Tarihi 6 Ekim 2021

Çocuk!

YILLAR önce futbolda canı yanan çocuklar için açtığım 'hayal satan adam' levhalı bir dükkanım vardı, eski zamanların hayallerini çocuklara satardım.
Her gün gazozlar benden!
Çocuklara gözüm gibi bakmayı çocukluğumda öğrenmiştim, o yüzden hala geçmişe dönük yaşıyorum.

Hayal satan adamla gerçekleri anlatan adam arasında bir bağ olurdu.
Onlara geçmişin güzelliklerini hatırlatırken aslında çalınan geleceklerini işaret ederdim.
"Bunları ihbar sayın" derdim, "en çok sizlerin geleceği yağmalanıyor!" Bazılarının babaları dükkana girmelerine izin vermedi, çünkü o babalar haramı avuçlayan babalardı.
Suçlarını örtbas etmek için haksız yere insanları suçlayan babalar!

Hayallerin büyüsünde demlenen çocuklar her yıl biraz daha azalırken, teknoloji karşısında böyle dükkanların açık kalması da mümkün olmadı.
Geleceğin mektupları da elimde kaldı geçmişin resimleri de.
Nasılsa varlığı fark edilmeyen güzelliklerin yokluğu da herkesi ilgilendirmiyor.
Gözleri paradan başka bir şey görmeyenlerin gerçekleri görmesi zordur zaten!
Onlar zalimliklerini güncelliyor.

Oysa kendisine uzatılan bozuk paraları bile "kumbaramın karnı tok" diyen çocuklarımız var bizim.
Hala otobüslerde metrobüslerde büyüklerine yer veren çocuklar görebiliyorsak, mutlaka babalarıyla bir yerlerden tanışıklığımız vardır.
Bizler o babalarla birbirimize harika bir çocukluk bağışlamıştık.
O zamanlar bizim olan arsalarda top oynarken, geceleri arkadaş ıslıkları çalarken.
"Büyümek çocukluktan uzaklaşmaktır" derim, onları zaman zaman çocukluk masumiyetine davet ederim, koşarak gelirler.
Buna karşılık o çocukların haklarını zimmetine geçiren adamlar hayatımızın içindedir, hiçbirini zerre kadar sevmem iyi bilirler.

Yeni trend; "pahalı suçlar için itinayla yüz kızartılır. Utanç duyulmadığı içindir ki ücret de alınmaz!" Zenginlik ve güç için her karanlık yolu mubah sayanların da bizim yazılarımızdan nasibini alacağını düşünmüyorum.
Olsun! Herkesin içinde okuryazar bir çocuk duruyordur da belki onlar okuyordur!
Eğer o çocuğu da öldürmediyseler!

Mutluluk Takvimi
İndirim kazığı yeme.
Kışlık ayakkabılarını temizlet.
Çocukları sevindir.

İçim içimi yerken
Işıklarım sönerken
Sen evine dönerken
Yaslandım bir duvara

Sanki arkadaş oldu
Bana sabaha kadar
Senden daha vefalı
Yaslandığım o duvar

O duvarın dibinde
Gururum dağlar kadar
Yıkılmak yok bu gece
O duvara sözüm var
Hakkı YALÇIN

Ahlaksız tüccarlar insanları da "mal gibi" görür!

Bu klibe dikkat!
Kaan Öztürk müzisyen bir arkadaşım. Yıllardır gerçek sanatçı ruhuyla çalışmalarını sürdürüyor.
Son olarak Grup Gündoğarken'den Gökhan Şeşen'in eseri "Dert Olur" şarkısını seslendirdi.
Şarkıda "bir bakarsın düşlerin gerçek olur" ifadesi SMA hastalarına adandı.
Bu hastalığa farkındalığın gündemde tutulması hedeflendi.
Şarkının video klip çalışmasında, küçücük yaşında SMA hastalığıyla mücadele eden "Ece'lere Umut Ol" kampanyasıyla tanıdığımız Ece Boyacıoğlu, Kaan Öztürk'le baba kız hikayesine eşlik etti.
Bu masum sarmaşıkların hayata nasıl tutunduklarını görmek adına onlara bulunduğumuz yerden bile el uzatabileceğimi bilelim.
Sanatın duyarlı yanını sergileyen Kaan Öztürk'e de saygılarımızı sunalım.