Bu bazen Fransa, bazen İngiltere, bazen Almanya, bazen Amerika, bazen de Rusya olur! Aslında olay basittir!
Bir mahallede birbiriyle rakip olan esnafın daha fazla kazanma iştahıdır olan biten! Sadece burada daha fazla akıl, daha fazla vicdansızlık, daha fazla silah ve daha fazla bencillik vardır! Gözyaşı ve kan kimsenin umurunda değildir! İnsan hakları gibi büyük yalanlar da sadece aklı kıt olanlar için uydurulan sihirlerdir!
Afrika 200 yıldır Fransa, İtalya ve İngiltere'nin arka bahçesi oldu! Osmanlı çıktıktan sonra kendi çıkarları için yapmadıkları kalmadı! Mesela Fransa'nın Afrika tutkusu bambaşkaydı! Kabaca buradaki ülkeler kağıt üzerinde 1960'lardan sonra hepsi bağımsız oldu!
Tıpkı düne kadar bizim olduğumuz gibi!
Oysa FİNANSAL operasyonlarla ve bunlara izin verenlerle burada nasıl yollarına yıllarca devam ettilerse, Afrika'da KOLONİ VERGİSİ alarak bunu açık açık yapıyorlardı!
Vermezsen yaşayamazdın!
Benin, Fildişi Sahili, Mali, Gine, Nijer, Togo, Kamerun, Burkina Faso, Ekvator Ginesi, Çad, Gabon, Senegal, Orta Afrika Cumhuriyeti ve Kongo'dan oluşan 14 ülkelik vergi grubu her yıl 300 milyar doları aşkın bir parayı Fransa'ya öderdi!
Bu ülkelerdeki bazı liderler zaman zaman VERGİ ÖDEMEME gibi talihsiz hatalar yaptı! Tabii bu ölümcül bir hataydı! Hepsinin hayatı kısa sürdü!
Son 20 yılda, 25 Afrika ülkesinde, 60'ın üzerinde DARBE oldu! Bu darbelerin 14'ü Fransa'nın KOLONİ VERGİSİ aldığı ülkelerdi!
Bu kadar da değildi elbet!
Bu 14'lüler ortalama ihracatının yüzde 70'ini Fransa'ya yapardı!
İthalatlarının da yüzde 80'i yine Fransa'dandı!
Tabii bu 14'lülerin bilinmeyen çok daha başka özellikleri vardı!
Mesela, petrol, doğalgaz, altın, gümüş, bakır cevheri, elmas, uran cevheri (IbOs), taş kömürü, kauçuk, manganez cevheri, demir cevheri, çinko cevheri, kurşun cevheri, fosfat, krom cevheri, kobalt, kalay cevheri, asbest, fittin, antimon cevheri, wolfram cevheri, nikel cevheri, boksit cevheri, vanadiyum gibi değerli madenler burada inanılmaz derecede boldu!..
Buradaki madenler dünya rezervlerinin yüzde 28'i ile yüzde 70'ini kapsıyordu!
Yani PARİS hem vergi, hem de madenleri toplayıp götürüyordu!
Otomobil endüstrisinde kullanılan demir, alüminyum, plastik, çelik, cam, kauçuk, petrol türevleri gibi madenler Fransa'yı rekabette ayrıcalıklı hale getiriyordu! Yaptıklarını bir de buralara satıyorlardı! Renault, Peugeot, Citroen gibi otomotiv sektöründeki oyuncular ham maddenin yüzde 95'ini Afrika'daki sömürgelerinden ithal ediyordu.
Birçok operasyonda Fransa ve İngiltere Afrika'ya elele girerdi! BATI'nın zenginliğinin kaynağı buydu!
Kara Afrika acı çektiği için, Müslüman Ortadoğu sesini çıkaramadığı için SİSTEM sürüp gidiyordu!
Şimdi ise aralarındaki mücadele bizi de çekiyordu!
Charlie Hebdo saldırısyla Amerika müdahil oldu! Zaten uzun zamandır Avrupa'yı hedef alan Washington şimdi bir LEVEL yukarı çıktı!
Doğrudan müdahale ile sonuç almak istiyordu! Amaç sadece Fransa'yı ya da İngiltere'yi sınırlamak değil! Amaç en büyük korkuları olan ÇİN'in, EURO'ya yatırım yapmasını engellemekti! Çünkü Afrika'dan beslenen AVRUPA bunu sürdürdüğü sürece PARASI yani EURO değerli olacaktı! Amerika ile sessiz ama şiddetli rekabette olan Çin de ARTI PARASINI EURO'ya yatıracaktı! Miktar büyük olduğu için de zamanla DOLARIN EGEMENLİĞi yavaş yavaş azalacaktı!
Zaten DOLARIN rezerv para olması nedeniyle ayakta kalan Amerika bu tehlikeyi bildiği için de SUUDLAR üzerinden önce Rusya'yı, sonra da Charlie Hebdo üzerinden Fransa'yı uyardı! "Artık Euro kullanalım!" dediği için idama gönderilen Saddam'dan sonra artık pekçok ülke aynı şeyi aynı anda söylemeye başladı! İran da Rusya da Çin de bu şarkıyı sevdiğini gösterdi! Bu Washington için KIRMIZI ALARM'dı! Savaş hiç görülmediği kadar büyük ve derindi! Devam ettiğini, yakında BÜYÜK olaylarla göreceğiz! Birçok devlet için KÜÇÜLME ya da YOLA DEVAM anlamına geldiği için herkes elindeki kartları bir bir masaya sürecek! Çin, güçlü Avrupa'nın güçlü PARASINA iltifat ettiği sürece hem dolar zayıflayacak hem de Avrupa ve Çin malları Afrika'yı işgal edecekti! Bu da Amerika'nın tamamen devredışı kalıp sınırlanması anlamına gelecekti!
Washington bunu bildiği için Ankara'yı yanına almak istedi!
PARALEL'e görev verip 17 Aralık'la istediklerini yönetime getirecekti!
DARBE sonucunda Ankara kendilerine bağlanacaktı! B PLANLARI hazırdı ama yine de PARALEL'e son görev verildi! Yapamazlarsa gidecekti! Çok ümitli değillerdi aslında! Ama Paralel bunu bilmiyordu! Büyük kavgadaki küçük silah olarak kullanıldılar! Çünkü TÜRKİYE kimin yanında yer alırsa Ortadoğu ve Afrika'daki amansız mücadeleyi o kazanacaktı!
Bunun için herkes elindeki kartını kullandı! PKK iyi bir malzemeydi!
Amerika da, Almanya da, Fransa da, İngiltere de işin içinde vardı!
Amaç Ankara'yı bir yolla yanlarına çekmekti! Kontrolü ele geçirmekti! Ya da TERCİH yapamaz halde tutmaktı!
Böylece petrolü, gazı ve Afrika'ya açılan MÜSLÜMAN KAPIYI ele geçireceklerdi!
Hikaye buydu!
Ankara şimdi Amerika'ya olan güvensizliğini açıkça ortaya koydu!
Fransa ve Almanya da kendi içlerindeki MÜSLÜMANLARIN nasıl da kendilerine silah olarak döndürülebileceğini gördü! Charlie Hebdo istemeden de olsa yıllarca bize "DUR!" diyen Paris ile Berlin'in aklını başına getirdi!
Yakında ya Amerika gelip özür dileyecek! Ya da Avrupa "Affedersiniz! Yıllarca hata yaptık!" diyerek kapılarını açacak!
Açmak zorunda kalacak! "Hayatta o kadar çok hata var ki; aynı hatada ısrar etmenin bir anlamı yok!" sözüne bayılırım! Avrupa bunu sonunda çok iyi anladı!
Amerika için yapılması şart olan Charlie Hebdo saldırısı, şimdi beraberinde başka sorunları da getirdi!
İstesek de istemesek de ortasında BİZ varız!
Mücadelenin tam da içindeyiz! Zaten Türkiye tam da bu nedenle çok ama çok önemli bir ülke!
Büyük mücadelenin sonucunu, BÜYÜK DEVLET olan Türkiye belirleyecek!
Bu nedenle belki başımız da ağrıyacak!
Ama son gülen biz olacağız!
Öyle ya da böyle!
