Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 17 Temmuz 2020

Erteleme

DEVLETLERARASI yaşanan her sürtüşmenin bir amacı vardır. Büyüklerin amacı daha da detaylı ve kapsayıcıdır. AY'dan bile baksak Washington-Londra- Pekin arasındaki bilek güreşini görürüz. Bu üç merkez kalan tüm ülkelerin de rotasını, kaderini belirleyecektir...
Dünyanın çatısında SİSTEM kurulduğunda bunun dışında kimsenin yaşama şansı yoktur.
Bırakmazlar da zaten...
İşadamlarıbankalar- enerji şirketleri-silah şirketleri-politikacılar aklınıza kim gelirse bu sistemin içinde yaşar. Ve dünya hızla yeni bir sistemin eşiğine gitmekte.
OCAK ayı ile birlikte Yeni Dünya'nın ışığı her yerden görülecektir. Net olarak hem de... Ama öncesinde elbette bazı koordinatlarda SANCI olacaktır...
Açalım biraz isterseniz...
Birkaç gündür yeni yılla birlikte hayatımıza girecek olan GREAT RESET'ten yani BÜYÜK SIFIRLAMA'dan gidiyoruz. Gelin bugün de öyle yapalım...
Great Reset'in başarılı olması casus savaşlarını Derin Amerika'nın kazanmasına bağlı. FİLM FRAGMANI gibi oldu ama gerçek böyle.
İstihbarat savaşları hiç olmadığı kadar önemli.
Hiç olmadığı kadar denge değiştirici... Tamamı bilinmese de ABD gibi İngiltere gibi ve şimdilerde Çin gibi güçler hedef ülkelerde İSTİHBARAT AĞLARI kurar... ABD belki de en önde gidendir! Haliyle CIA rol almaktadır... Washington, CIA üzerinden hedef her ülkede bir AĞ kurdu. 30 yılı aşkın süredir bu güç daha da büyüdü. CIA, her ülkeye sızarken Amerikan ajanlarıyla güçlenmedi. Her ülkenin kendi vatandaşını CIA için devşirdi. Bazı ülkelerdeki rakamları incelersek, ilginç detayları da görebiliriz. 2018 itibariyle rakamlar şöyleydi:
RUSYA: 93 Rus FRANSA: 126 Fransız İNGİLTERE: 144 İngiliz İTALYA: 193 İtalyan TÜRKİYE: 319
ALMANYA: 481 Alman ÇİN: 511 Çinli Bu 2018'e ait. Bir de CIA sadece bu ülkelerde faaliyet göstermiyor elbette... Ancak çok etkin ve önümüzdeki dönemde de hep göz önünde olacak ülkelerde durum böyle. Bu rakamlar doğrudan CIA ile bağlantılı olanlar!
Bir de bunların yönettikleri var. O ayrı! CIA ajanları, kendi ülkelerinde işadamı, gazeteci, rektör, öğretim üyesi, başhekim ve siyasetçilerden oluşuyor. Kabaca... CIA, her ülke için farklı yol izliyor.
Ancak genelde başarılı sonuç veren bir yol var ki, o hep öncelikli tercih.
İstinasız her ülkede büyümek ve güçlenmek isteyen işadamları var. CIA, o işadamlarını buluyor ve finans desteği ile ülkede etkin hale getiriyor. Ardından CIA'nın tüm isteklerini yapan bir güçlü birey haline getiriliyor. Latin Amerika ülkelerinde bu formül yüzde 100 başarı getirdi.
Aynı durum, gazeteciler için de geçerli. Ya ABD'de ya da Avrupa'da CIA merkezinde kısa bir eğitim ile Washington ekseninde yer almaları sağlanıyor. Eğitim alanında görev yapanlar için de benzer formüller uygulanıyor. İtalya ve Fransa'nın üst düzey eğitim kurumlarının CIA ile bağlantıları ortaya çıktı. Bunda şaşılacak bir şey var mı?
Elbette yok...
Amerikan elçiliğinde görev yapan her Amerikalı potansiyel CIA ajanıdır.
Aslında bu pek çok ülke için de geçerlidir. DİPLOMAT KİMLİĞİ ile korunmak için...
Hedef o ülkenin vatandaşını devşirmektir. Ve bu daima başarılı sonuç verir. Mesela bir Amerikalı'nın Elysee Sarayı'na girmesi risklidir. Ancak önemli bir Fransız okulunun üst düzey yöneticisi istediği anda Elysee Sarayı'na gidebilir. O nedenle CIA bu formülle büyük bir güç kazandı.
İşte Great Reset için geçtiğimiz günlerde her ülkeden raporlar geldi. Sonuçlar, yüzde 100 başarı sağlanacak şekilde görünmüyor. O nedenle Great Reset, 2021'e ertelendi.
Ancak bu süre içinde Derin Amerika, özellikle işadamları üzerinden daha da etkin olmak için volümü arttırdı.
İşadamlarının artık daha etkin olmasını, medyada daha etkin görünmesini istiyor.
Amerika Birleşik Devletleri ile ortaklığın önemli olduğunu belirten işadamları aynı şekilde medyada da karşılık bulacak.
Medyada da Amerika Birleşik Devletleri'nin etkinliği daha ön plana çıkartılacak.
Tabii ki her ülke benzer uygulamalar yapar. Rusya, Fransa, İngiltere, İtalya, Türkiye, Almanya ve Çin de diğer ülkelerde kendi adına çalışacak isimleri devşirir.
Bu büyük devlet için gerekli adımdır. İngiltere'de bu durum biraz sıkıntıya yol açmaya başladı. İngiltere'de Çin'e çalışan o kadar çok işadamı var ki MI6'nın tüm raporları bu durumun önlenemez olduğunu gösteriyor. Rothschild ailesine yakın işadamları (İngiltere'de iş yapmak isteyen her işadamı Rothschild ailesinden izin almak zorunda) elbette Çin'in kaybetmesini istemiyor.
Derin Amerika da bu nedenle önce İngiltere'ye yoğunlaştı. Derin Amerika açık şekilde olmasa da Boris Johnson'ı hizaya getirmeyi başardı. Şimdi önümüzdeki günlerde İngiltere'deki gelişmeler Great Reset'e etkisini gösterecek.
Henry Jackson Derneği bir süre önce ÇİN raporu yayınladı. Bu raporlara destek veren ve önemli bir isim olan Matthew Henderson, "Çin, İngiliz istihbaratının çalışma biçimine kilitlenmişti. Bunu anlamak kolay değildi ama fark edildiler. Şimdi yeni ve keskin bir süreç başladı" dedi.
Matthew Henderson, Huawei sürecinin daha da sertleşeceğini ima etti. Bu konuda çok yazdım. AİLE yani ROTHSCHILDLER bu kadar büyük finans gücünü elinde tutarken kolay teslim olmayacaktır. Ama gelişmelerin ve sahne alan önemli oyuncuların rotalarına bakıldığında İNGİLİZ DEVLET AKLININ Çin'i karşı tarafa koyduğu ortaya çıkmakta... Bu nedenle dünyanın merkezlerinden biri belki de en önemlisi LONDRA'dır. İngiltere'nin vereceği karar dünyayı etkileyecektir. Kimse de bunun dışında kalamayacaktır.
Ama işaretler DERİN AMERİKA'nın Londra'yı hızla yanına çektiği yönünde...
Önemli ve tamamlayıcı bir NOT daha... İngiltere'nin tarihteki en büyük ve en güçlü savaş gemisi diye nitelenen HMS Queen Elizabeth, Uzakdoğu'da İngiltere-ABDJaponya askeri tatbikatında yer alacak. Yaklaşık 4 milyar DOLAR'a mal olan gemi, 40 F-35 taşıyabilecek. Gemiye Ocak ayında monte edilen Huawei teknoloji donanımı, geçen hafta söküldü. Japon bir teknoloji şirketinin ürünlerinin HMS Queen Elizabeth'e monte edildiği açıklandı.
Çıkartılan Huawei parçalarının da Japonya açıklarında denize atılacağı belirtildi.
Yani Londra giderek rengini, tavrını, rotasını belirliyor. Çok önemli...