Ergün Diler

ERGÜN DİLER

Tarihi 25 Mayıs 2013

Cinayetler!

Kafalar karışık.
Fotoğrafın bütününü görmek ciddi bir emek istiyor.
Birbiriyle ilgisiz ve çok uzak gibi duran olaylar aslında aynı fikre hizmet ediyor...
"Ne oldu ki?" diye soracağınızı biliyorum..
Merakınızı gidermek için bir dünya turuna çıkmamız şart!
Parçaları birleştirerek gideceğimiz yol Ankara'ya çıkacak!
Eğer hazırsanız buyurun!
Tarihler 15 Nisan'ı gösterirken saat 14.49'da BOSTON bombalarla sarsıldı. Her yıl Nisan'ın ikinci pazartesileri YURTSEVERLER BAYRAMI kabul edilir ve günün anlamını ifade eden MARATON da o gün koşulurdu!
BOSTON, Amerika'nın İngilizler'e karşı kurtuluş savaşını başlattığı yerdi! Bizde pek bilinmese de Amerikalılar için çok önemliydi!
Samsun gibi yani! O gün patlayan bombalar 3 kişinin canını aldı, yüzlerce kişiyi de kolsuz bacaksız bıraktı. Saldırıların arkasında Amerika'da okuyan iki ÇEÇEN kardeşin olduğu iddia edildi! Fatura Tamerlan ve Cohar ÇARNAEV kardeşlere kesildi!
Herkes de buna inandı!
Saldırıdan bir süre sonra DAĞISTAN'da bomba yüklü iki kamyon havaya uçtu. 9 kişi öldü, 26 kişi yaralandı!
Bir el Boston'dan Dağıstan'a hat çekmişti!
Dağıstan'daki olay bununla da bitmiyordu!
Amerika'nın Moskova Büyükelçiliği'nde üçüncü sekreter "maskesi" altında çalışan Ryan Christopher Fogle isimli CIA ajanı Moskova'da tutuklandı!
Ajanın Tamerlan ve Cohar kardeşler hakkında bilgi toplamak için çalıştığı ortaya çıktı. Ayrıca Fogle, bir Rus ajana Amerika için çalışması karşılığında yüklü bir para teklif etmişti!
İki kıta arasında bombalarla mesaj veren güç Türkiye'yi de unutmamış Reyhanlı'yı da kana bulamıştı!
Uzun mesafeli yolculuk sürerken önceki gün Türkiye'de garip olaylar cereyan etti! Yıllarca devletin gizli kodlarını elinde bulunduran SÜPER VALİ Kozakçıoğlu evinde ölü bulundu! "İntihar" raporu verildi!
Aynı saatlerde DAĞISTAN ve BOSTON'daki olaylara mesaj olarak algılanabilecek bir başka suikast yaşandı! Bombaları kullanan GÜÇ bu kez Ankara'da ortaya çıktı! ÇEÇEN DOSTU Medet Ünlü, susturuculu silahla başına sıkılan 4 kurşunla can verdi!
Garip olaylar devam ediyordu!
Londra'da güpegündüz bir vahşet yaşanıyordu! Elinde satırla sokağa çıkan Nijeryalı Michael Adebolajo ve Michael Oluwatobi, bir İngiliz askeri doğrayarak öldürdü! Katil Nijeryalı cinayetten sonra "İngiltere, Afganistan ve Irak politikalarını değiştirmezse bu ülkedeki herkesin can güvenliği tehlikede" dedi.
İngiltere olayın şokuyla sarsılırken dün de Pakistan yolcu uçakları tehlike olarak görülüp F-16'larla indirildi!
Anlayacağınız Londra'ya rahat yoktu artık!
Peki, bütün bu olanlar ne anlama geliyordu! Hepsi aynı elden mi çıkmıştı?
İşte bu sorulara doğru cevap vermek için SAVAŞAN TARAFLARIN kim olduğunu bilmemiz gerekiyor!
Öyle ya, dünyada özellikle de Ortadoğu'da sular bir türlü durulmuyorsa, ölümler, bombalar, suikastlar, darbeler, krizler birbirini kovalıyorsa demek ki birileri birileriyle SAVAŞIYORDU!
Ama bizim gibi dünyanın çok büyük kısmı da bunu göremiyordu! Çünkü bombalarla sarsılsak da perde arkasındaki KAVGAYI ıskalıyorduk!
Göremediğimiz alandaki kavga çok büyüktü!
Paradan para kazanan ve bununla yetinmeyip sınırlar çizen, darbeler yapan, ülkeleri karıştıran FİNANSIN MUCİDİ ünlü Musevi aileler, Amerikan devletini ayakta tutan ve içlerinde hatırı sayılır sayıda Musevi işadamlarının da olduğu sistemle savaşıyordu!
Yani Rothschildler, Goldschmidtler, Costaslar, Lehmannlar, Abensurlar ve Oppenheimerler gibi kralların, kraliçelerin, soyluların, saraylıların paralarını işleten yapı kendisine süper güç yakıştırması yapan Amerika'ya meydan okuyordu!
Silah, petrol, bilişim, otomotiv gibi sektörleri ayakta tutup çalışarak üreten ve kazanan zengin Amerikalılar da bunlara karşıydı!
Çünkü FİNANSIN MUCİTLERİNİN vatanı yoktu!
Giden ve kaçırılan para Amerika'nın geleceğiydi! Buna "Dur" demek zorundaydılar!
Ünlü Musevi ailelerin arkasına saklanan MAVİ KANLILAR da ülkeleri böyle İŞGAL etme amacındaydı! Kontrol etmek için çalıştıkları Türkiye de hedeflerinin başında geliyordu!
Çünkü Ortadoğu'yu avuçlarının içene almanın yolunun Ankara'dan geçtiğini biliyorlardı!
Karşı taraf da bunun farkındaydı! Bu nedenle son Obama-Erdoğan görüşmesinde işbirliği kesinkes imzalandı! Artık Ankara geri dönülmez bir şekilde Obama'nın Amerika'sıyla birlikte yol alacaktı!
Gaz ve petrolü Türkiye kontrol edecek, Londra merkezli uluslarüstü güç de bundan zarar görecekti! Çünkü enerji ticaretinin dışında kalan bir yapı DOLARIN hüküm sürdüğü bir piyasanın temel aktörü olamazdı! Amerika, altın fiyatlarını dip yaptırarak rakiplerinin kasasını boşaltacaktı!
Zaten bu hamleyi gören ROTHSCHİLDLER de vakit kaybetmeden "altınlarımızı satacağız" açıklaması yaptı!
Ama bu aileler geri adım atacak gibi değildi! Önce BOSTON'u, sonra Reyhanlı'yı, ardından da Dağıstan'ı vurdular!
Yetmedi Kozakçıoğlu ile Medet Ünlü ölümleri peşpeşe geldi!
Amaç açık ve netti! Amerika ve Rusya ile bu dengeyi yaşatan Türkiye hedefti!
BARONLAR bu üçlü zinciri kırmadan rahat edemeyeceklerini biliyordu! Bu nedenle Boston'da ÇEÇEN gençler seçildi! Rusya ve Amerika'nın arası açılsın diye Dağıstan'da bomba patlatıldı!
Türkiye uzak dursun diye de Reyhanlı kabusu yaşatıldı!
Bütün bunlar arka arkaya gelirken karşı üçlü ittifak da LONDRA'nın göbeğinde gündüz saatlerinde İngiliz askeri parçalattı!
Mesaj burada da açıktı:
Müslüman coğrafyasında artık siz değil Türkler olacak!
Sınırsız para sahipleri ile devletlerin mücadelesi sandığımızdan çok daha kanlı olacak!
İktidar seçkinleri ile devletler savaşta!
Yer de destek noktası olan Türkiye!
Hem Ankara'yı bu ittifaktan koparmak için hem de hükümeti askerle kapıştırmak için operasyon yapacaklar!
Çünkü Türkiye'yi kontrol ettikleri an Amerika ve Rusya'nın bir önemi kalmayacak!
Ufukta yenilgiyi görseler de yapacakları hiç az değil!
Gözlerini öfke bürümüş durumda!
Hayırlısı!

NOT: Şirketlerine bir bir el konulan Mehmet Emin Karamehmet, Kuzey Irak'ta faaliyet gösteren GENEL ENERJİ'de Rothschidler ile ortaklığa girdikten sonra işlerini boşlamış olabilir mi? "Rothschildler'le ortak olunmaz!
Onlar varsa patron bellidir!" kuralını en iyi bilen Karamehmet, nerede hata yaptı acaba?