Tayyip Erdoğan'ın çocukluk yıllarında bütün yoksul çocuklar simit satardı, su satardı.
Hayat bilgisi dersini sokaklarda öğrenmek gibiydi.
İnsan sarrafı olmak ya da.
O yüzden Tayyip Erdoğan'ın geçmişte çektiği acıların ortaklığını yapan insanlara karşı gösterdiği vefaya her zaman saygı duydum.
***
Tayyip Erdoğan 90'lı yıllarda seçimlere alınmamak için fişlenirken, Türkiye'deki ve Avrupa'daki demokratik parlamenterler inzivaya çekilmişti.
Yanında yürüyenler belliydi ve hiç değişmedi.
Tayyip Erdoğan belediye başkanlığında olsun, başbakanlığında olsun, yola çıkmadan önce yanına alması gereken gerçeklerin listesini çıkarırken ilk sıraya "milleti" yazdı.
Halkın omuzlarını sevmek için, halkla göz göze gelebilmenin işçiliğine soyunmak gerekirdi.
Tayyip Erdoğan bunu yaptı. Uzun soluklu düşündü büyük adımlar attı.
***
Sonrasında "yanaşmalar" başladı.
Tayyip Erdoğan üzerinden sözde yağcılık, özde ihanet seansları düzenleyen adamlar çıktı ortaya.
"Racon kesenler!" Hala söylüyorum ve fikrim değişmez.
15 Temmuz darbe girişimini Tayyip Erdoğan'dan başkası durduramazdı.
O muhteşem finalin adı da; milletin sevgisiydi. FETÖ'nün uşaklığı yapanların hevesini kursağında bırakan kahramanlığın, hala bu ülkedeki en büyük güvence olduğunu bilenlerdenim.
Ama Tayyip Erdoğan'ın sırtına göz dikenlerin de, sinsi bir yapılanma içinde olduğunun farkındayım.
***
Dünyada dost gibi görünüp, insanları sırtından vurmak kadar alçak bir davranış olamaz. O insanlardan çok var.
Tayyip Erdoğan'a zarar vermenin "ince işçiliğini" sürdürenler!
O yüzden bazen ondaki yalnızlık hüzün verici.
İsrail'in, Almanya'nın Amerika'nın yetiştirip bu topraklara saldığı ajanlar vazgeçmiyorlar mücadelelerinden.
Tayyip Erdoğan'la aynı yolda yürüyor maskesiyle!
***
Üşüyen yanlarını gerçek dostlarıyla ve halkın yeleğiyle ısıtan bir Cumhurbaşkanı var.
Hala alnındaki kurban kanında çocuk parmaklarının izleri.
Gözleri her şeyi görüyor.
Hariçten racon kesenlerin yolunu kesmesi de sebepsiz değil.
Kendisinden ve sözcülerinin dışında yapılan hiçbir açıklamanın kendisiyle ilgisi olmadığını açıklıyor. "Racon kesilecekse ben keserim!" diyor.
Tayyip Erdoğan haklı konularda çağırıldığı randevuya hiçbir zaman geç kalmamıştır zaten.
İKİ MANZARA
Hafta sonlarında çimenler üzerinde piknik yapanları gördüğüm zaman, insanların küçük mutluluğuna gülümseyerek bakıyorum.
Ama ertesi sabah ortada bıraktıkları çöpleri gördüğüm zaman şaşırıyorum.
"Çocuklarınızın sağlığını tehlikeye atmaktan gocunmuyor musunuz?" diye haykırıyorum. Ama her hafta sonuyla başı arasında manzara değişmiyor.
Mutluluk Takvimi
Çocuklara kitap okumayı öğret. Çiğnediğin sakızı yere atma. Semt pazarına git.Hayat görünmez ufukta
Umutlar hep karanlıkta
Sırtımızdan vurulduk da
Ölmüyoruz ölmüyoruz
Günler geçti beklemekle
Derdi derde eklemekle
Her akşam kuru ekmekle
Doymuyoruz doymuyoruz
Kan yağıyor gözümüzden
Dert damlıyor yüzümüzden
Namus bildik sözümüzden
Dönmüyoruz dönmüyoruz
Hakkı YALÇIN
