Erkan Tan

ERKAN TAN

Tarihi 24 Şubat 2017

Kime güveniyoruz?

'Kime güvenerek Rakka'ya giriyorsun?' diye soruverdi Kemal Kılıçdaroğlu. Daha önce de anlatmıştım bir parça ama bir daha yazmak artık farz oldu. Demek ki Kemal Kılıçdaroğlu ve onu sevenler bilmiyorlarmış!
Güzel kardeşim!
Türkiye'nin güneyinde terör örgütü PKK'ya devlet kurmak istiyorlar. Marksist-Leninist, dinsiz-imansız, Kürt görünümlü, fakat Haçlılar'a ve Siyonistlere hizmet edecek bir PKK devleti...
Suriye'nin kuzeyini bir koridor halinde bu teröristlere devlet diye vermek istiyorlar. Amaç Türkiye'mizin Ortadoğu'daki İslam devletleri ile arasına bir hançer gibi bu bölgeyi saplamak!
İslam dünyasının geri kalanıyla ülkemizin arasına bu sapkın yapıyı yerleştirerek doğrudan teması kesmek!
Peki başka ne istiyorlar?
Ortadoğu'daki devletleri bölmek, parçalamak, dağıtmak istiyorlar. Küçük küçük şehir devletçikleri kurmak istiyorlar.
Türkiye'den de toprak kopartmak, hatta olduğu gibi bizi yutmak istiyorlar.
Ortadoğu'nun haritasını yeniden oluşturmak istiyorlar.
Nihai hedef 'Büyük İsrail'!
Terör örgütleri ile bu hedefi gerçekleştirmek için saldırıyorlar...
Hem ülkemize hem de oradaki bütün devletlere... Artık yeryüzünde savaşlar ordularla yapılmıyor. Terör örgütleriyle savaşıyorlar. Hepsinin ortak hedefi Türkiye Cumhuriyeti Devleti...
Suriye'de artık bir devlet yok! Suriye kimin belli değil. Oraya yerleştirdikleri terör örgütleriyle bize saldırıyorlar.
Vehim değil, paranoya değil, içi boş korkular değil bu söylediklerim! İşte Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün bu oyunları bozmak için oralarda!
Türkiye kimseye güvenmiyor. Bu sinsi ve iğrenç tuzakları ortadan kaldırmaya çalışıyor. Herhangi bir devlete sırtını dayayamaz, çünkü herkesin hesabı başka. Sadece Allah'a inanıp, güvenip, dayanıyor...
Ekonomik teröristler başaramadılar! Dolar düşüyor!
Sadece eli silahlı, gözünü kan bürümüş, insanlık dışı teröristlerle savaşmıyoruz.
Ekonomik teröristler de var. Bunlar silahlı teröristin yarım bıraktığı işi tamamlıyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları, uluslararası finans kuruluşları, bazı bankalar dolar ve Türk Lirası değer farkı üzerinden ekonomimize saldırıyor.
Doların ülkemizdeki değeri ile oynuyorlar.
Geçtiğimiz aylarda meydana gelen doların aşırı yükselmesi ile ilgili hiçbir ekonomik gerekçe yoktu. Bütün ekonomik göstergeler yerli yerindeydi, hiçbir sorun ve risk oluşturan vaziyet olmamasına rağmen dolar sürekli yükseliyordu...
Allah aşkına soruyorum size? Konukomşu, eş-dost, akraba arasında dolar almak için kendini parçalayan birisini gördünüz mü, hatırlıyor musunuz?
Yok be kardeşim... Hayır tabii ki!
Vatandaştan talep olmamasına rağmen, üstelik aksine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'Dolar bozdurun' çağrısına rağmen, hiçbir ekonomik gerekçe yaşanmamasına rağmen ne oluyordu da dolar yükseliyordu? Doların bu kadar yükselmesi için Türkiye'de yaşayan insanların çılgın gibi dolar almak istemesi gerekmez miydi?
Sabahın erken saatlerinde dolar almak için döviz bürolarının önünde sıraya giren, birbirini yiyen kaç kişi gördünüz?
Korkunç bir talep olmalıydı ki bu artış doğal olabilsin... Halbuki böyle bir şey hiç olmadı.
Peki ne oluyordu?
İşte ekonomik teröristler saldırıya geçmişlerdi. Silahlı teröristler vatana, millete, devlete saldırıyorlarken bunlar da doların değeri üzerinden ekonomimize saldırı düzenlemişlerdi.
Ama ne oldu?
Yüce Allah devreye girdi. Bize dost, müttefik gibi görünen ama aslında gerçek bir düşman gibi davranan bazı ülkelerin de olduğu o güruh, Allah tarafından başarısızlığa uğratıldı.
***
Şimdi yazacağım cümleyi bir seyircimiz televizyon programına tweet olarak göndermişti. Çok hoşuma gitti, ben de sizinle paylaşmak istedim.
İlk cemre 20 Şubat'ta havaya, ikinci Cemre 27 Şubat'ta suya, üçüncü cemre 6 Mart'ta toprağa, SON CEM RE İSE 16 NİSAN'DA
'EVET' İLE SANDIĞA DÜŞECEK,
İNŞALLAH…