Hakan Şükür ve Arif Erdem'i 15 Temmuz gecesinden beri reddetmeyenler, genel kurulda alkışlarla "ihraç istemini" reddettiler.
Sonrasında çark ettiler. Geciken mektuplar günahları içinde saklar!
Hakan Şükür'ün Galatasaray formasıyla attığı goller, onun devlete ve insanlığa karşı işlediği suçların üzerini örtmesi için sebep olamaz.
Yarından tezi yok, mali genel kurulda Hakan Şükür'ü bağrına basanların, 15 Temmuz ruhundan bahsetmekle ilişkileri kesilmiştir.
İnsanlarımıza bombalı uçaklarla sorti yapan alçakların temsilcisi olan bir futbolcuyu Metin Oktay'la kıyaslamak da ayrı bir zarafet cinayetidir.
Onu da Metin Oktay ruhunu yüreğinde hissedenler dile getirsin!
Yabancılara tutsak olup, "Bizlerin başarısına sınır çekmek istiyorlar" deyip, düne kadar yabancı çığırtkanlığı yapanlar. Başta Aziz Yıldırım.
Sonrasında futbolun tahtında oturanlar.
Sizin yerli futbolcu oynatmanıza engel olan mı var? Karşı çıkan mı?
Yan gelip yatan yabancılarla Fenerbahçe'yi mali borç konusunda Avrupa'nın en riskli kulübü haline getirenler, aynayı kendilerine tutsunlar.
Bugüne kadar neredeydiniz?
Elazığspor maçında hata yaptığı için Emre Çolak'a saha kenarından söven bir teknik adam, Emre Çolak'ın bu ülkeden ayrılmasıyla ettiği küfür arasındaki yakınlığı hissedebilir mi?
Gençleri harcamakla, altyapı gerçeğine uzanmak arasında bir koltuk duruyor. O koltuk, ne zaman, nerede, nasıl konuşması gerektiğini öğreten bir koltuk. Gerisi masal!