Her iki takım için de başarısız ve kötü geçen bir sezonun ardından oynanan
Türkiye Kupası finali herhalde son yıllarda hiç bu kadar önemli ve anlamlı olmamıştı. Özellikle bana göre
Galatasaray için önem derecesi çok daha fazla olan bu maçta sahaya çıkan 11'e baktığımızda
Riekerink yine Semih'i tercih etmiş ve formda
Volkan Şen'e karşı tedbir almıştı. Orta sahada Sneijder, Selçuk ve Emre Çolak ilk yarı boyunca çok iyi mücadele göstererek rakibe üstünlük sağladılar. Kenarlardan da etkili olan taraf
Galatasaray'dı ve net pozisyonlar da bulmasına rağmen gol geç geldi bana göre. Gördük ki duran toplar iki takım içinde tehlike yaratmaya devam etmekte. İki takım oyuncuları da ısrarla kenar ataklarında sürekli faul yapınca duran toplar kaçınılmaz oldu. İlk yarı podolskinin golüyle
1-0 sonuçlandı. İki takım da ikinci yarıya birer değişikle başladı.
Sneijder'in çıkması
Galatasaray için tabiki şansızlıktı. Van Persie değişikliği ise bir klasikti diyebilirim
Fenerbahçe için. İkinci yarı yine son maçlarda olduğu gibi enerjisini ilk yarıda bırakan bir Galatasaray vardı. Fenerbahçe daha etkiliydi. Ba'nın direkten dönen kafa topundan sonra
Denayer'in kaçırdığı gol iki takım içinde şanslı dakikalardı.
1-0'lık skor rahat bir skor değildi bunun farkında olan
Riekerink Sinan -Sabri değişikliğini yaptı. İlerde top tutamayan
Galatasaraylı oyuncular doğal olarak baskı yedi. İkinci yarı
Semih, Volkan Şen karşısında zor anlar yaşadı. Ama bütün sezonun stresini kontrollü bir oyunla skoru koruyarak sona erdiren taraf
Galatasaray oldu. Çok çok önemli bir zaferle 3. kez üst üste kupayı müzesine götürdü.
MAÇIN EN iYiSi PODOLSKİ
Sahanın en iyisi ve etkilisiydi. Gol de onundu.
MAÇIN EN KÖTÜSÜ VAN PERSIE
İlk yarı sahadaydı. Adını duyan var mı!