Tarihi 21 Nisan 2017

İç acıması

İnsani duygularla beslenen insanların yalnızlığı başkadır.
Onlar mal mülk gücüne değil yürek zenginliğine bakarlar.
Herkesten derin bakarlar hayata.
Akıntıya karşı yüzmekten yorulmuşlardır.
Sessiz çığlıklar atarlar da, ulaşmadan geri döner kendilerine.

***
Geçmişe uğrarken geleceği mavi boyamayı ne çok isterler de, çaresizlikleri ayaklanır günün her saati.
Eski zaman şarkıları yüreklerini yırtarak geçer.
Özlemleri ülkenin bütünlüğünedir, gerçek dostluğa ya da aşka!
İnsanın insana sevgisizliği artarken, nefret ve şiddet her geçen gün biraz daha ayaklanırken.
Duygularıyla yaşayan insanlar ne yapsın?
Kendilerine saklanmaktan başka.

***
Tamiri imkansız sökükleri vardır, hikayeleri eskimez.
Kahreden kahramanlarla doludur hayatları.
Sırtlarına saplanmış hançer izleri, ayrıntılarda sayısız darbe.
Gocunmadan ağlarlar sevdiklerine, kaybettiklerine.
Yine de bir duvar yazısı gibi durur umutları.
"Dipteyken bile şansı vardır denizyıldızlarının."

***
Sofralardaki bereketi, yüreklerdeki merhameti ararlar.
Kan dökerek çizilen sınırlara itiraz ederler, kadersiz ölümleredir isyanları.
Barışa ve kardeşliğedir tutkuları, insana ve cana.
Renklerin kayıp cennetinde çocuk resimleri çizerler camlara.
Yaşam alanlarında kitaplarının sözü geçer.
Ne teknolojiye hayranlıkları vardır, ne sanal aleme.

***
Onlar eski zaman serçeleridir, gönül kırıntılarıyla beslenen.
Demode sayılırlar, eskiyince kapının önüne konan terlikler gibi.
İnadına faytonlara binip, içlerindeki çocukları gezdirirler.
Burun kıvırırlar plazalara rezidanslara.
Hala mahallelerdeki yürekli delikanlılık günlerini ararlar.
Ve şimdi kahrolurlar, ülkenin bölünmesine çanak tutan düzene bakıp.
Bir sızının ilmeğinde sallanırken, gözleri de yürekleri da asılı.

***
Baş ağrıması, diş ağrıması neyse ama.
İnsanın içinin acıması başka bir şeydir.

Tiyatrolar
Hey gidi yıllar, yoksul mahallelerde bile tiyatrolar olurdu.
Tiyatro sanattı, tiyatro hayatın en anlamlı ders kitaplarından biri.
Bizim yazlık sinemalarımız gibi hayatımızdı.
Sonra işaret parmağıyla, baş parmağın fingirdeşmesinin ana fikri oldu hayat.
Ve çok şeyler değişti.
O yüzden sevemedim şu televizyonları.
Çünkü biliyorum ki, hiçbir hortum bir ülkenin geleceğini bu kadar ememezdi.

Mutluluk Takvimi
Birini güldür.
Korkularını yenecek bilgiye sahip ol.
Bebekleri kokla.
Dostuna omuz ver.

Ne olur bir akşam
Çıkıp da gelsen
Yorgun argın bana
Bak döndüm desen
Şu dilim tutulsun
Nerdeydin dersem
Seni beklemeye
Yeminliyim ben

Ümidim ilkbahar
Akşamlarında
Bir müjde gelecek
Dal uçlarında
En güzel çiçekler
Avuçlarımda
Seni beklemeye
Yeminliyim ben

Hakkı YALÇIN