Tarihi 22 Şubat 2019

Yaşlı insanlar

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Yaşlılık Şurası'ndaki mesajlarına baktım.
"Yaşlılara sahip çıkmak boynumuzun borcudur." Yaşlı insanların yanından kaçan yakınları işaret ederken kurduğu hüzünlü cümleye baktım.
"Yaşlılar tek başına hayatını sürdürdüğü bir dünya istemiyor." Ne acıdır ki, şimdiki zamanda bayramlar bile evlatlarını bekleyen yaşlı insanların mağrur yalnızlığında kutlanıyor.
"Mesajımı aldın mı anne?
Ben Antalya'dayım!" "İyi bayramlar baba. Ben Çeşme'deyim!"
*****
İnsanlar eskir de hikayeler eskimez.
O yaşlı insanlar ne çok şeyin sahibidir.
Onlar mal mülk gücüne değil yürek zenginliğine bakar hala.
Herkesten derin bakarlar hayata.
Anılardan ödünç aldıkları giysiler vardır üstlerinde.
Renklerin kayıp cennetinde çocuk resimleri çizerler camlara.
Bayramlarda geçmişten gelen at arabalarına binip içlerindeki çocukları gezdirirler.
İçi lokumlu mendillerin aslında alın terini silmek için verildiğini en iyi onlar bilir.
*****
Yaşlı insanların yüzlerindeki çizgilerde çocuklarının, torunlarının çamaşırları asılıdır hala.
Bu hayat kavgasında yaşanmamış gençliklerin hesabını en iyi onlar bilir.
Saygılarından susarlar.
Gözlükleri burnuna inmiştir çoğunun. Bazıları oğul evindedir bazıları huzurevinde.
Çocuk ve torun sevgisi onları hayata bağlayan en büyük servettir.
O yüzden gözleri arkadadır.
*****
Güneş batarken yalnızlıkları daha bir ayaklanır.
Bazen kendi seslerini dinlerler, bazen de eskilerden kalan şarkıları.
Onlar hızlı giden bir tren camından yolları seyreden hüzünlü yolculardır.
Yağmurları dinmez.
Ölümsüz aşklar onların yüreğinde destandır.
Bazen otobüslere minibüslere binerler de şimdiki gençlere "ayakta durmanın" fotoğrafını imzalarlar.
Teknolojik gençliğe nostaljik bir bakış atarak!
*****
Yaşlı insanların yüreklerinde bir kitabın en değerli sayfaları saklıysa okuyalım.
Gözlerinde kaybolurken, ömürlerinin sonbaharında onları başımıza taç yapalım.
Gözümüz gibi bakalım.
Bakamıyorsak bizlere de bakılmayacağının anonsunu yapalım.

TRAFİK YETKİLİLERİNE
Ataköy 5'inci Kısım 19 Mayıs Caddesi hurda araçların otopark alanı haline getirildi.
Araçların içi depo olarak kullanılıyor.
Otomobilini birkaç saniyeliğine bile park etme yetkisine sahip olmayanlara inat, bu caddenin üzeri "kiralık depo" işlevi gören hurda otomobil cenneti.
Yetkililer böyle manzaraları nasıl seyrediyor?
Ve yapılan şikayetleri neden dikkate almıyor?
Biri bana cevap verebilir mi?

MUTLULUK TAKVİMİ
Çocuklara sevginin masalını öğret.
Diş fırçanı yenile.
Vicdanının sesini dinle.
Tasarruflu ol.

Unuttuğum
Eski bir hikayesin
Bu şehrin arka
Sokaklarında
Kim bilir
Hangi şarkının
İçindesin
Şimdi kimin adı var
Dudaklarında
Işık salkımıydı gözlerin
İkiye katlardı sevinci
Yoksul duraklar
Gibiydin bazen
Ayrılıklar kadar kahredici
Evet sevdim
İlk yağmurlar gibi
Evet sevdim
Saf çocuklar gibi

Hakkı YALÇIN