Önceki
akşam, yakınım olan bir şehit annesini ziyarete gittim. Bir yanı yaşayan ölü, öte yanı dik başlı ve onurlu. Duvarda bir fotoğraf vardı. Fotoğraf ona bakıyordu, o fotoğrafa. Alnında bir seccade gibi duruyordu, oğlunun şerefli adı. "O fotoğrafa baktığım zaman, yanımda olduğunu düşünüp, kendimi kandırıyorum" dedi.
***
Hasret kaynıyordu çaydanlıkta. Konuştuğu herkese evladıyla ilgili bir anısını anlatıyordu. Cennet bakışlı annenin gözlerinde derinleşen çukurlara baktım. Çocuğunun gömleğini kokan hasretin karşısında, yanımda getirdiğim tesellinin bir faydası olmayacağını biliyordum. "Çocukluğunda sokaklarda oyun kapmak için erken kalkardı" dedi. "Asker olurdu hep!" Acının dediği dedik yerde, içimden "Fırtına ömür boyu etkisini sürdürecek" dedim... Evlat acısından daha derin ne olabilirdi ki bu dünyada.
***
Terörün sırtından geçinmek isteyen çakalların, kahpeliğe çanak tuttuklarını biliyordu. Ondaki karşı koyuşun tek adı vardı, "ilahi adalet!" Anneler için derinliklerde saklıdır bütün gerçekler. Anaları ağlatanların bunu anlaması ne mümkün.
***
Başucunda duran telefon durmadan çalıyordu. O sırada cennetten yayın yapıyordu melekler. Meleklerin kanatsız haliydi anneler. Çocuklarının ölümden sonra ayak bastıkları yerleri sadece onlar görebiliyordu. "Ben onu babasız büyüttüm" dedi. Gözlerinde biriken damlaları elinin tersiyle silip attı. "Babası da onun gibiydi, yiğit, sözünün eri." Karşımda sabrın kalesi gibi dururken baktım da. Gözleri alev alevdi, yüreği yangın yeri.
***
Biliyordum ki, suskunluğun narasını saklıyordu saygıdan. Belki de sitemi vardı söyleyemediği sözlerine... O sırada cennetten gelen fısıltıyı duydum. Şehitler korosu Anneler Günü anısına hep birlikte haykırıyordu. "Benim annem güzel annem beni al dizlerine."
Vicdanın zili!
26 yıl önce kardeşini öldürerek işlediği cinayetten sonra yakalanan Ali Ekmekçi, "İyi ki beni yakaladınız. Üstümden büyük bir yük kalktı" dedi.
Ali Ekmekçi, eşiyle ilişkiye giren kardeşini öldürmüştü.
Sebepler ne olursa olsun, bir insanın canını almanın ödettiği bir vebal var.
Vicdanın zilleri son dakikaya kadar çalar durur.
Bazıları onu teneffüs zili saysa da!
Mutluluk Takvimi
* Günü kolay harcama.
* Birini uğurlarken gözden kaybolana kadar bekle.
* Şiir kitabı oku.
* İhaneti bağışlama.
Şu gördüğün taşlı yollar
Benim yüreğimden geçer
Gözlerim hüzün musluğu
Gelen içer giden içer
Düşlerim rehinde kaldı
Yenik sayar tarih beni
Hala kimseler bilmiyor
Bu suskunluğum nereli
Aşkı onarmaktan bıktım
Kapıları vurup çıktım
Çiğnedim tüm töreleri
Bütün köprüleri yıktım
Ben dertlerin kralıyım
Servetim seven bir yürek
Hayat hayırsız bir evlat
Üstümde ateşten gömlek
Hakkı YALÇIN
