Tarihi 8 Eylül 2020

Not defteri

BAHÇENIN ortasında görkemli biçimde renk salan ortancaları koparan bir adam gördüm, "niye koparıyorsunuz?" dedim "sana ne?" diye karşılık verdi.
Göz kararı bir bakışla ne mal olduğunu anlamak zor değildi.
Kirli siyah tırnakları daha ne çok şeyi yok etmek için hazırdı da "çiçekleri yok eden çocukları da yok eder" dedim, çekti gitti.
O çiçeğin koparıldığı yere bir not bıraktım. "İnsanların sadece dışının değil içinin de yıkanması gerekiyor!"
*****
Durumu bir tanıdığıma anlattım da "sana ne çiçeklerden?" dedi.
"O çiçekler balkonun altından bulunduğum mahalleye koku yayıyordu" dedim.
"Bu mu yani?" diye karşılık verdi.
Tanıdığımı zannettiğim insanın da "yoklama defterinde" adı yazmıyordu onu anladım.
Onun da bir not iliştirdim.
"Sadece çiçeklere değil kullandığımız cümlelere de su vermemiz gerekiyor."
*****
Bulunduğum mahallede 14 yaşında bir kız çocuğunun babası bundan 15 gün önce işleri bozulduğu için şakağına bir kurşun sıkarak intihar etti.
Önceki gün kızın durumunu sordum da adamın alacaklılarından biri eve gelmiş.
"Yuh" dedim, "babasının yasını tutmaya bile izin vermeyen ticarete yuh!" Borcunu ölümle ödemediği farz edilen babanın evinin karşısındaki kamelyaya bir not bıraktım.
"Alacak verecek meselesine bile şeref gerekiyor."
*****
Sokak hayvanlarına gözü gibi bakan kadınları gördüğüm zaman insancıl duyguların ölmediğini daha iyi anlıyorum.
Sosyal medyada bir hayvana eziyet edildiğinde ayaklanan insanları görünce gururlanıyorum.
At yarışlarında her gün atlara kamçı vuruluyor da adına spor deniyor. Atlar kamçı vurulmadan da koşabiliyorsa neden kamçı vuruluyor?
Kimsede çıt yok!
Sonra düşündüm de suya inen geyiklerin silahla vurulmasının bile "av sporu" olarak benimsendiği bir dünyada atlara vurulan kamçı kimi ilgilendirir?
Atlara kamçıyı hak görüp kamçının bıraktığı izleri görmek istemeyenleri mi?
Ben yine de inatla Türkiye Jokey Kulübü'nün kapısına bir not bıraktım.
"O kamçıyı jokeylerin sırtına vurmak gerekiyor."
*****
İnsanların biraz insan olduklarını hatırlaması gerekiyor ama galiba biz treni kaçırdık.
Para hırsı gözleri kör ettiği için sadece ölüler görebilir.
Nereye gittiğimizi

AKIL TUTULMASI
Vakalar artıyor ama insanlarda sorumluluk duygusu gittikçe azalıyor.
Soruyorlar adama "niye maske takmıyorsun?" Cevaba bakın; "benim özgürlüğümü kimse elimden alamaz!" Elinden alınacak hiçbir şeyi kalmayan bir biçarenin başkalarına mikrop saçma özgürlüğü tasarrufunda saklı. Akıl tutulması böyle bir şey işte.

MUTLULUK TAKVİMİ
Lösemili çocuklar için gönüllü çalış.
Maskeni tak.
"Bana bir şey olmaz" deme.

Kader silemez
Aynı yolda yürüyenlerin
Ayak izlerini
Kimse bilemez
Aynı sevdada buluşanların
Yaşlı gözlerini
Bak hala gülümsüyor
Sevdamızın son hali
Devrilen bir treni
Yola çevirmek gibi
Bak hala gülümsüyor
Sevdamızın son hali
Evden kaçan çocukların
Geri dönmesi gibi
Hakkı YALÇIN