Tarihi 6 Mart 2015

Sihir

Bütün direnme noktaları işgal edilmiş de, düştü düşecek gibiydi.
Yakınına geldim.
Yasaları çiğneyenler ülkesinde, dişleri çiğneyecek bir şeyler arıyordu sanki.
Öfkesinin önünü kesmek için selam verdim.
Açlık ve sefalet serçe gözlerini alıp götürmüştü de, yakından bakınca daha iyi anladım.
***

"Bir şeyler yer misin?" dedim.
İki genç döner yiyordu büfenin önünde. "Yerim" dedi.
Tam zamanında yanına geldiğimi düşündüm.
Öylesine iştahlıydı ki, hayatın oltasına takılan güzel bir balığı yiyordu sanki.
Onu izlerken, hayatın insanlara verdiği en doğal gerçek olan, yemek ve içmek hakkının bile elinde olmadığını düşündüm.
***

4 kötü ay geçirmişti İstanbul'da.
Düşündüm de, "Niye geldin?" demek hakkım yoktu.
Mahşerin 4 atlısı her şehirde hazır kıta beklerken, İstanbul'da arıyordu umudu.
Marangozluk yapmıştı yıllarca, şimdi yaş tahtaya basmayanlar ülkesinde elinin ekmek tutmasına yönelik bir düzen yoktu. "Geri dönsem yenilirim" dedi.
***

Kadının biri tarlasından topladığı domatesleri satıyordu.
Şarkının biri anasını satıyordu dünyanın.
İnsan insanı satıyordu artık.
Günahını kitabına uyduranların şehrinde canlıların değeri yoktu.
Hayatın öznesi paraydı, kirdi!
Bir erkekte adamlığı tanımak zor görülen bir şeydi.
Ve ne utançtır ki, bu delikanlı ülkesinde hor görülen bir şeydi.
***

Bir gün gelecek.
Tarih bile insanların yüzüne bakmaktan utanacaktı!
İnsanlık tarihi!
***

Beynimde dolaşan soruların cevapları da bendeydi, fazla bir şey sormadım.
Ömrünün üstü açıktı, önü kapalı.
Karnını doyurmak Tanrı misafirliğine kalmıştı.
Onun çaresizliğini alelacele yaşamak da bir çaresizlikti belki.
Hayat hepimiz için devam ederken.
***

Çocukluğumda sihirli bir lambam vardı.
İnsanlığını unutanlara karşı savaş açardık. "Gökyüzü mavi kalsın" diyen çocuklar adına çalışırdık birlikte.
İçimdeki çocuğu öldürenler, lambamı da söndürdü sihri de!
Şimdi yüreğimde kalan insan sevgisiyle yetiniyorum.

***
Asansör sefası
Bir binanın 11. Katına çıkmak için asansöre bindim.
Kapı kapanınca bütün kat düğmelerine basıldığını gördüm.
Bu demektir ki, her katta duracaktım.
Asansörde bırakılmış bir not vardı, gülümsedim. "Bunca stres içinde kaybolan sizlere sakinleşme fırsatı bulacağınız birkaç dakika armağan ediyorum. Bu değerli zamanın keyfini çıkarın."
Öyle yaptım.

Mutluluk Takvim
Geceleri radyo dinle.
Patlamış mısır ye.
Güne gülerek başla.
Gönlün zengin olsun.

Bir köyde yaşıyorum şimdi
Hiç sorma şirin mi şirin
Balığa çıkıyorum akşamları
Tadına doyum olmuyor
Türkülerin

Huzur buluyorum
Kuş seslerinde
Kucaklıyorum köylüleri
Kötülük yok yüreklerinde
Tütün kokuyor elleri

Senden yüreğim yandı
Acıları unuttum
Aşk defterim kapandı
Dostluğu mesken tuttum
Hakkı YALÇIN