BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 24 Kasım 2015

Diriliş

Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun 2019 yürüyüşünün merkezinde REFORMCULUK var. 1 Kasım şifrelerinin merkezine oturan "medeniyet restorasyonu", bir başka isimle, "Yeni bir Türkiye rüyası" gerçekleşme şansı buluyor. Başbakan Davutoğlu, göreve geldiğinden bu yana konuşmalarında özellikle iki kavramın altını çiziyor:
Medeniyet ve restorasyon.
2019-2023 parantezinde yer alan, MEDENİYET İHYA'SI dokuz temel esasa oturuyor:
1- Özgüven - darbe-cunta-illegal girişimlere karşı duruş.
2- Sosyo kültürel birlik ve bütünlük -Kardeşlik projesi.
3- Siyasi alan- Özgürlüklere yeni ahlaki formasyon.
4- Devletin ve bürokrasinin restorasyonu.
5- Ahlak restorasyonu- Siyasi ahlak.
6- Adalet ve yargı alanında çağdaş düzenleme.
7- Kültür ve medeniyet restorasyonu.
8- Ekonomik restorasyon - Eğitim ve Araştırma ruh'unun canlandırılması.
9- MİLLİ VE YERLİ Ankara merkezli dış politika.
Yeni Türkiye'nin inşasını Davutoğlu nasıl sürdüreceğini mercek altına alalım.
21'inci yüzyıla girerken Türkiyemiz hala 20'inci yüzyılın "köhnemiş Avrupa değerlerinin topluma körü körüne transfer etmek" çabaları sürüyordu.
Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan'ın ve Davutoğlu'nun en büyük amacı, Türkiye'yi Batı yanlısı, tek boyutlu dış politikaya mahkum etmekten kurtarmaktı. İkincisi, askeri ve sivil bürokratik oligarşinin, yıllardan beri Avrupa karşısında ezilip bükülmesinden büyük rahatsızlık duyan Aziz Milletin sesi olmaktı.
Nitekim, MİLLİ VE YERLİ olmadığı hissedilen geçmiş siyasi elitin Avrupalılık yönündeki kimlik zorlaması iflas ederken, Türkiyemiz, 2002 den bu yana, önüne bir medeniyet ve restorasyon haritası çıkarıldı. Yüzyıllarca dünyaya ışık saçmış, Batı'yı Ortaçağ karanlığından çıkarmış, büyük Türkİslam medeniyetine sırtını dönen ülkemizin karanlık aydınları gerçekleri görmekte zorlanıyordu.
Batı'nın bütün değerlerini kaybettiğini görmezden gelerek, Anadolu topraklarının tarihine, coğrafyasına ve kimliğine ihanet etmekte beis görmüyorlardı. 2002 sonrası Türkiyemiz bir gerçeği tüm çıplaklığı ile gördü. Batı medeniyetinin tüm gelişmişliğine rağmen insanlarına huzur ve mutluluk sağlayamadığı ortadaydı.
Yeni Türkiye'nin liderlerinin başlattığı yürüyüş, Batı medeniyeti erdemini ve tüm değerlerini kaybettiğini net biçimde ortaya koydu. Batının değer bunalımı ve mekanizmalarından ortaya çıkan ve tüm dünyaya yayıldığı iddia edilen sorunların çözümü nedir?
Bu soruya Davutoğlu'nun 15 Mart 2013'te yaptığı "Büyük Restorasyon" başlıklı "medeniyetimizin" dirilişini müjdelediği konuşmasında verdiği çok anlamlıdır: "İslam dünyasının bu bunalımı aşmasının olmazsa olmaz şartı, Müslüman bireyin zihniyetinin Kur'an-ı Kerim'in varoluş felsefesi ve tarih şuuru ile yeniden oluşturulmasıdır...
İslam izzettir ve gerçek izzet İslam'dadır.Toplumu bir arada tutan önde gelen değer ve kurum ,"dinden bağımsız bir medeniyet' ortaya koymamaktır. Dolayısıyla yapılması gereken son 200 yılda gerçekleşen modernleşme çabalarının, reform ve değişimlerin RESTORE edilmesidir."

SONUÇ: Bugün Aziz Milletmiz,İslam Dünyasını 5 asır boyunca liderliğini yapmış Selçuklu-Osmanlı İmparatorluğu'nun mirasçısı Türkiye Cumhuriyet'i olarak Türk-İslam medeniyetini birleştirip ayağa kaldırma görevi ve fırsatından kaçamaz.
Tarih ve coğrafya bu misyonu Türkiye'ye dikte ettirmektedir. 3 Milyon kilometre karelik GÖNÜL COĞRAFYASI (Yakın Coğrafya) yeniden bizi bekliyor. 2002 SESSİZ DEVRİM şiarıyla yola çıkan ülkemiz, Tayyip Erdoğan-Ahmet Davutoğlu'nun yönetiminde, BÜYÜK TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜ'ne başlamıştır. Bu rüyayı görmeyenler, tarihin tozlu raflarında yerini alacaklardır.