Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 27 Şubat 2017

28 Şubat ne idi?

Başörtüsü nedeniyle görevine son verildiği ile ilgili tebligat ulaştığında eşinin odasındadır. Eşi de üzgündür. Beklemektedirler aslında bu haberi ama yine de yürekleri yanar...
Kendisine isterse biraz oturmasını, tebligatta yazanları daha sonra beraber okumayı önerir. Ancak her ikisi de o kağıtta neler yazdığını bilmektedirler.
Aynı esnada İstanbul Üniversitesinin özel ve çok görkemli bir salonunda daha evvel emekli olan bir başka hoca ile ilgili veda merasimi yapılacaktır.
Eşinin istersen eve gidelim teklifine itiraz eder.
"Hayır o salona gideceğiz, el ele tutuşacağız ve dimdik orada kendimizi göstereceğiz" der. Çünkü oradaki öğretim üyeleri arasında bu iğrenç ve adaletsiz kararın altında imzası olanlar da vardır. Bu kişilerin en başında Nur Serter yer almaktadır. Onlarla karşılaşmak ve gözlerine bakmak ister...
Ağır ağır Nur Serter'e yaklaşır, o ise karşılaşmamaya ve göz göze gelmemeye çalışmaktadır. Israrla takip eder. Elini yakalayıp sıkıca tutar. Gözlerinin içine bakarak:
"Bu daha ilk raunt... Bugün siz galip geldiğinizi zannediyorsunuz... Bu zulüm sona erecek... Bir gün biz bu makamlara ve görevlere geri geleceğiz... Ama siz olmayacaksınız" Salonda çıt çıkmıyordu. Bu sözler sonrasında salonda duygular sel oldu.
Ben de dahil olmak üzere salondaki herkesin gözleri nemlendi. İnsanlar coşku ile alkışladılar.
Bu sözler, Prof. Dr. Sevgi Kurtulmuş'a ait... Eşi de şimdi Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü olan Numan Kurtulmuş...
28 Şubat sürecinin mağdurlarından.
İşte diğer sözleri:
Kendi oğlum bile "Anne neler yaşamıştın bize anlatsana" diyor... Ne acılar çektik ama belli bir nesil bunları hiç bilmiyor... Yaralar hala tam sarılmadı.
Hala mağduriyeti giderilmemiş olanlar var. Kalabalıklar sizi ve bizi yanıltmasın.
Bizim gibi görünenler bile bizi yalnız bıraktılar.

***
'28 Şubat'tan 15 Temmuz'a Darbeler ve FETÖ İhaneti' isimli panel vasıtasıyla Manisa'da bir araya geldiğimiz çok değerli isimler 28 Şubat'a dair çok kıymetli anılar paylaştı. O günlerden bir anı da Selçuk Özdağ'dan geldi:
Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile Mesut Yılmaz'a gittik. Ve dedik ki:
Millet Erbakan ve sizi ilk iki sırada seçti.
Biz de destekleyelim hükumeti kurun.
Millet böyle istedi... Mesut Yılmaz 'izin vermezler' dedi. Muhsin Başkan ise şu yanıtı verdi: Milleten başka güç olur mu?
Millet istedi kim izin vermeyecek?

***
Numan Kurtulmuş da rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu ile bir anısını anlattı.
Bir araya geldiklerinde merhum Muhsin Bey anlatmış. O dönem Muhsin başkana ülkücü eski bir dostu ziyarete gelmiş.
Başlamış önce sözde dostça uyarılar yapmaya. Erbakan hocayı destekleme.
Bunların peşini bırak. Muhsin Bey eski günlerin hatırına edep ile dinlemeyi sürdürmüş. Adam iyi niyetle benimle konuşuyor falan demiş.
Fakat adam en sonunda "Bak Muhsin Başkan bu devirde adamı 2 km uzaktan arkadan vuruyorlar" deyince...
Muhsin Başkan hırsla ve öfkeden deliye dönmüş bir şekilde ayağa kalkmış, adamı gömleğinden yakalamış ve suratına tükürürcesine haykırmış: "Biz adamı 10 cm uzaktan karşısına geçip alnının ortasından vururuz..." Ardından kovmuş kepaze adamı odasından...