***
Bir vuruşta yıkılan menteşeli ahşap kapılarla duyduğum huzuru, şimdi çelik kapılarla duyulan korkuya mı değişeceğim?***
Okudukları yasak kitaplar için yıllarca hapis yatan delikanlılara duyduğum saygıyı, şimdi yasaların koruduğu cilalı taş devri katillerine mi değişeceğim?***
Otobüs duraklarındaki kızların verdiği onurlu mücadeleyi, şimdi aptal zenginlerden nafakayla kafa koparan magazin ünlülerine mi değişeceğim?***
Her satırını okurken saygı duyduğum gençliğimin orta halli gazetecilerini, şimdi milyon dolarlık evlerde oturan Amerikan uşağı gazetecilere mi değişeceğim?***
Şenay, Cem Karaca, Fikret Kızılok, Selda Bağcan ve Barış Manço gibi sanatçılardaki yürekli şarkıların asaletini, şimdi çocuklarımızı zehirleyen zibidi şarkılara mı değişeceğim?***
***
Yeşilçam filmlerindeki ahlaki savunmayı şimdi televizyon dizilerindeki ahlaksız saldırıya mı değişeceğim?***
Haksız yere suçlandığı için intihar eden adamların haysiyetini, şimdi her suça bulaşan ve yüzüne tükürseniz yarabbi şükür diyen utanmazlara mı değişeceğim?***
Beti benzi solmuş anaların içinden geçenleri okuyanları, şimdi o anaların canına okuyanlara mı değişeceğim?***
Sabah işine gidip akşam evine işsiz dönen ve bu şartlar altında bile onurundan ödün vermeyen namuslu babaları, haram yiyerek kasalarının hacmini genişleten namussuzlara mı değişeceğim?***
Her yıl çocuklarının adına ağaç dikenlerin gösterdiği duyarlılığı, yakılan ormanlara yapılan otellerde konaklayanlara mı değişeceğim?***
Değişenler utansın!
Mutluluk Takvimi
Elinin altında yara bandı bulundur.
Zenginlikle başarıyı karıştırma.
Müzik sesiyle uyu.
Kapılmaya gelmiyor
Sevdanın rüzgarına
Yanmak dersen buna
Yandım be ana
Rüzgara uçar kuşlar
Yeri geldi yoruldum
Sadece kalbimden değil
Sırtımdan da vuruldum
Ömrümce duymadım
Kalbimde hasretine
Duyduğum sızı kadar
Hiçbir sevda fotoğrafı
Bu kadar derin olmaz
Anneyle kızı kadar
Hakkı YALÇIN
Bu topraklarda kırk yıllık kahvenin hatırı bile satıldı.
Final sahnesi!
Şu para insanların nasıl kansız olduklarını göstermek için harika bir işaret fişeği!
Milyon dolarlık servetleri olduğu halde yaşlı ve hasta annelerine bakmayan zengin evlatlar tanıyorum.
Paranın karşısında "uşak olmak", annelerinin karşısında bencil bir zalim olmayı emrediyorsa onlara yuh çekseniz ödül sayarlar.
Onlar anneleri ne zaman ölecek diye gün sayarken, sabah akşam paralarını saymaktan da geri kalmazlar.
Onlar hayatın final sahnesinde kendilerini neyin beklediğini asla tahmin edemezler!
