Tarihi 30 Haziran 2015

İnandığı Gibi Yaşamayan, Yaşadığı gibi İnanır!

Allah'a muhalif yaşayan, zamanla yaşadığı gibi inanır; âdeta yeni bir din sahibi olur ve kendi dininin mensûbu olur

Kıymetli dostlar, bugün de gıybeti sizlere anlatmaya devam edeceğiz. Zira bu öyle bir günah ki; kişinin bir çok günah işlemesine de zemin hazırlar. Cemiyette huzur bırakmaz ve fitne ve fesat günahının fitilini ateşler.
Peki bu günahı işlemeye bizi ne sevk eder? İslâm âlimleri bunun için yedi sebep saymışlardır.

NEDEN GIYBET YAPARIZ?
Câhildir ya da Aklı yoktur: Allah'ını, Kitabını, Peygamberini bilmez, tanımaz. Gıybet nedir bilmez.
Kul hakkı nedir bilmez. Oysa bir insan hem cemiyetine faydalı olacak hem Allah'a yaklaşmayı bilecek. Kitabullah, Sünnetullah bilmeyen bir insanın yakınlaşmaktan haberi yoktur.
Allah Teâlâ'yı yok kabul eder: Allah Teâlâ'nın kendisini görmediğini düşünür. Yani "Allah bunu demiştir ama şu an gıybetimi görmüyordur." diyerek gıybet eder.
Kininden yapar: Onun açığını yakalar. "Gördün mü, ne biçim araba almış." ... "Geçen bir elbisesini gördüm o kadar çirkin ki, kimse giymez onu." Beğenmediğinden kinlendiğinden hep onun hakkında konuşur gıybet eder.
Kıskançlığından yapar: Kıskançlık; başkasında olan bir nimetin ondan gitmesini talep ederek, kendisinde olması veya o nimetin o kişiye yakışmadığını iddia etmektir. "O, böyle bir ilme nasıl sahip olur? O mu kaldı burayı çevirecek?
O kim ki ya!.. O nasıl oluyor da bu bölümü kazanıyor? Nasıl böyle bir insanla evlenmiş, nasıl böyle bir dairede oturmuş?..."

İşte bu, adamı hasetçi yapar. Hasetçi ise Allah taksimatına muhalefet eden kişidir. Allah'ın taksimatını beğenmez.
Hasetçi eninde sonunda cehenneme gider.
Zaten kendisi de huzursuz olur, cehennemi burada yaşar. Çekemezlikten dolayı gıybet etmekle haset ederek çekemediğin o adamdan daha aşağıya düşüyorsun.
Kendini üstün görür: Gıybet ettiği kişiden kendini üstün görür. Bu riyadan, kibirden ya da ucubtan olabilir. Bunun altında sıfat olarak şirk ve kibir vardır.
Diyorsun ki; "falanca tamam bu işi bilir ama bizim kadar değil.
Çünkü onun geçenlerde şöyle şöyle bir şeyini gördüm, çok kötü!"
Kendini beğendiğin için gıybet yapabilirsin. O zaman, bunun bir kere Allah takdiri olduğunu bil ve gıybet yapma.
Gafletinden yapar: Neden gaflet?
Allah'tan gaflet; Efendimiz (sas)'den gaflet; kendinden gaflet; zikirden gaflet.
Bunların hepsi insana gıybet yaptırır. O ayeti unutmak, Efendimiz (sas)'in ahlâkını unutmak gaflet. Zikirden uzak olmak, zikretmemek gaflettir.
Bir insan zikretmiyorsa, hayırlı söz söylemiyorsa, muhakkak kötü söz söylüyordur. "Onu aldı, bunu buraya koydu, araba geldi, otobüs gitti..." Bazı insanların yaşı ilerlediğinde diline vurur. Bir saat oturamazsınız yanında.
Eliniz ayağınız titremeye başlar. Hiçbir şey olmadan mevzu konuşur. "Temizlik...
Çocuklar..."
Tırlatırsınız. Gıybet yok ama, işe yarar bir şey de yok!

"GIYBET ONA YAKIŞIYOR AMA!"
Gıybet bazısına yakışmayıp bazısına yakışıyor olmaz. Aynı şunun gibi "sigara yakışıyor valla" denir. Ne alâkası var.
Yakışsa ne olur, yakışmasa ne olur. Tuhaf tuhaf laflar bunlar.
Zaten insanların en cânisi bile, yaptığı fiile bir kulp bulmak zorundadır. İnsan çünkü ikna olmadan bir şey yapamaz ve ikna etmeden de rahat edemez.
"Bir insan inandığı gibi yaşamazsa, yaşadığı gibi inanmaya başlar." diyorlar. Ona göre sözcükler, metinler hazırlar âdeta yeni bir din sahibi olur, kendi kendine. Kendi dinine mensup olur.

GIYBET ETMEMENİN ÇARESİ
Dostlar; Gıybet eden, câhilse çaresi ilim öğrenmektir. Akılsızsa, akıllı olan insanlarla oturup akıl alması veya tedavi olması lazımdır. Allah hakkında itikâdı bozuksa yine tedavisi ilimdir.
Eğer kinden dolayı gıybet yapıyorsa kişi, o zaman şunu düşünsün... tedavisi şudur..." diyor, âlimler; "Sen kinlendiğin insanın boyunduruğu altında yaşamak ister misin? Kinlendiğin insanın seni zapt u rabt altına alarak inim inim inletmesini ister misin? Hayır asla! Elinden su içmem onun."
O zaman kardeşim, gıybet ettiğin adam sana hakkını helâl edene kadar, cennete giremeyeceksin sen.
Bu adama bağlı kalacaksın âhirette.
Niye adamı kendine bulaştırıyorsun?
Zaten kinli değil misin adama?
Kinlendiğin adama gıybet ederek ona öyle bir hak veriyorsun ki, "İbadetim taatım senin elinde. Yarın âhirette bana hakkını helâl etmezsen ben cennete giremem." diyorsun. Niye veriyorsun eline malzemeyi?" Bunu düşün kinlendiğin insan sana hâkim olmasın, diyor İslâm âlimleri.
Eğer kendini üstün görerek gıybet yapıyorsan şöyle düşün; sen cemiyet içersinde başkasından daha iyi olduğunu göstermek için bunu yaptığında, o cemiyetteki insanlar senin ne yaptığını anlayabilir. Aptal durumuna düşersin. En saf insan bile senin bunu kendini üstün göstermek için yaptığını anlar.
O zaman ey gıybet eden kardeşim Allah'tan, Efendimiz (sas)'in sana karşı tevbihinden korkmuyorsan düştüğün duruma bak da utan, gıybet etme.
İnsanlar seni ahmak olarak görüyor.
Çünkü sen onu çekiştirmekle ilminin yüksekliğini, kendi yüksekliğini anlatamayacaksın.
İnsanlar da senin hakkında, "bak görüyor musun, kendini iyi göstermeye çalışıyor" diyecekler. Maskara olacaksın.
Nasıl bir kepazeliğe düştüğünü anla artık, gıybeti bırak.
Yine hasette olsun kendini beğenme de olsun beğenmediğin insana, götürüp hediye gibi amellerini veriyorsun. Sen bu insana, "günahımı bile vermem" derken hem onun günahını almak hem de sevabını ona vermek üzere hareket ediyorsun, bu da aptallık değil midir? Bunu düşün ve gıybet yapma! diyor. "
Sen, o huyda kalma!"

Anneannemin çok güzel bir sözü var; Adamın bahçede askıda ciğeri varmış. Karga almış, gitmiş. Dönmüş bakmış, "Karga ben o ciğerde değilim ama sen o huyda kalırsın." demiş.
Ne kadar güzel söz; "Ben o ciğerde değilim ama sen o huyda kalırsın."
Şimdi, ben helâl ettim hakkımı ama sen o huyda kalma.
Böylelikle, gıybetin yapılma şekli, gıybetin doğma şekli ve gıybetin tedavilerinden bahsetmiş olduk. Allah bizi gıybet illetinden buhafaza eylesin.

KİNİ OLANIN DİNİ OLMAZ!
Çünkü kin ile din aynı fertte olmaz. Dostlar, bir adam kinlensin namaz kılamaz. Birisine kızgın olsun dua yapamaz. O duygu gider onun kalbinden. Muhabbet kalmaz. Kalpte ya kin olur ya muhabbet olur.
İçinde, Allah'ın razı olduğu buğz yani kin varsa, biri Efendimiz (sas)'e hakaret etmiştir meselâ.
Dikkat edin ona, Allah için kızdığında kalbinde muhabbet eksilmez. Bunu deneyin.
Efendimiz (sas) Kâbe'yi tavaf ederken tavaftan sonra iki rekât namaza durdular. Secdeye gittiğinde ebu cehilin talimatıyla yezidiler devenin işkembesini başından aşağı döktüler. Bir yandan Allah sizi ne yapsın dersin ama hem de gözyaşıyla salât u selâm edersin. Allah için kızıldığında, Allah o muhabbetine mâni olmaz. Fakat komşuna, akrabana içinde kinin olsun, ibadetin zevkini alamazsın.
Dua edemezsin. Allah'ın rızası yok, çünkü.
Efendimiz (sas); "Kini olanın dini olmaz!" diye buyurmuşlardır.
Kinlenir ne yapsa hareketi ona batar. Onun hakkında gördüklerini, görmediklerini aleyhinde konuşarak, gizli günahlarını dökerek, gıybetle kendisini rahatlatmaya çalışır.

GIYBETİN AĞIR OLANI, HAFİF OLANI VAR MIDIR?
Bir adamın paltosunu beğenmiyorsun ayrı, bir de yaptığı kabahati anlatıyorsun... Günah açısından şiddeti açısından gıybetin de kendi arasında kategorileri vardır. Nasıl ki ağır, ölümcül yara var, Gıybet böyle bir beladır.
Neticede bu mikrobun bir kanser mikrobu gibi olduğunu bil, "Şu kadarcık!" deme.

AYET-İ KERİME
"Hakkında bilgi sahibi olmadığın bir şeyin ardına düşme. Çünkü kulak, göz ve kalpten her biri bundan sorumludur." İsra-36

HADİS-İ ŞERİF
"Kim Allah'a ve âhiret gününe inanıyorsa, ya hayır konuşsun ya sussun." buyuruyor, Efendimiz (sas). Düşünmeden konuşmak hastalıktır. Allah'ın zikri yoksa hayır şeyler dinlemiyorsa bir insan muhakkak sûrette kötü şeyler söylemeye ve dinlemeye teşnedir.

"Oruç, ateşe kalkandır. Gıybetle parçalanmadıkça korur." Buhâri

SORDUM-ÖĞRENDİM
Ölmüş biri hakkında konuşmak gıybet midir?
Peygamber Efendimiz (sas), "Ölülerinizi hayırla yâd ediniz." buyuruyor. Çünkü iyi taraflarını konuştuğun zaman iyiliği teşvik etmiş bulunuyorsun. Bizler göçmüşlerimiz hakkında sadece iyi şeyler konuşabiliriz.
Ölmüş birinin arkasından hayatta iken hoşnut olmayacağı şeyleri konuşmak ise yani gıybet etmek yasaklanmıştır. Tabi ölen kişi eserleriyle dine fitne fesat karıştıran biri ise onun hakkında konuşmak Müslümanları uyarmak babından olacağı için gıybet olarak görülmemiştir.

Kimlerin gıybetini yapmak câizdir?
Bir haksızlığı bir yolsuzluğu şikâyet için ilgili mercilere bildirmek. Etkili ve yetkili birine, "falanca gayri meşru iş yapıyor buna mâni olun." demek Bidat sahibi ile gezen birine onunla gezme o mezhepsizdir demek.
Şahitlikte, "falanca şöyle yaptı." demek.
İnsanları açıktan günah işleyenlerden korumak için meselâ "o kumarbazdır" demek.
Müslümanları bidat ehlinin zararlarından korumak, bunların söylemlerini yazılı ve sözlü olarak bildirmek, câizdir.

DUA
Efendimiz (sas)'in Duası ? "Allahümme innî e'ûzü bike min şerri mâ 'amiltu ve min şerri mâ lem a'mel." ? "Allah'ım! Şimdiye kadar yaptığım ve bundan sonra yapacağım işlerden Seninle, Sana sığınırım."