çünkü her yeni virüs eski virüsün ölümüdür!"
***
Hiç de sıradan olmayan böyle virüsler dünyamıza sızarken, insanlıktan çıkmış olanların bu virüs üretiminde nasıl başarılı olduklarını söylemeye gerek yoktu.Onların sadece covidleri değil, hizmetlerindeki insan denen gerçek puştları, sanal parayla icat ettikleri ekonomik silahları da vardı. Olmayan insanlıkları yadırganmıyordu bile.
***
Aldığım ilaçlar üçüncü gün etkisini gösterince, by covid zayıf duruma düştüğünü anladı. "Birinin evine 5 çayına gidiyorum" dedi, "seninle yeterinden fazla zaman kaybettim." Ardından "seninle tanıştığıma memnun oldum" dedi ama küstah tavrını da esirgemedi.
"Aslında canına okurdum da arkandan dua eden o kadar çok insan vardı ki, galiba onlara gücüm yetmedi. Yoksa bir sıkımlık canın var!" Ben de cevabımı yapıştırdım; "Senin de cehenneme kadar yolun var!"
Melekler yazmıştı
Hikayemizi
Bakınca ölürdüm
O gözlerine
İsmin iki hece
Sevgin dağ gibi
Seni iliklerdim
Düğme yerine
Yok yere hasretin
Koluna girdik
Mektuplarda kalan
Aşk acısıyız
Şimdi kalbimizde
Başka sevdalar
Yalan gönüllerin
Kiracısıyız
Hakkı YALÇIN
MUTLULUK TAKVİMİ
Adres sorana içten davran.
Mucizeye inan ama bel bağlama.
Balık tezgahını izle.
Maskeni çıkarma.
Bizim köşemiz de bir delinin hatıra defteri sayılsın!
SAHİPSİZ ATAKÖY!
İstanbul Ataköy'de hırsızlara ortam var.
Evi soyuyor, otomobillerin anahtarını alıyor ve ellerini kollarını sallayarak gidiyor.
Çakal sürüleri ganimet alanını bulmuş, nasılsa kendilerine dur diyen yok, hırsızlık da suç değil, yakalanan anında sokakta.
Ataköy'ün adı var kimsesi yok, şikayetlerin karşılığı da yok.
Gelin çakal hırsızlar gelin, ortam sizlere uygun. Sahipsiz bırakılan bir semti talan edin.
Gün sizlerin günü.