Tarihi 2 Eylül 2021

Hayat!

İLK tanıştığımızda "memnun oldum" demişti de sonrasında bizle selamı sabahı kesti bu hayat.
Sonra haber gönderdi, "ben köşeleri önemli misafirlere ayırdım" dedi.
O yüzden kötüler dört köşe!
Katiller pür neşe!

İhanete paha biçemiyor da kadınları katleden, çocukları taciz eden çakallara yasalardan yasa seçiyor hayat.
Kötüler için yeni hayat yasası; akşamları hazır yemek, sabahları kimi söğüşleyeceğini düşünmek!
Bir yandan çocuklarımızın ekmeğini çalanlarla ganimeti bölüşüyor, bir yandan karanlık adamların yollarına taşlar döşüyor hayat.

Kötülüğün yıldızını parlatmak için "iyilikten maraz doğar" diye mazeret üretiyor ya o yüzden kötülere gün doğuyor.
Akrep kalleş yelkovan fırdöndü.
Mutluluğun saatini bile parası olanlara kuruyor.
Erkekçe düelloya da izin yok, on adım atmadan bizi sırtımızdan vuruyor hayat.

Halkın yüzde 92'sinin izlediği televizyonlar mıdır ülkenin kara kutusu, yoksa yüzde 45'i kitap okumayan bir toplum mudur gerçek facianın raporu?
Bunun cevabını vermeye bile tenezzül etmiyor hayat.

Namussuza şerefsize bir şey demiyor da bizim ömrümüzü sünger gibi emiyor.
Katillerin hırsızların kapılarını "bir ihtiyacın var mı?" diye tıklatıyor da bize gelince kapıları üzerimize kilitliyor hayat.

Hayatın bize zalim bir bakışı var.
Hadi şimdi yaz günleri, ağaç altındaki bir gölgede oturmak bile yetiyor ama bir de kışı var.
Mutfak penceresinden ansızın bakıp geçerken, bırakın bizleri çocuklarımızın ömrünü bile yakıp geçiyor hayat.

Yoksul ama onurlu bir hayatı tanımış ve çok sevmiştim. İnsanlık ölmemişti, yalanlar bir yılan gibi sokulmamıştı insanların koynuna.
Ve haksızlığa karşı durabilecek binlerce yürekli insan vardı.
Özne yere düşeni kaldırmaktı düşenin üzerine basmak değil.
Mesele çocuk mesele kadın olduğunda kıyameti koparırdı hayat.
Yere çömelip gazete okuyacak kadar bilgiye ve meraka sığınırdı insanlar muhbirliğe değil.

Geleceği bugüne taşımak değil niyetim, geçmişi bilmeyenlere nereye taşındıklarını gösterebilmek.
Geleceğin yarattığı korku geçmişin bıraktığı güzelim izleri silmesin diye.
Oysa teknolojiye kurban olurken nostaljiyle bütün bağlarını çoktan koparmış hayat.

Mutluluk Takvimi
Gece çimlere uzan yıldızları izle.
Gözün tok olsun.
Her yolculuğuna bir anı ekle.
İlaçları çocuklardan uzak tut.
Özgürlüğü savun.

Bir büyük sevdaydı
Yaşadığımız
En aksi umutları
Yarınlara taşırdık
Taksi mesafesiydi
Ayrılığımız
Akşam kavga eder
Sabaha barışırdık

Bu sevda nöbetleri
Gün gelince bitiyor
İnsan göz göre göre
Kendini aldatıyor

Unuttuk yeminleri
Biz sevmekten yorulduk
Bu sarhoş denizlerde
Balıklara yem olduk
Hakkı YALÇIN

Hiçbir çocuk oyunu yarım bırakmaz hele yenildiyse!

İkinci el!
Yapılan araştırmaya göre ikinci el erkekler revaçtaymış.
Hele ilk evliliğinde kendisini aldatan soysuz bir kadına milyon dolarlar akıtacak kadar özellikliyse (!) Böyle cömert erkeklerin "ne biçim" kadınlar tarafından revaçta olduğunu sorgulamanın anlamı yok.
Çünkü onların paralarından başka hiçbir şeyleri yok!
Onlar sokağa çıkınca göz gözü görmüyor. Namussuzluk borsasında şeref ve haysiyet işlem görmüyormuş da kimin umurunda!