Afyonkarahisar Ruhu, bir başka deyimle, MİLLİ MÜCADELE RUHU'dur. Afyonkarahisar, 100 yıl önce, milli mücadele ateşinin parladığı, Emperyalist Batılı devletlerin yurdumuzu istilasından sonra milletçe topyekûn düşmanları yurdumuzdan çıkarmak için verilen mücadelenin adıydı. Sonra, AK Parti iktidarlarıyla, İSTİKBAL SAVAŞI'NIN adı oldu.
Geçen hafta da 15 Temmuz Türkiye'yi işgal darbesini püskürten AK kadroların son buluşma yeri oldu. Yeni Türkiye'nin lideri Tayyip Erdoğan, AK Parti'yi Afyonkarahisar'dan tarihi yürüyüşe başlatmıştı. O günlerden bugüne kadar geçen 15 yıllık süreçte, AK Parti hep Afyonkarahisar'ın ruhundan beslendi. Yeni Türkiye'nin inşa sürecinin miladı buradan başladı, reformlar süreci, yeni anayasa, ekonomik kalkınma kararları, hep buradan feyiz aldı. Milli ve yerli değerler dizisi burada bayraklaştı. Burada, Tayyip Erdoğan'ı Cumhurbaşkanı seçtirme yemini edilmişti. 15 yıl önce, Afyonkarahisar'dan yola çıkan inançlı siyasi kadro, Büyük Türkiye sevdalıları 4'üncü kez burada buluşup, Yeni Türkiye'nin inşasına yeni tuğlalar eklediler. Yapılan tartışmalara, analizlere bakınca, Başbakanımız Binali Yıldırım, Afyonkarahisar'dan yeni bir şevk, yeni bir Milli Mücadele azmiyle ayrıldı. Nitekim Başbakan Binali Yıldırım'ın, Cumhuriyet konusunda, AK Parti'nin CHP'den üstünlüğünü vurgulayan sözleri çok anlamlıydı: "2001 yılında Afyonkarahisar'dan cumhuru ve cumhuriyeti birlikte büyütmek için yola çıktık. Cumhuriyetimizi cumhurla bir araya getirdik. Tüm vesayet kurumlarına karşı mücadele verdik. Bu mücadeleden de büyük bir zaferle çıktık. CHP, bizim cumhuriyet sevgimizi sorgulayacak kalibrede değil. CHP'den bazıları 'AK Parti 29 Ekim kutlamalarını, 10 Kasım anmalarını engellemek için bu kararı aldı' diye yalan söylüyor. Bizim Cumhur ile Cumhuriyet ile sevgimizi siz mi sorgulayacaksınız. Bunu ölçecek kalibrede misiniz?." Başbakan Binali Yıldırım, TAM BAŞKANLIĞIN yol haritasını verdi: "Bizim üzerimizde çalıştığımız model Başkanlık modelidir. Referandumla birlikte Türkiye'de artık Cumhurbaşkanı halk tarafından seçiliyor. Bu mevcut durumun anayasaya uygun hale getirilmesi Türkiye'nin mevcut meselesidir. Meclis'in, AK Parti'nin getireceği anayasa teklifini değerlendirip, millete götürülmesinin önünü açacağını düşünüyoruz. Karar önce meclisimizin olacak. Meclis'ten geçmesi halinde millete de soracağız. Vatandaşımız hep siyasetin çözemediği sorunları hep çözerek geldi. Biz referandumu vatandaşa götürdüğümüzde en makul kararı vereceğine inanıyoruz, yeter ki yüce meclisimiz bu yolu açsın." Bir aksilik olmazsa, referandum sonrası 2017 Mayıs'ta Türkiyemiz, TAM BAŞKANLIK MODELİYLE yönetilmeye başlayacak.
Aslında, 2007 yılında, Cumhurbaşkanı'nı Halkın seçmesi kararıyla bu sisteme geçilmiş, 10 Ağustos 2014'te de Cumhurbaşkanlığına Tayyip Erdoğan'ın seçilmesiyle, BÜYÜK TÜRKİYE TRENİ yola çıkmıştı. Gelecek yıl, Aziz Milletimiz, BAŞKANLIK MODELİ'Nİ resmileştirecek.
CUMHURBAŞKANI'NIN ismi TÜRKİYE CUMHURİYETİ BAŞKANI olacak.
Başkanımızı, 5 yıl da bir Millet seçecek.
Görevde kalışı 5 yıl olacak. Model üniter başkanlık sistemi olacak. Federasyon söz konusu olmayacak. Başkan'ın, kanunları onaylama veya veto etme yetkisi, atama yetkisi bulunacak. Yasama organı da güçlü olacak. Sistemin en önemli özelliğini fren ve denge mekanizması bulunacak.
Meclis tek, TBMM görevini sürdürecek.
Başbakan'ın yerini Başkan yardımcısı alacak. Başkan ve Başkan yardımcısı beraberce seçilecek.
SONUÇ: AFYONKARAHİSAR toplantıları, AK Parti'nin geleceğe bakışını, önemli hedeflere kilitlenmesine yol açıyor.
"Misak-ı Milli'ye tam sadakat, vatan sevgisi, tarihi geçmişe bağlılık, dâhili ve harici Düşmanlarla topyekûn mücadele, Yeni Anayasa, TAM BAŞKANLIK MODELİ KARARI, istikrar, siyasi ve ekonomik kararlar, parçalanmış, kanı emilen Müslümanların derdini dert edinme, stratejik düşünme" gibi YENİ TÜRKİYE'NİN RUHU'NU gösteren gelişmeler buradan filizleniyor.
