Tarihi 11 Eylül 2020

Neyin aşısı?

İNSAN insanın kurdu değil yurdu olmalı diye yazdı şairler, kimse itibar göstermedi.
Hayvanların gözünü doyurabilirsin de insanı doyuramazsın.
Dünyaya obur diyoruz, o dünya ki bütün nimetlerini önümüze koydu, bizler yedik bitirdik.
Eskiden yaz yağmurları olurdu yerini deprem fısıltıları aldı.
Niye acaba? Dünyanın saçlarını bizden başka kim beyazlattı?
*****
Bundan 5 yıl önce yazmışım; "her şeyi yok ederek bağışıklık kazandık ya dünya da bize uygun yeni mikroplar üretiyor." Dünyayı raydan çıkaran kirli eller kendi virüslerini bile icat ettiler.
Düşünsenize, Dünya Sağlık Örgütü'nün başındaki şahıs, "koronavirüs insana bulaşmıyor" diye anons yapıp yayılmaya çanak tuttu.
Paraya tapanlar için insan canının hükmü olur mu?
*****
Her şey ortada, sular klorlu besinler hormonlu.
Dünya bizlere hepsini tertemiz teslim etmedi mi?
Dedelerimizin ninelerimizin bizlere bıraktıklarına bile ihanet ediyoruz.
Hepimiz bir ejderha olduk, ne ahde vefa duygumuz var ne sadakat.
Bu nankörlük bu talan bizleri cezbediyor.
Bazı mesajlar geliyor duymazlıktan geliyoruz, çünkü cep telefonlarına gelen mesajlarımız daha değerli.
*****
Biz bozduk mevsimleri dengeyi biz değiştirdik.
Parola: "Mutlak katliam!" Sahte cennetin yerçekiminde dünyayı cehenneme çevirmek için her şeyi yaptık.
Zalimliğin genetik şifresini kırdık ya, ecel terinden de tufan çıkmaz sanıyoruz.
İhtiyar dünya hala bizi bahtiyar etmek için elinden geleni yapıyor, bizler de onun kollarını kesiyor, gözlerini oyuyoruz.
Derisini yüzüyoruz ihtirasla zihin deliklerini bile kapatıyoruz.
*****
Neymiş pandemi aşı bulunmuş da yan etkisi varmış! Bu mu yani?
İnsanların damarlarına yayılan yozlaşmanın ve tedavisi imkansız bencilliğin bir aşıyla yok edileceğini falan mı düşünüyorsunuz?
Bütün deliller ortada dururken bu kusursuz cinayeti işleyenler biraz da başka bir dünyayı düşlesin! İnancı varsa eğer!

DEĞİŞ TOKUŞ!
Çocukluğumun açıkta satılan bayat bisküvilerini bugünün ambalajlı ama katkılı şekerlemelerine değişmem.
Çocukluğumun kağıttan gemilerini bugünün sosyetik yatlarına değişmem.
Çocukluğumun iki kibrit kutusuna ip bağlayarak yaptığımız haberleşme eylemini, en sükseli cep telefonuna değişmem.
Çocukluğumun İspanyol paça pantolonlarını bugünün düdük paçalı pantolonlarına değişmem.

MUTLULUK TAKVİMİ
Sokakta basket at.
Balıkçı tezgahını izle.
Asansör yerine merdiven kullan.
Anne köpeği doyur.

Sen gidince ağlamadım
Bakmadım resimlerine
Sormadım nerde diye
Yalvarmadım dön diye
Şarkımızı dinlemedim
Özlemedim kokunu
Desem de yalan
Gittiğin gün çok ağladım
Bende kalan gömleğini
Deliler gibi kokladım
Benim bu suskun halim
Sensizliğin bedeli
Ölmediğim kesin ama
Yaşadığım şüpheli
Hakkı YALÇIN