Yani KIBRIS Adası için savaş hazırlığı var.
Başladı. Hem de çoktan...
Birleşmiş Milletler (BM), bu ay sonunda KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile Rum Kesimi lideri Anastasiadis arasında gayri resmi bir görüşme organize etti. Stanford ve Georgetown Üniversitesi'ndeki yetenekleri sayesinde Lockheed Martin tarafından keşfedilen Jane Holl Lute, Kıbrıs Adası'nın her iki tarafını da Pentagon'a bağlamak için buluşmayı organize etti.
Jane Holl Lute, Türkiye'yi sevmez. Hiç sevmediği SIR da değil... Ancak ilginçtir çalışma ekibinde yıllardır iki Türk vatandaşı var. Bu iki Türk gayri resmi olarak Jane Holl Lute'ye Türkiye ve Kuzey Kıbrıs'la ilgili bilgiler sunmakta. BU İKİ TÜRK KİM? Bilmiyorum...
Öğrenebilirsem yazarım... Jane Holl Lute, Rothschild ailesinin büyük Kıbrıs hayalini engellemek için Akıncı ve Anastasiadis'le görüşürken, Türkiye'yi devre dışında tutmak istiyor. Lute, Türkiye'nin Akdeniz'deki tüm planlarını bozmak için uğraşıyor!
KKTC ve Türkiye de bunu nasıl yapacak onun peşinde!
Planlamayı böyle düşünüyor!
Venezuela'dan dün kısaca söz ettim. Maduro haklı olarak Türkiye'yi solunum yolu olarak görüyor!
Türkiye nefes borusu gibi resmen.
Orada insanlar Ankara'nın dostluğu nedeniyle ayakta kalabilmekte.
Katkımız fazla. Ancak iki ülke arasındaki ALTIN takası yoluyla yapılan ticaret AMERİKA'nın gözüne takılmış durumda. Yoksa bile bu ticaretin olduğunu yazdırıyorlar!
Rahatsızlar. Maduro'yu yaşatacak her şeye karşılar. Doğal olarak buna da... Bir de KIBRIS olayı var! Alttan alta pişiriliyor. Bu nedenlerle yakın zamanda ABD ile tekrar gerilimli günlere dönebiliriz.
Adamların isteği, oyunu bitmiyor!
Gerilimin başlayacağı yer aslında SURİYE gibi görünmekle birlikte, merkez AKDENİZ! Çünkü Pentagon'un Derin Amerika raporlarıyla başlattığı planda en önemli bölgelerin başında Akdeniz geliyor. Türkiye de Avrupa Birliği ülkeleri de Akdeniz'de olmak isterken, "Pentagon elini daha çabuk tutmalı" diyen Jane Holl Lute'nin arkasındaki güç oldukça fazla.
Avrupa ülkelerinde de BM Genel Sekreteri Guterres'in Kıbrıs özel danışmanı Jane Holl Lute rahatsızlığı had safhada. Çünkü BM; gizli bir oyun içinde oyun kurgularken, Avrupa ülkelerini de yok sayıyor. Eğer Jane Holl Lute, Kıbrıs Adası'nın tamamını Derin Amerika'ya bağlamayı başarırsa, 2020 yılında ABD Başkan Yardımcısı olacak. Bu konuda bazı kanun değişiklikleri bile hazırlandı.
ABD Başkanı Trump, Ulusal Güvenlik Danışmanı Bolton, ABD savunma Bakanı (eski) Mattis ve Genelkurmay Başkanı Dunford da her ne kadar aralarında anlaşmazlıklar olsa da Kıbrıs konusunda Pentagon'un planına sadık kaldı. Turmp'ın bu çizgide olması bizim için hassas denge!
Her konuda ANKARA'nın yanında olan en azından hak veren TRUMP, burada karşımızda! ABD Başkanı Donald Trump, Kıbrıs'ın iki bölgeli, iki toplumlu federasyon seçeneğini söyleyip Pentagon'u kızdırsa da bu planı engelleyebilecek güce sahip değil. Bunu Trump da biliyor.
Sahne önünde farklı, arkada farklı yani! Tabii bu seçeneklerle bölgeyle pek ilgisi olmadığı halde konuya dahil olmak isteyen Almanya da tepkili. Almanya, Türkiye ile yakın temas içinde.
Çünkü Kıbrıs'ta eğer ABD'nin istediği şekillenme yaşanırsa, Almanya için de sorunlar başlayacak. Çünkü Türkiye'de ABD kadar etkili olan Almanya, ülke dışına atılacak. Almanya, Türkiye'yi tamamen kaybetme lüksüne sahip değil. Hem de böyle bir ortamda... ABD, Türkiye'de Almanya'nın etki alanını azaltırsa, aynı Fransa'da göçmenler üzerinden yaptığı baskıyı, Almanya'da Türkler üzerinden yapabilecek güce ulaşacak. Almanya'da bugün sadece ABD adına çalışan pasaportları Türk ancak PKK'ya yakın Kürtler de bu planda kendilerine verilecek göreve hazırlar. Almanya bir sabah yüz binlerce göçmenin ülkeyi yakıp yıktığı güne uyanabilir.
Berlin için iç tehlike bu! Almanya dediğimiz zaman AİLENİN yani ROTHSCHILDLER'i unutmayalım. Aile burada çok güçlüdür! Almanya gibi...
ABD, bir ülkeyi hedefe koyduğunda çalışma prensipleri açısından tek bir parantezle hareket etmez. Hemen hedef ülke için pratik gelmez. Eylem için tasarlanan kurgular vardır! Birçok ülkenin kendisini içinde bulacağı kurguları hayata geçirmek için hazırlık yapar ve düğmeye basar... Bu modelin başarı oranı diğer yollardan çok daha fazladır!
Örnekler bunu göstermiştir!
İstenilen yüzde 100 olmasa da, o ülkeler mutlaka olumsuz etkilenmiştir. O anda da ABD, ikinci planıyla ülkelerdeki gücünü etkinleştirir. Bu geçmişte birçok kez denenen ve başarılı olduğu kanıtlanan adımlardır. Almanya ve Türkiye için de aynı taktikle gelmek isteyeceklerdir...
Lute, Almanya ve Fransa'nın Akdeniz'de olmamasının önemini belirtiyor. Bunu kaç zamandır yazıyorum... Çünkü bu iki ülke, Türkiye'nin gücünü arttırabilir. O nedenle Türkiye ile Fransa ve Türkiye ile Almanya'nın ilişkilerinde gerilime neden olacak adımlar atılabilir.
Planlarının içinde bunlar da var!
TÜRKLER üzerinden operasyon!
Düşünülebilir mi? Elbette...
Yaparlar bunlar... ABD bunu istiyor ve planını uygulamaya aldı. Önümüzdeki günlerde bu yaşanacak. Almanya ile Türkiye geriliminin perde arkasında NATO vardı. Yani ABD.
Şimdi de yaşanacak gerilimde yine ABD olacak. Ancak Washington planlarını o kadar kusursuz uyguladığına inanıyor ki İKİ ÜLKE ARASINDAKİ SORUNDA kendi parmak izi olmayacak. Böyle olacağını varsayıyorlar. Kimsenin bir şey anlamayacağından eminler! Garip ama böyle durum...
Almanya'da 15 TEMMUZ darbe girişimiyle ilgisi olan asker-sivil tüm kişilerin koruması, NATO tarafından gerçekleştiriliyor.
SIR mı? Değil elbette... Almanya'nın bu duruma itiraz etme hakkı dahi yok. Ancak Ankara, Berlin'e tepki gösteriyor. Almanya'da koruma altına alınan PKK veya diğer örgütler de buna NSU da dahil Washington tarafından güvenlik ağına alınmış durumda.
Türkiye'de tutuklu olan ama Almanya Başbakanı Merkel'in diplomasisi sayesinde sınır dışı edilen Deniz Yücel de ABD'nin Berlin Büyükelçisi Richard Grenell tarafından korunmakta. Richard Grenell, birkaç hafta önce Rusya'dan Almanya'ya Baltık Denizi'nden boru hattıyla gaz taşınmasını öngören Kuzey Akım 2 projesine katılan firmaları tehdit etti. Bu tehdit çok ama çok güçlüydü. İşin içinde yer alan bütün şirketlere AĞIR BİR MEKTUP gitti! Hatta gariptir Rothschildler'e yakın olan MERKEL Rusya'ya gaz konusunda sert çıkış yaptı. "SİZE MUHTAÇ DEĞİLİZ!" diyerek... Rusya AİLENİN en güçlü olduğu yerdi...
Fransa ile birlikte... Bütün bunlar olurken ABD Dışişleri Bakanı POMPEO da Avrupa turuna çıktı. Gündem farklı. Söylenmiyor.
Gizleniyor. Asıl mesele TÜRK AKIMI'nı bitirmek ve mümkünse yönünü değiştirmek... Ankara ne kadar dostluk eli uzatsa da ABD bunu itiyor. İtmekle kalmayıp kendi oyunlarının peşine düşüyor.
Yine öyle yapmaktalar. Tansiyon kaçınılmaz olarak onların sayesinde yine artacak. Öyle görünüyor...
Türkiye yoluna devam edecek.
Engelleri aşacak.
"Kaybeden kim olacak?" sorusu ise uzaklarda birilerinin cevaplaması gereken soru olarak kalacak...
