1999'da CIA tarafından Amerika'ya götürülmesiyle oyunun önemli parçası olmuştur.
Gülen sadece bir figür... Asıl önemli olan ve işi yapan Gülen'i koruyan-kollayan Servis CIA. Yani 'Gülen' figürünün arkasına sığınarak iş yapılıyor. Gülen'i öne çıkaran CIA bir taraftan; dünyanın birçok yerinde birlikte okullar açıyor, diğer yandan Türkiye'de büyük bir medya ağı kuruyor, polis teşkilatına, hukuk ve askeri alanlara sızdırılıyordu. 2007 yılında Ordu'nun 27 Nisan e-muhtırasının sonuç alamaması, askeri vesayetin kırılmaya başlamasıyla, İşte bu güç ağı, yani Gülen ve CIA ortak hareketi, GLADYO B PLANINA GEÇİŞİ'ni sağlamıştır. Gülen ABD'deydi.
Gülen'in ABD'deki en büyük destekçisi oradaki Yahudi lobisiydi. Bağımsız politika izleyen, Milli ve yerli Lider Tayyip Erdoğan'ı, gladyo B ile durdurma ağırlık kazandı.
Gülen, Erdoğan'ın İsrail'e karşı sert çıkışlarına karşı çıkarak KİLİSE ÇANLARINI çalmaya başladı. Ve ardından Suriye konusu geldi. 'Türkiye, Suriye'deki muhalifleri eğitiyor, silahlandırıyor' iddiası yoğunlaştırıldı.
Önceleri, Esad'ın devrilmesi stratejisi uygulayan Amerika, beklenmedik bir hareket yaptı. CIA-Pentagon, Esad'ın gidişinden, Esad'lı geçişe yöneldi. Tam bu noktada Esad'a kol kanat geren Rusya'da devreye girdi. ABD geri çekilince, karakterli politika izleyen liderimiz Erdoğan sıkıntıya sokuldu.
Geldik 2013 yılına. Derin Amerika, Mısır ve Ukrayna'da darbe yaptırdı.
Türkiye'de Gezi Parkı kalkışması, kontrollü kaos denemelerine geçti.
CIA'nın kontrolündeki Gülen ve AK Parti karşıtı Türkiye'nin eski güç sahipleri, bu işi değerlendirmekte gecikmemişti. Ve eş zamanlı olarak ABD ve Avrupa basınında Erdoğan 'diktatör' yaftaları hızlandırıldı.
ERDOĞAN REST ÇEKTİ: CIA, Pentagon ve ABD Silah Sanayi, Erdoğan'ı tamamen kontrol altına almak, iç ve dış politikasını yönetme peşinde koşarken, Erdoğan, rest çekti. Boyun eğmeyeceğini göstermek için 'milyarlarca dolarlık hava savunma sistemini ABD ile değil, Çin'le yapacağım' dedi.
Halkın desteğini arkasına alan Erdoğan, 'AB'ye girmek için yıllardır beklediklerini ve bunun gerçekleşmeyeceğini anladığını, bunun yerine Şanghay Birliği'ne katılmak istediğini' söyledi. Vahşi Batı sallanıyordu. Büyük Lider Erdoğan'a el altından utanmaz tehditler savuruluyordu.
Geri adım atılacak. İsrail'le ilişkiler düzeltilecek. Çin'den silah almaktan vazgeçilecek. Şangay'dan uzak durulacak.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'a karşı, Emperyalist Batı, hazır tuttuğu Fetullah- Gladyo B'yi harekete geçirdi.
17-25 Aralık darbe girişimi. Kobani saldırısı. Selahattin Demirtaş projesi.
PKK-DEAŞ-DHKP-C'nin aynı anda saldırması, hendekler üzerinden Türkiye'yi bölme rezaletleri, MHP dizayn çalışması tutmayınca, 15 Temmuz'da Gladyo B, Fetullah'ın asker içindeki cuntası devreye sokuldu.
15 Temmuz gecesi Türk demokrasisine sahip çıkan halkımız korkunç gerçekle yüzleşmiş tankların, uçak ve helikopterlerin hedefi olmuşlardı. Buna rağmen kimse yılgınlık göstermemiş, darbe girişimine karşı direniş Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın çağrısıyla da kitleselleşerek sonuna kadar devam ettirilmişti. Sonuçta 250'den fazla insanımız şehit oldu. İki binden fazla insanımız gazi oldu.
3 Temmuz'da 2013'te Mısır'da apaçık bir darbe yaşanırken, başta ABD olmak üzere Batı dünyası gerçeği bilinçli bir şekilde inkâr eden bir tavır içindeydi.
Emperyalistler, Mısır medeniyet tarihinde ilk kez demokratik seçimlerle iş başına gelmiş Muhammed Mursi'yi askeri darbeyle götürürken, üç maymunu oynuyorlardı. Avrupa Birliği de ABD'yle benzer pozisyondaydı.
SONUÇ: Türkiye'de tankların insanları ezdiği, uçakların parlamentoyu bombaladığı açık bir darbe girişimi yaşanmasına rağmen, ABD ve AB'nin saatler süren sessizliği, ilk açıklamaların çok geç ve yetersiz yapılmış olması Mısır'ı hatırlatıyordu. 15 Temmuz darbe girişimi Batı'nın ahlaken nasıl iflas etmiş olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.
