Bir mahalle manavında fiyatlara baktım.
Sivribiberin kilosu 21 lira!
Lastik gibi domatesler 13 lira.
Manava; "bu fiyata nasıl satıyorsun?" diye sordum.
"Alan oluyor abi!" dedi.
"Alamayan ne yapıyor?" dedim, "bakıp gidiyorlar" diye karşılık verdi.
*****
Ertesi günü semt pazarı vardı da oraları kolaçan edeyim dedim.
Marketlerle neredeyse aynı fiyatlar.
Yine domatese takıldım.
"Bu fiyatlara bunları nasıl satabiliyorsunuz?" diye sordum.
Pazarcı aile babasıydı; "utanarak" diye karşılık verdi.
En acısı emekli bir öğretmen akşam saatlerinde mutlaka kendisine uğruyormuş.
Kalan ezik domatesler için özel bir fiyat belirlemiş, neredeyse etiketin dörtte biri.
Ezilen domatesleri işaret etti, "bunları ona saklıyorum" dedi.
"Öğretmenlerin bu hale düşmesi onuruma dokunuyor" notuyla birlikte.
İçim acıdı!
*****
Fiyatlar düşmesin diye domatesleri denize döken çakalları bildiğim için, "keşke" dedim, "insanlar domatesin yaz ürünü olduğu zamanlara dönebilse!" Eskiden kadınlar yaz sonunda ucuz domateslerle salçalarını yapar, kış yemeklerini böyle idare ederlerdi.
Kışın piyasaya sürülenler "sera makyajıyla" süslenmiş hormonlu ürünler.
Piyasadaki domates salçalarının fiyatlarına baktım, onlar da fırsat bu fırsat!
Dolar bahanesi hala harıl harıl çalışıyor!
*****
Kıymadan pirzoladan çoktan vazgeçenleri bildiğim için mahalle ortasındaki balık tezgahına baktım.
İstavritin kilosu 25 lira.
"Yuh" çektim, "insafınız kurusun" dedim.
Balık sezonunda tutulan balıkların buzhanelerde saklandığını herkes biliyor.
Vatandaşın sağlıklı balık yemesini engelleyen balıkçılık sisteminin ahlaksızca at oynattığını da görüyoruz.
Deniz ülkesinde "fukara balığı istavritin" kilosunun 25 lira olması soygunculuk değilse nedir?
Öfkelerimiz örseleniyor da bunları kim enseleyecek?
*****
Sabah okula giden çocuğuna harçlık veremeyen bir baba, pazarda soğana domatese uzaktan bakan bir anne kadar hüzünlendirir beni.
Bu resimler ahlaksız tüccarların umurunda değildir.
Vatandaşı kazıklamaktan gurur duyan o soysuz tüccarların kartvizitidir; ürünlerin üzerindeki etiketler!
O etiketler utanmazların boynuna asılmalıdır!
SORUMSUZLUK!
Kartal'da yıkılan evin iki gün önce sallandığı iddiası var.
Bazı insanların tehlikeyi haberdar etmek gibi yükümlülükleri olduğundan haberi var mı acaba?
Olsa o binada insan ölmezdi, ocaklar sönmezdi!
Cana değer vermeyi niye bu kadar erken bıraktık biz?
Neden bu kadar sorumsuz olduk?
O yıkımın ölü ve yaralı sayısını kim hesaplar?
MUTLULUK TAKVİMİ
Yeşilçam filmi izle.
Cebinde mendil taşı.
Çocukların yanında tartışma.
Evde işleri bölüş.
Borçtan sakın.
Sizin geceleriniz
Güzeldir
Buzlu votkaların içine
Limon sıkılır
Bizim gecelerimizi
Bilseniz korkarsınız
Karanlık duvar duvar
Üstümüze yıkılır
Yanaklarınızdan
Kan fışkırır
Gözlerinizden ateş
Köpekleriniz bile
Doymuştur ete
Kahrolsun
Alın teri içenler
Kahrolsun sosyete
Muammer HACIOĞLU
