Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 27 Aralık 2018

Çatlama

SOROS'U Rockefeller'ı, DuPont ailesini, Pentagon'u, Mattis'i, Dunford'u sık sık yazdım. Ara sıra da olsa buralarda pek bilinmeyen OPUS DEI'yi işaret ettim. Vatikan'ın önemini belirttim. "Türkiyesiz olmaz" dedim. "Türkiye'yi yanına alan kazanacaktır" diye sık sık not düştüm. Bütün olan bitenler bizi haklı çıkardı, çıkaracak da...
Soros'un arkasına aldığı güç Avrupa'yı, Fransa'yı hallaç pamuğu gibi attı.
Macron ne yapacağını şaşırdı. Gideceği yer, çalacağı kapı yoktu.
Macron, ROTHSCHILD ailesinin genç jenerasyon siyasetçisiydi. Önündeki favori isimler teker teker kenara alındı, Macron yürüdü. Devlet Başkanı oldu.
Peki ABD, Washington, Beyaz Saray, Pentagon ne yapmak istiyordu. Son dönemde olan biteni alt alta getirdiğimizde tablo gayet net olarak ortadaydı. Buna bakalım biraz. Suriye'den PARİS'e bir hat çekelim. Bakalım neler oluyormuş! Ve neler olacakmış! Defalarca yazdım.
Önemliydi çünkü. Savaşın tabelasını anlatıyordu... Fransa Cumhurbaşkanı Macron, 12 Kasım tarihinde, "Gerçek bir Avrupa Ordusu yani PESCO kurulmalı. Artık vakit kaybedemeyiz" dedi. Bu açıklamadan 5 gün sonra Sarı Yelekliler, Fransa'yı işgal etmeye kalktı. Sarı Yelekliler, PESCO'yu istemiyorlardı. Ardından Sarı Yelekliler, 'FREXIT' diye haykırmaya başladı. Özellikle bu FREXIT kelimesi pek görülmedi. Üzerinde çok durulmadı!
NEDEN? Gazeteci olmaya gerek bile yok! Tarihleri dikkatlice incelediğinizde, PESCO çıkışı ve Fransa'nın karışmasının arasındaki bağı görebilirsiniz. Bütün BAĞLANTILAR ortada! Trump'ın "Biz olmasak Paris'te ALMANCA konuşuyordunuz" çıkışı vardı. Bu hem AİLEYE hem MACRON'a hem AVRUPA BİRLİĞİ'ne söylenen ağır bir sözdü... Trump'ın zik-zak'ları olsa da burada adres açıktı... Bugünün politikası değildi yaşananlar. ABD kesin ve net olarak AVRUPA BİRLİĞİ'ni dağıtmak istiyordu. BÜYÜK PLANDA BÜYÜK OYUNCU İSTEMİYORLARDI... DOLAR ile EURO'nun kavgası gibi düşünün yani... lk önemli adım İngiltere'den geldi. BREXIT gerçekleşti.
Ardından Almanya, Avrupa Birliği konusunu tartışmaya başladı. Sonra da SARI YELEKLİLER ortaya çıktı ve FREXIT konusu gazete sütunlarında yer buldu! Alttan alta...
Avrupa demek artık AVRUPA ORDUSU yani PESCO demek olacaktı... PESCO da KARADENİZ demek, AKDENİZ demek, AFRİKA demekti... Pentagon bunu biliyordu!
Washington düğmeye bastı. Şimdi durduramazlarsa bir daha durduramazlardı.
Soros'un liderliğinde büyük kuşatma başladı. Fransızlar başroldeydi. Ama kime fayda sağladıklarından haberleri yoktu!
MACRON köşeye sıkışmıştı! Paris yanıyordu çünkü!
PESCO, Avrupa'nın enerji güvenliğini koruyacak tek güç olacak. Eğer kurulursa! Madalyonun diğer tarafından bakıldığında ise NATO'nun büyük güç kaybı demekti.
O nedenle PESCO'nun engellenmesi Washington için en öncelikli planların başında geliyordu.
Fransa'nın Avrupa Birliği'nden ayrılması, Afrika'dan da ayrılması anlamına geliyor. Avrupa Birliği'nin gücü, Fransa'nın Afrika'da daha da güçlü olmasını sağlıyor. PESCO henüz kurulma aşamasında ama eğer bu gerçekleşirse, görev yapacağı üç bölge çok önemli. Akdeniz, Karadeniz ve Aden Körfezi. Bu üç noktada da Washington'a karşı hamle yapacak olan PESCO, dünyanın dengesini değiştirebilecek güce de sahip olacak. Bu da SIR değil!
Hatırlayın, bir süre önce BAŞKAN ERDOĞAN İSTANBUL'DA MACRON-PUTİN VE MERKEL'i ağırladı. SURİYE KONUSUNDA 4 ülke ağırlığını koydu. Oyunu bu ittifak kurup yönetecekti. Fransa- Türkiye-Rusya ve Almanya'nın Suriye konusundaki birlikteliği, Washington'ın Suriye'den çekilme kararı ile bitti.
NEDEN PEKİ? Cevap zor değil...
Çünkü Fransa, Suriye'yi Türkiye'ye bırakamaz. Böyle olunca da PESCO için çok ama çok önemli olan Türkiye de bir anda NATO ile yürümek zorunda kalacaktır. Washington'un hesabı da buydu! 4 ülke SURİYE için bir araya gelirken SURİYE nedeniyle ittifak dağılma tehlikesi yaşayabilirdi...
Washington'ın bu hamlesinin ne kadar doğru olduğu Fransa'nın telaşıyla görüldü. Çünkü Fransa, Ortadoğu ve Türkiye'deki PKK ile YPG ile hep iç içe oldu. Onlara Belçika üzerinden maddi destek sağlayan hep Fransa'ydı. Hatta Elysee Sarayı'nda ağırlanan PKK'nın önemli isimlerinin yanı sıra, binlerce PKK ve YPG'liye Fransız pasaportu verildi. Washington, bunları biliyordu.
Geçmişte de birlikte çalıştıkları bir konuydu. Suriye hamlesiyle Fransa ile Türkiye'yi karşı karşıya getirdi.
Washington SURİYE'den çekilerek IRAK'a doğru birliklerini kaydırıyordu. Ama FRANSA odaklı operasyonları bitmemişti. Hatta daha yeni başlıyordu! Şimdi FRANSA'nın asıl endişesi başka! Başlarının nerede derde gireceğini iyi biliyorlar. Birçok anlaşma imzaladıkları İRAN Paris'i uyutmuyor! Tedirginlik büyük. Çünkü ABD ekonomik ambargolarla İRAN'ı ciddi manada köşeye sıkıştırmış durumda... Daha önce denedikleri HALK İSYANI da testti! İran'ın sinir uçları şu an CIA tarafından kontrol edilmekte. Çok ciddi İRAN çalışması var yani... ARKADAN ASKERİ OPERASYONUN GELECEĞİ GÖREN GÖZLER İÇİN SÜRPRİZ DE DEĞİL!
Eğer Fransa, Washington'la çatışma halini sürdürürse, İran konusunda da en ağır darbeyi alacağını biliyor. Elysee Sarayı'ndaki korkunun iyice büyüyeceğini öngörüyorlar! İran'la iş yapan işadamlarının tamamı Macron'a yakın isimler. Onlar bir anda kara listede olacak ve Avrupa'da bile iş yapamayacaklar. Bunun gerçekleşmesi hiç de zor değil...
Macron'un tekrar Fransa'da seçilme ihtimali artık kalmadı. Washington yeni cumhurbaşkanı için iki isim üzerinde duruyor ve bu kişilerden biri seçilirse, ki ihtimal yüksek, tekrar ABD'nin gücü artacak. Fransa'yı benimseyen vatansever IMF Başkanı Lagarde da adaylar arasında. ABD, Lagarde için karşı çıkmaz. Çünkü Lagarde, ABD ile ortaklığı isteyen biri. Önümüzdeki günler Fransa ekseninde şekillenecek bir dünya vaat ediyor. SARI YELEK sadece YELEK değil...
Yeni masayı oluşturan önemli bir silah... ABD, YPG-PKK üzerindeki elini çekti gibi gösterip Fransa ile Türkiye'yi, Rusya ile Türkiye'yi karşı karşıya getirmek istiyor.
İran zaten öteden beri hedeflerinde! Bir yere gittikleri yok. Kalarak KAOSU yaşatmak istiyorlar. İran operasyonu için para da bulundu zaten! Bütün kurgularda TÜRKİYE'nin nerede olacağı hesap ediliyor ve edilmekte... Dünyaya nereden bakarsanız bakın ilk göreceğiniz ülke TÜRKİYE...
Böyle...