BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 16 Ocak 2017

15 Temmuz’un altıncı ayı

Bugün 16 Ocak... 15 Temmuz Gladyo FETÖ darbe girişimi üzerinden 6 ay (180 gün) geçti. 15 Temmuz zaferi, davasına sahip çıkan aziz milletin ve Allah rızası için bu işe başını koyan insanlarındır. 15 Temmuz gecesi, 248 vatan evladımızı şehit ettiler. 2 bin 193 vatandaşımızı yaraladılar.
Devletin 'bizi koruyun' dediği, hepsi de bu ülkenin evladı olan askerler ellerine verilen silahlarını kendi vatandaşlarına doğrulttular, uçakları kaldırıp TBMM'yi, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni, Emniyet'i bombaladılar, helikopterlerden ateş açtılar, tankları insanların üstlerinden geçirdiler. Sadece askerler mi? Eski Türkiyeciler'den, FETÖ'nün sivil ayaklarından kimi bu büyük ihanete alkış tuttu, kimi bu sürece gelen yolun taşlarını döşedi.
15 Temmuz'un manasını, bu hareketin gerçek boyutlarını kavramak ve hayatımızın bütün alanlarına taşımak yolunda ne yapılsa azdır. Biz bugün konuşuyorsak ve gülen yüzlerle birbirimize bakıyorsak, birlik çemberini daha da genişletiyorsak, milli seferberliğe canla başla katılıyorsak, 15 Temmuz şehitlerimize çok şey borçluyuz.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN OLMASAYDI:
15 Temmuz'da büyük Türk Milleti, "Lider saklanmaz, halkının önüne çıkar" diyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı önünde buldu. Büyük bir ihaneti, devletin kılcal damarlarını ele geçirmeyi hedef alan bir kalkışmayı doğru okuyabilen ve unutmayan ve mücadeleden taviz vermeyen Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, ülkemizin büyük şansıdır.
Cumhurbaşkanımız, 15 Temmuz'daki dirilişin tarihle alakalı boyutlarını gündeme taşımayı sürdürüyor. Misak-ı Milli, Lozan ve Sevr çıkışlarında bulunuyor. Açıklayıcı, aydınlatıcı bütüncül bir bakışla aziz milletimize sesleniyor.
15 Temmuz'dan sonra yeni tarihin nasıl yazılması gerektiğine dair de ipuçları veriyor. Bu darbeyi Cumhuriyet dönemi darbelerinden ayıran nedir? Eğer biz '15 Temmuz'da başımıza gelen felaket o gün oldu ve bir daha olmayacak' diye düşünürsek mutlaka tarihe bir yolculuk yapmamız gerekir. FETÖ, ilk kurulduğu günden beri ABD-Pentagon-NATO etki ve nüfuz alanıdır. FETÖ yapılanmasını yapılanmasını NATO, 1960 yılından itibaren başlatmıştır. Gladyo B'dir onlar.
Eğer bugün Gladyo FETÖ ile mücadele sürüyorsa, Erdoğan'ın kararlılığı, ısrarı ile devam ediyor. Ancak, o ilk sıcaklık geçtikten sonra Eski Türkiyeci medya, derin odak ve kuruluşların sulandırmaları o kadar kontrolü ele geçirdi ki; sanki 15 Temmuz hiç yaşanmamış, o sürece gelen büyük ihanet süreci yokmuş, öyle her şey kendi kendine olmuş da bitmiş gibi bir iklim yaratma operasyonları sürüyor.
Başta CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun başlattığı mağdur edebiyatı genişletilerek devam ettiriliyor.
Eski Türkiye mahfilleri ve Doğan Medya 'öküzün altında buzağı arama' taktikli yazı-analizlerle, FETÖ darbe girişimini sulandırıyor, üzerinde şüphe uyandırmaya matuf yazılara imza atılıyor. Oysa 15 Temmuz bir oyun değildir. FETÖ denen örgüt, masum bir oyuncu hiç değildir.
Planlı, programlı, zamana yayılmış bir ihanet girişimin zirve noktası olan 15 Temmuz'u sıradanlaştırmak isteyenlere karşı sessiz kalınamaz. 15 Temmuz'un bir halk hareketi, milli egemenliğin şahlanışı olduğu, bu nedenle tarihin de bu şahlanışa eşlik etmesi gerçeğini asla unutmamalıyız.
'Haçlı Siyonistler'in taşeronluğunu yapan FETÖ/PKK/YPG/DEAŞ/ DHKP-C örgütlerine karşı verilmekte olan mücadeleyi başarıya ulaştırmanın yolu, birlik ve beraberliğimizi tahkim etmekten, savunma hatlarımızı gönül coğrafyasında kurmaktan geçmektedir.

SONUÇ: Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın "Türkiye'nin içinde bulunduğu bölgenin yeniden yapılandırılmaya çalışıldığı kritik dönemde eğer durmaya kalkarsak, kendimizi bulacağımız yer Sevr şartlarıdır" ifadelerini dikkatle değerlendirsek, Batı Emperyalizmi'nin taşeronlarının Türkiyemiz'e neden saldırdıklarını çok iyi anlayabiliriz. Bizim coğrafyamızı, 100 yıl sonra yeniden paylaşma planları devrede iken, 15 Temmuz'un anlam ve önemini muhakkak kavramak mecburiyetindeyiz.