Tarihi 19 Mayıs 2017

Çocuk tacizleri

İlkokulu Burgazada'da yatılı okumuştum.
1960'lı yıllar.
Çocuk yaşımızda Adalardan vapura binip Eminönü'ne gelebilecek kadar güvenli bir yolculuk ortamı vardı.
Bir tane tecavüz ve sarkıntılık eylemine şahit olmadık.
Duymadık da.
Adalar ki, huzurun ve aile ortamının hala en anlamlı biçimde dışa vurduğu yerlerdi.
Ama soysuzluk mikrobu tedavisi imkansız bir hastalığı körüklüyor.
Genleriyle oynanan toplum fotoğrafları her yerde soysuz izler bırakıyor.
Taciz kervanına her gün yenileri katılırken.

***
Kınalıada'da ortaokul çağındaki 3 kız çocuğuna 1.5 yıl boyunca tecavüz edildiği ortaya çıktı.
Rehber öğretmenin tesadüfen duyduğu konuşmalar sayesinde tecavüz zanlıları yakalandı.
Yörede nalburluk ve bisiklet kiralama işi yapan üç ahlaksız!
Kızların babası zanlıları işaret ederken, "güvendiğimiz evli barklı adamlardı" diyor.
Çakallığın kök saldığı bir memlekette güvenilecek adam kalmadı beyim!
Çocukluğumuzun en masum hikayelerinin yaşandığı Adalarda bile!

***
Araştırmalar yapılıyor.
Anneyle baba boşanınca çocuklar travmatik oluyormuş.
Küçük yaşta aşağılık erkeklerin tacizine uğrayan çocuklar ne oluyor?
Katillerin bile gerekli cezayı almadığı bir ülkede tecavüzcüler ve onları koruyan yasalar birbiriyle kucaklaşırken, ortaokul çağındaki çocuklar hayattan uzaklaşıyor.
Onlar ergenliği göremeden ruhları öldürülen çocuklar.
Kalbi kasıklarında atan şerefsiz erkekliğin köşelere sıkıştırıp tecavüz ettiği çocuklar.
Korkuyu hatmederek yaşamaktan nasıl kurtaracağız onları?
Okul kapılarında bile kendilerini bekleyen sırtlanlardan nasıl koruyacağız?
Belki de bir daha aynı isimle çağrıldıklarında duymak istemeyecekler.

***
Saat başına kaç tecavüz düşüyordur acaba?
Kim bilir kaç leşin eylemi çocuklarda korkunun eseri olarak duruyordur da, ailelerden saklanıyordur!
O yüzden ne okullar güvenli artık, ne sokaklar, ne adalar!

***
Çünkü çakallar çocuklara ve kadınlara karşı her yerde elele.
Ve bir aradalar!

Gençlik Bayramı
Sabırla yazılmış ömür kitabının en heyecanlı sayfalarıdır gençlik.
Atatürk anılsın diye armağan etmedi bu bayramı.
Gençler anlaşılsın diye armağan etti.
Spor yaparken de ahlaklı olsunlar diye, yazışırken de, konuşurken de.
Gençliği harcanmış milletlerin geleceğinin de harcanacağını işaret etmek adına.
Birbirinden uzaklaşmayı değil en azından saygıda ve vatan sevgisinde uzlaşmayı bilenler içindir bu bayram.
Gençliğin hakkının verilmesi için.

Mutluluk Takvimi
Cebinde kuşyemi taşı.
Tavla oyna.
Komşuna tiyatro bileti armağan et
İnsan iskeletini incele.

Eylül'ün sarı saçları
Ekim'in inatçı hüznü
Kasım yağmurlarında
Öperim mahzun yüzünü
Kapın hep bana Aralık
Her Ocak'ta sevdan tüter
Şubat akşamlarında
Gülüşlerin bana yeter

Mart'ın camları buğulu
Nisan'ın yüzünde bahar
Gözlerin sanki bir Mayıs
Benim sevdam dağlar kadar

Haziran'ın başı döner
İki gözün iki Temmuz
Ağustos'a selam çakar
Beni cayır cayır yakar

Hakkı YALÇIN