Tarihi 8 Şubat 2011

Adalet cellatları

Hafta sonunda, hakemlerin başrolü üstlendiği berbat bir film vardı. Adamına göre kart.
Takımına göre penaltı.
Kale çizgisinden içeri giren topları bile gol olarak kabul etmeyenler var.
Biliyoruz ki... Bizim gibi üçüncü dünya ülkelerinde her adalet cinayetinin vebali olmaz Hakemleri cesaretlendiren de budur.
Ama cellat olmak için de kelle uçurmak gerekmez.
Bizim de bazı hakemlere yakıştırdığımız apolet budur! "Adalet celladı!"
***

İnekler inekleri geğirmesinden tanır.
Bizler hakemleri, sol gözlerinin seğirmesinden tanırız.
***

Ligin devre arasında hakemleri etkileme metot defteri dağıtanlara ne oldu? Dillerini mi yuttular?
Soyunma odasını basanlar, şimdi liderlik bülteni basıyor ha!
Hakemlerden şikayet etmeyi gerektiren ortam onlar için yok oldu demek ki...
Her şey onların istediği renge büründü ya, mesele kapandı..
***

Ağaçlar rüzgarı ıslığından tanır.
Bizler başkanları gözyaşı musluğundan tanırız!
***

Televizyonlara bakın.
Bir pozisyon için dakikalarca geyik yapanlar, asıl meseleyi boynuzluyorlar.
Haftanın meselesi kumpas!
Ama bunların üzerine giderlerse, kendilerini ele verirler.
Puan cetveli de onların istedikleri düzeye geldi.
Reytingler de..
Her şey para için.
Ha adalet kleptomanlığı...
Ha sisteme uşaklık.
***

Onur ve haysiyet bizim ülkemizde değer bulmayabilir.
Sizler de kendinizden yana olan popüler şeytanları ve adalet cellatlarını sevebilirsiniz.
Benim kusuruma bakmayın.
Ben kolu kanadı kırık olsa da meleklerden yanayım.
O yüzden kimin şampiyon olduğuna değil.
Nasıl olduğuna bakarım.