BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 1 Haziran 2016

Utan Almanya

Almanya ateşle oynuyor. Geçmişindeki yüzkarası soykırımların unutulduğu varsayımıyla akla ziyan-vicdandan yoksun tezgâhlara odun taşıyor.
Hitler'in torunları, Ermeniler üzerinde dans etmekten utanmıyor. Amerikan, İngiliz, Avrupa, Ermeni Diasporası'nın uzattığı ipler üzerinde Alman siyasi partileri de dans ediyor. Almanya Meclisi yarın, 1915 yılında Türkiye'de cereyan etmiş olan olayları "Türkiye'nin Ermeniler'e ve Hıristiyan azınlıklara" yaptığı bir soykırım safsatası tasarısı olarak oylayacak. Amerikan, İngiliz Ermeni diasporaları 2015 yılına denk gelen 100. yılda bekledikleri kadar sonuç alamamışlardı. 2016 yılında, utanmazca böylesine önemli bir hamlenin Almanya'dan gelmesi tam bir ihanet vesikası özelliğindedir. Bugün hayali Ermeni iddialarına sahip çıkan Almanya'nın, 700 yıllık bir Osmanlı İmparatorluğu'nun yıkılmasında büyük günahları vardır. Alman generallerin Osmanlı ordularını yönetmeleri, ruhsuzkansız İttihat-Terakkiçiler'in sayesinde Osmanlı İmparatorluğu'nun Alman emperyalizmine hizmet ettirilmesini unutmadık. Almanya Derin Devleti, tarihe de ihanet etmektedir. 1915 yılında Osmanlı'nın Ermeni vatandaşlarına yönelik tedbirleri almasında, o tedbirlerin yollarda ölümlerle sonuçlanmasında en büyük suçlu Almanya'dır. Osmanlı Ordusu'nu yönlendiren Alman generallerin şeytani planları var. O dönemde Osmanlı İmparatorluğu'nun müttefiki olarak Anadolu'da görev yapan Alman Generalleri'nin oynadığı rolleri hatırlayalım.
Modern Osmanlı-Türkiye tarihi üzerine önemli araştırmalara imza atan Prof. Feroz Ahmad, 1915 Ermeni Tehciri'nin Almanlar'ın planı olduğunu belirtti: "Tehcir kararının alındığı tarih 27 Mayıs 1915. İngiliz-Fransız donanması 18 Mart'ta taarruza başlamıştı. Osmanlı ordusu Alman kontrolü altındaydı. Almanlar İttihatçılar'a şunu söylüyorlar: 'Eğer müttefikler Çanakkale Boğazı'ndan geçmeyi başarırsa biz Edirne'ye çekileceğiz, siz de Konya'ya çekileceksiniz.' Almanlar Osmanlı ordusunu kontrol ediyordu. Her Osmanlı ordusunun bir Alman kurmay başkanı vardı. Enver Paşa'nın altında da bir Alman Genelkurmay Başkanı vardı, Bronsart von Schellendorf. Ermeniler'in tehciri bir Alman planıydı." Kaiser Wilhelm'in 1888'de başa geçmesiyle Almanya için bir dünya gücü olma hayali canlandı. Almanya yayılmacılıkta gözünü Osmanlı'ya çevirdi. Derin Almanya Bağdat Hattı'yla Mısır'a, Hindistan'a kadar gitmeyi planlamıştı. 1914 yılında Osmanlı Devleti'ne gelen Generaller ve geniş bir kadro var. İttihatçı Enver Paşa'nın ruhuna Hans Humann ve Hans Freiherr von Wangenheim gibi Alman diplomatlar giriyor. Osmanlı'yı savaşa sokturuyorlar. Donanma Ataşesi olan Hans Humann, Enver Paşa'yla senli benlidir, daha sonraki yıllarda Nazilerin düşünürlerinden biri olmuştur. O dönemde Türkiye'de görev yapan Alman subaylarının çoğu daha sonra Naziler'e katılıyor, öncülük ediyor. O zamanlar Osmanlı topraklarındaki politikacıların ve askerlerin arkasında Deutsche Bank, Krupp, Erhardt ya da Bağdat Hattı'nda çalışan Holzmann gibi belli şirketler var.
İnşaat şirketi olan Holzmann o dönemde Ermeniler'i zorla çalıştırıyor.

SONUÇ İngiliz-Amerikan ve Rus emperyalistlerinin Ermeni kartı üzerinden çevirdikleri dümenler Türkiyemiz'i çok rahatsız ederken, Almanya'nın da Türk dostluğunu hiçe sayarak, küresel tezgâhlara katılmalarından çok rahatsız oluyoruz.
2. Dünya Savaşı'nda soykırım patentini sahiplenecek kadar büyük bir vahşete imza atmış olan Almanya'nın bugün Ermeni diasporalarının oyuncağı olmasını, hayali 1915 olaylarının 101 yıl sonra sayfalarını açarak Türkiye gibi gerçek bir dost ülkeyi soykırımla suçlaması, başlı başına bir utanmazlık vesikasıdır. Almanya'da yaşayan, ekonomilerine, siyasal hayatına kan veren Türkler'in yüzüne nasıl bakacaklar, bundan sonra? Tarihe bakarlarsa, bırakın Türklerin yüzüne bakmayı, Türkiye ismi geçen her yerde kafalarını bile kaldırmamaları gerekiyor.