Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın yüzyıllara dayanan 'Selçuklu-Osmanlı-Türkiye Cumhuriyeti Sevdası' Malazgirt'te yeniden hayat buldu.
Müslüman Türk Milleti-ümmetinin yeni zaferlere hazırlandığını, Malazgirt Meydanı'ndan ilan eden Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan çok veciz biçimde, Malazgirt'ten başlayan, Osmanlı'nın Viyana kapılarına dayanmasıyla gelişen, Anadolu'da Milli Kurtuluş zaferine imza atmış milletimizin duygularına tercüman olarak, yeni destanlara hazırlandığımızı işaretledi.
Malazgirt meydanını dolduran, gözü gönlü Malazgirt'te çevrilmiş 80 milyon insanımız, Türk-İslam medeniyetinin kadim topraklarına göz dikmiş, kalleş, sinsi ve alçak hücumlara karşı TEK YÜREK olduğumuzu zihinlere nakşettiler.
Evet... Büyük Türk Milleti, seçtiği lideri Erdoğan'ı bağrına basarak yeni büyük destanlara, ulu zaferlere hazırlanıyor.
Asya'dan Mezopotamya'ya, Mekke- Medine'den Avrupa'ya TEK YÜREK oluşumuz, yeni zaferlerin habercisidir.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın yeni format attığı Malazgirt'ten verilen mesaj şudur: Cumhurbaşkanımızın hiç dilinden düşürmediği, Büyük Türk Milletinin yürüyüşünün ardındaki ruh yaşıyor. Anadolu topraklarının Müslüman Türklere açıldığı muazzam bir kapılarını kırmaya çalışan, Emperyalist Batı'ya karşı TEK YÜREK oluşumuz ilan ediliyor.
Cumhurbaşkanımızın bahsettiği gibi "çocuklarımıza bırakacağımız en değerli miras Anadolu'dur. Bu aziz vatan, 946 yıldır bizimledir. Türk milleti bu aziz vatana üzerinde bağımsızlığından ve namusundan vazgeçmedi. Vazgeçmeyecek. Bu toprakları asla unutmamalıyız. Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak zorunda kalırlar. Maalesef Malazgirt Zaferi ülkemizde uzun yıllar ihmal edildi.
Malazgirt'i devleti yönetenler unutsa da millet unutmadı. Tarihe dikkatle bakalım. Bugün yaşadığımız olaylar, Anadolu ecdadının emaneti Anadolu üzerinde oynanan oyunlardan, yüzyıllardır kurulan tezgâhlardan hiç farkı yok.
Oyun aynı, hedef aynı. Sadece senaryo farklı, figüranlar farklı. PKK, YPG, PYD piyondur. DEAŞ, FETÖ piyondur. Hepsi de gözünü vatanımıza dikmiş olan güçlerin kullanmış oldukları araçtır." Bu gerçeğe işaret eden Cumhurbaşkanımız, tavrımızı net şekilde ortaya koyuyor: "Tarih boyunca Anadolu hep yedi düvele bedel olmuş bir güçtür.
Kimse bu vatanı bölmeyi parçalamayı aklından geçirmesin. Cudi'de, Gabar'da, Tendürek'te, Küpelide bütün o teröristlere buraları dar ettik mezar ettik. Burada terör bitene kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz.
İşte bugün burada bakınız Türk Silahlı Kuvvetleri olarak hep birlikte bir aradayız.
Mehteri ile 16 Devlet kurmuş bu millet ve onların temsilcileri ile bir aradayız." Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, Malazgirt'ten başlayan tarihi yürüyüşün günümüzdeki yansımalarına işaret ediyor:
"Ne dedi Fatih; 'Ya ben Bizans'ı alırım, ya Bizans beni alır.' Biz böyle bir ecdadın torunlarıyız. 15 Temmuz'da bir darbe girişimi gibi görüşen ama aslında bizi esir etmeye yönelik bir hamle ile karşılaştık.
Bayrağımıza, ezanımıza ve geleceğimize sahip çıkarak bu işgal teşebbüsünü boşa çıkardık. Sultan Alparslan kimlerle mücadele etmişse biz de 15 Temmuz'da onlarla mücadele ettik, etmeye, zalimleri yok etmeye kararlıyız. Milletimiz, küllerinden yeniden doğar. Ayağa kalkarlarsa önlerinde duramazsın."
SONUÇ: Malazgirt'ten İstanbul'un fethine, Viyana kapılarına dayanmış Osmanlı'dan, haçlı-Siyonistleri Anadolu topraklarında boğmamıza, Dumlupınar'dan 15 Temmuz'a destanlar yazdık. Ancak, Türkiyemiz destan yapmaktan destan yazmaya fırsat bulamadı. Artık, hem destan yapan hem de destanını yazan Millet olacağız.
Malazgirt, bugün 80 milyon, yarınlarda 100, 150 milyon olacak Türkiyemizin geleceğinde, yeniden tarihi özelliğiyle bize yol gösteriyor. Cumhurbaşkamız Tayyip Erdoğan'ın sevdası olan, Anadolu Selçuklu Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti yeniden kutlu sefere çıkıyor. Yeni mübarek zaferlere hazırlanıyor.
