Tarihi 25 Ağustos 2020

Sevdamız

DENİZ kıyılarında altın arayan insanları biliyorum.
Ellerinde küçük bir leğen, leğenin içine dalgaların sürüklediği kumları temizleyen eller.
Küçük sarı taşlar bulurlardı küçük altın parçaları da.
Denizlerin kıyıları bile bir geçim kaynağıydı.
Şimdi denizlerimizden "enerji" fışkırıyor.
İşin maddi boyutu büyük ama asıl mesele bu enerjiyi ruhumuzda da pozitife çevirmek.
Büyülü bir bereketi toplumsal sevdaya dönüştürmek.
*****
Çocukluğumuzda "İstanbul hatırası" yazılı siyah bir örtünün önünde fotoğraf çektirirdik.
Bir ışık çıkardı örtünün altından, içinden kuş çıkardı sanki.
Kuş bizim fotoğrafımızı alıp yola çıkardı.
Birkaç gün sonra içinden biz çıkardık.
Şimdi yeni bir yola çıkıyoruz mutlu ve umutlu.
Negatif enerjiyi toprağa gömerek!
*****
Aynı toprağın insanlarının birbirleriyle alıp veremediği ne olabilir.
Vicdanlar ölmesin istiyoruz, herkes birbirinin yüzünden düşenleri toplasın.
İnsan sevgisine gözlerimizle biçim vermek gibi.
Kardeşliğin bizlerle birlikte yürüyen duygusu gibi.
*****
Marcel Camus'un 1959 yapımı filmi; "Siyah Orfe." Filmde eline gitarı alan 10 yaşlarında bir çocuk ve yanında iki çocuk daha.
Gitarlı çocuk diğerlerine "çabuk olalım" der, "güneşin doğmasını sağlamamız gerek, gecikirsek güneş doğmaz!" Hepimiz için doğuyor güneş hepimiz aynı havayı soluyoruz.
*****
Şimdi hepimizi saran bu pozitif enerjiye gönlümüzü açalım.
Toprağın şefkatini unutmayalım denizlerin bereketini de.
Aradığımız aşka ulaşılsın.
Madem bu yürek bizde güç bizim elimizde.
Bundan böyle karada denizde.
Marmara'da Akdeniz'de Karadeniz'de her yerde çeksin sevdamız.
*****
Memleket sevdamız.

NİSPET!
Virüsle mücadeleyi hafife aldıkça vaka sayısı artıyor.
Virüsün etkisinin azaldığını "farz edenlerin" yüzüne sığmıyor maskeler.
Bir yaz mevsiminin tadını çıkarmak uğruna ödetecekleri bedelleri hesaplamıyorlar İnsanların sadece kendileri için değil başkaları için de sorumluluk duygusu taşıdıklarını öğrenmeleri zor değildir.
Onlar kolayı seçiyor.
Virüsün etkisini yok sayıp, üstelik "nispet" yapıyorlar.
Sonbaharda dökülen yaprakları yeniden ağaçlara "yapıştıracaklarını" zannederken!

MUTLULUK TAKVİMİ
Sabahları yürüyüş yap.
Anılarını not et.
Çocuklara sokak oyunu öğret.
Trafikte sakin ol.
Bahis oyunlarından uzak dur.

Ben küçük törenlerin
Adamı olmadım hiç
Kralını çektim acının
En küçük yaşını bilirim
Şimdi heykel gibi dimdik
Yarın ne olur bilinmez
Üç günlük dünyada
Her şeyim olsun
Aslında hiçbir şeyimsin
Hoşça kal
Kapatamadık maziden
Kalan yaraları
Yeni renkler yaratamadık
Bu dünyanın kirinden
Bu şiir sanadır
Bir daha asla
Göremeyeceğin birinden
Hakkı YALÇIN