Tarihi 29 Mart 2019

Bizim çocuklar

GENÇLİĞİN futbola yaydığı ışığı gördüğüm zaman gözlerim parlıyor.
Dorukhan Toköz'e bakıyorum.
Şenol Güneş'in "rehber öğretmenliğinde" gelişen ve büyüyen bu delikanlıyı her kulübün örnek almasını umuyorum. Yeteneğinin yanında gördüğüm terbiyeye mahsuben!
***
Profesyonel futbolculuk aynı zamanda sabrın ustalığıdır.
Eleştirileri saygıyla karşılarken; yanlışları doğru bir duruşla tekzip etmektir. Efendilik tarihine yazılmak kadar futbolun tarihine de adı yazdırmaktır.
Hasan Ali Kaldırım'ın Fenerbahçe ve milli takımda verdiği mücadeleyi ayakta alkışlıyorum.
***
Mahmut Tekdemir'in popülerlikle emekçilik arasındaki yürekli duruşuna bakıyorum.
Centilmenlikle ismi arasında gemici düğümü atan bir adamın sadeliğine.
Böyle insanların futbolun içinde her şekilde olması gerektiğini savunurken, Mahmut Tekdemir'in bütün gençlere örnek kitap olarak okutulması gerektiğini haykırıyorum.
***
Kaan Ayhan'a bakıyorum.
"Yabancılaşmamış" ruhun yansımasına. Futbolun maden işçileri de vardır biz buna karınca ruhu deriz. Böyle gençleri alın teri konulu cümlelerle ifade ederiz.
***
Merih Demiral'a bakıyorum.
Fenerbahçe'nin promosyon olarak elden çıkardığı cevhere.
21 yaşındaki bu delikanlının sahanın içindeki heykel gibi duruşu ve oyundan bir saniye bile kopmayan hali, onun futbol mesleğiyle bağlantısının gücünü simgeliyor. Kendisini elden çıkaranlara asıl cevabı birkaç yıl sonra Avrupa'nın gözdesi olduğu zaman gösterecek.
***
39 yaşındaki büyük usta Emre Belözoğlu'na bakıyorum.
Kazanmayı tahrik eden bu zeki ve özel adama.
Kendine iyi davranan ve kulübünde iyi bir eğitim gören yaşlı hazineler kaptanına!
Rakip takım onun görüş alanına mevzilense bile çıkış yolu bulabilecek kadar hünerli Emre'yi tırnak içine alıyorum.
***
Hala yabancılara kulübün anahtarını teslim eden kulüp başkanları, yabancıları kazanmak için yerlileri kurban etmekten ne zaman vazgeçecekler?
Hele borçları için bankaların karşısında diz çöktükten sonra!