Tarihi 18 Aralık 2016

Kanatları kırmızı melek askerler

Hep aynı cümlelerle karşılıyoruz bu kansızlık oyununu.
Bunlar bizim geçici ateş bahçelerimiz.
Gözlerden yağmur gibi süzülen bir hayatın içinde olduğumuzu inkar etmiyoruz.
Ama yürek yakan ve kutsallaşan gerçek acılar sadece annelerin!
O yüzden cümlelerimiz yetmezken, bu acıya başımızı eğiyoruz.
Kanatları kırmızı melek askerlerini uğurlarken.

***
İnfilak etmemizi bekliyorlar da, sakin duruyoruz inadına.
Bütün kuşları karga sanmıyoruz ama bütün puştları tanıyoruz.
Gözlerimizi süsleyen eski fotoğraflara bakınca, hayatı birlikte karşıladığımız günlerin içinde buluyoruz kendimizi.
O yüzden "terörü kanıksadığımız zannedilmesin" diyoruz.

***
Bombalar tek elden üretim ve ithal!
Adına terörist denen şeytanların arkasındaki güç odaklarını da biliyoruz.
Bir çakalın bizlere uzaktan bakmasıyla, yakınlaşması arasındaki gerçekleri bildiğimiz gibi.
Avrupa'nın başsağlığı mesajlarına inanmıyoruz.
Amerika'nın bir gün önce bizleri takdir etmesiyle, bombaların imalatı arasındaki bağlarının, buzların çözülmesinden daha kolay olduğuna inanıyoruz.

***
Canlı bomba denen leşlerin nasıl üretildiğine önceleri şaşırıyorduk bir insan olarak.
Ama "alçakları kullanma kitabındaki" metotları bilen dünya ülkelerine baktığımız zaman şaşırmıyoruz artık.
Kansızlığın insani düşüncelere ihtiyacı olmadığını gösterdiler..
İnsani düşünceleri olmayanların canlı bomba olmasını gösterdikleri gibi.
Ama bu bombaların imalatıyla, çocuklarımızın imha edilmesi arasındaki puştluğun arkasında duranları birkaç kötü sözcükle geçiştirmek dokunuyor bizlere.

***
O yüzden "bütünlüğümüzün posterlerini açmak, onlara verilecek en güzel cevaptır" diyoruz.
Ve "Hadi" diyoruz politikacılara.
"Elele verin. Yürekten tokalaşın.
Birbirinize söyleyeceğiniz okkalı sözler varsa, başka mevsimlere saklayın." Memleket sevdasıyla mühürlensin yeni sözcükleriniz.
Sanal alemde birbirlerine güç gösterisi yapanlara, "İndirin nefret tablosunu duvarlardan" diyoruz.
"Eski defterleri kapatın. Vatan sevdasına odaklanın!"

***
Çünkü terörün istediği can almak kadar hır çıkarmak.
Maşayla kömür gibi külleri karıştırmak.
Teknolojik zehrin toplumsal yansımasında terör tamircilerini harekete geçirmek.
Ne acıdır ki insanlığın en korkunç eyleminin öldürmek olduğunu bildikleri halde, şehitlere bile göstermedikleri saygıyı terörizme gösterenler var.

***
Onlar ve cümleleri.
Canlı leşler, arkalarında duran iç ve dış kalleşler.
Onlar maşayla kömür gibi, nereye kadar karıştırabilirler külleri?
Mesele hem kül hem Anka olmaktayken, ne kadar yakabilirler canımızı?
Çünkü her şehidin fotoğrafındaki bakış, şerefsizlerin asla yakından bakmaya cesaret edemedikleri ışığın ta kendisidir!
Ay ışığında kan kırmızı!