Memleket işgal edilmek isteniyor...
Haçlılar ve Siyonistler milleti ve memleketi teslim almak üzere içimizdeki hainler ile saldırıya geçmişler...
Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile savaşıyorlar...
Ansızın, baskın yapmışlar...
İşgal ve esaret söz konusu...
Baskına ve ihanete muhatap olan bir millet canını feda etmiş savaşıyor... Adam can güvenliğinden bahsediyor!!!
Vatan, millet, devlet, bayrak, mukaddesat için düşmanla savaş halinin can güvenliği mi olur? Adam can vermek için can güvenliği teminatı istiyor...
ATATÜRK'ÇÜ KEMAL
İşte CHP zihniyeti böyle bir şey!
Atatürk'ün Gençliğe Hitabı'nı da bu mantıkla okuyorlar demek ki!
O meşhur hitapta, Atatürk'ün anlattığı şartların tamamı o gece yaşanmadı mı? Orada bahsedilen bütün tehlike, işgal, ihanet, saldırı unsurları 15 Temmuz gecesi oluşmamış mıydı?
İsyan eden hainler, işbirlikçi katiller, satılmış gafiller kendi milletine, devletine saldırmıyorlar mıydı?
O hitapta ne diyordu: "Vazifeye atılmak için içinde bulunduğun vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin." Ancak Atatürk'çü Kemal, vazifeye atılmak için can güvenliği istiyor... CHP zihniyeti dedikleri tam da bu...
Gece gündüz Atatürk'ten bahset, rakılı, şaraplı toplu yemeklerde marş söyle, nutuk çek, şiir oku...
Atatürk'ü kimseye bırakma... Ama canını başkaları versin... Aslında bu durum genel tablo açısından beni hiç şaşırtmadı.
Zaten o ihanet gecesinde, şerefsiz FETÖ mensupları da aynı gerekçe ile milleti meydanlara çıkmaktan vazgeçirmeye çalışmamışlar mıydı?
Vatandaşlarımızı can güvenliğiniz yok, tank, top, savaş uçaklarına nasıl karşı koyabileceksiniz deyip korkutup kaçırmak istememişler miydi..?
Aziz ve asil milletimizi, evlerinizden sakın çıkmayın çağrılarıyla sindirmek istemediler mi?
Direnişi çökertmeye çabalamadılar mı...?
CUMHURBAŞKANI'NA İÇTENLİKLE TEŞEKKÜR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yargılanan FETÖ mensupları alçakların mahkemelerdeki hal ve hareketleriyle ilgili son çağrısı, tek tip kıyafet önerisi yüreğimizi soğuttu. Milletimizin ezici çoğunluğu bu hali ısrarla ve derhal istiyordu.
Bu arada 15 Temmuz etkinliklerinde, cüppesiyle sokaklarda darbe çağrısı yapan rektörlerden, cübbesini giyip ekibiyle birlikte darbeleri lanetleyen rektörlere tanık olduk. Bu da harika bir gelişme değil mi?
