TARİH 5 Eylül 1876: "Türkler insan olmayan numunelerdir. Medeniyetimizin bekası için onları Asya steplerine geri sürmeli, Anadolu'da yok etmeliyiz."19. Yüzyıl boyunca Osmanlı'nın her probleminin arka planına bakıldığında karşımıza çıkan Derin Güç politikacılarının önde geleniydi.
Avrupa'da, Kırım'da, Bulgaristan'da, Mısır'da, Süveyş Kanalı projesinde, Ermeni Sorunu'nda, Anadolu'daki birçok ayaklanmalarda karşımıza çıkıyordu. Azılı bir Türk düşmanıydı. Dünyaya Hristiyanlığın yayılmasında en büyük engelin Müslüman Türk-Osmanlılar olduğuna inanıyordu.
TARİH 23 Şubat 1921: İngiliz Başbakanı Lloyd George, "Türkler, bir insanlık kanseri, bu belayı ve potansiyel dert kaynağını Avrupa'dan def etmek gibi büyük bir fırsatı gerçekten kaçırmayalım" diyordu. Bu cümlelerin ne manaya geldiğini, o günlerden günümüze kadar meydan gelen olayların arka planında ne yattığını anlamak için yakın tarihe bakalım: BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'yla (1915) gerçekleştirilen dünya düzeninin sonuna gelindi. Yaşadığımız yüzyılın (2099) Dünya Düzeni-YENİ ORTADOĞU HARİTASI hazırlanıyor. Ortadoğu-Afrika'da yeni devletçikler kuruluyor. Yani, Haçlılar, İslam ülkelerini kolonileştirmek amacıyla yeniden paylaşıyor. Yakın coğrafyamızda yaşanan kaos, kan, gözyaşı ve İslam ülkelerinin parçalanmasının arka planında bu gerçek yatıyor. Bu tarihi gerçeğe parmak basan 3 açıklamaya dikkatleri çekmek istiyorum:
BİR) 2003'te Ortadoğu'yu yeniden şekillendirmeye karar veren Neo-Con Amerikan Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice, "Fas'tan Basra Körfezi'ne kadar Türkiye'nin de içinde olduğu Ortadoğu'da bulunan 22 devletin rejimi, sınır ve haritaları değiştirilecek' diyerek çarpıcı bir açıklama yaptı.
İKİ) Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yılı nedeniyle değerlendirme yapan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "1. Dünya Savaşı bitmedi. Devam ediyor. Türkiye dikkatli olmalı" uyarısında bulundu. TOP SECRET (çok gizli) belgeleri gören Devlet Başkanımız Erdoğan'ın, ağzından bu sözleri duymak çok önemli ve dikkat çekiciydi.
ÜÇ) "Yüzyılın hesaplaşmalarıyla karşı karşıyayız. Bu son istiklal savaşımızdır." Başbakan Ahmet Davutoğlu. Bu açıklamalar, Yeni Ortadoğu kurulurken, bölgeye yönelik YENİ HARİTA taslaklarını çok iyi anlatıyordu.
100 yıl önce, Osmanlı Devleti'ni parçalayarak, 64 ayrı devlet çıkarmışlardı.
Birinci Dünya Savaşı'nın diğer adı "Birinci Paylaşım Savaşı"dır. Petrolün, Akdeniz ve Süveyş Kanalı ticaret yollarının anahtarını elinde tutan Osmanlı'yı paylaşmak anlamına geliyordu. Şimdi 2. paylaşım masası kurdular.
ERDOĞAN'IN STRATEJİSİ: Osmanlı'dan koparılan kadim topraklar üzerinde, Küresel Güçler, Neo-emperyalist planlarla karşımızda duruyor.
Yeni Türkiye Lideri Tayyip Erdoğan geleceği çok iyi okuyarak ortaya koyduğu stratejiyle İslam coğrafyasında öne çıktı ve ikinci paylaşım masasına oturmaya kalkınca, HAÇLI ZİHNİYETİ 'YENİ OYUN 'u sahneye koydu.
Yeni hesaplaşmada stratejik bir mevzi Türkiye'dir. 100 yıl önce Osmanlı'yı yıkanlar, bugün yeni yöntemleri kullanıyor.
Terör örgütleriyle ortaklık kurup onları besleyip piyasaya sürdüler. Canlarımızın kanını akıtıyorlar. İŞİD, PKK, DHKP-C gibi enstrümanlar, Beşinci Kollar-Hainler, onlara sırtına dayayan ruhsuzlar üzerinden çalışıyorlar.
SONUÇ: Yüzyıl insan için uzun, ülkeler için kısa zamandır. Birinci Dünya Savaşı'nın 100. yılını konuşurken, tarihe, coğrafyaya dikkatle bakalım. Jeopolitik hesapları ve öngörüyü bilerek davranalım. Yüzyıl önce bağımsızlık için savaştık. Bugün 2. İstiklal Savaşı veriyoruz. Büyük Türkiye olmak için başarmalıyız. Yoksa, küçülmek zorunda bırakılacağız. Ufkumuzu, gideceğimiz yerleri bilelim. Birlik ve beraberlik içinde, barış ve kardeşlik projesine sahip çıkalım. Yeni Türkiye liderliğinin etrafında kenetlenelim. ÖNÜMÜZDEKİ 100 YILI KAYBETMEYELİM.
