7 Haziran seçimlerine giderken kurulan proje ittifak'lar tek tek yıkılıyor. ÜST AKIL herhalde çıldırıyordur. Onların kolları iç odaklar, başlarını duvarlara vuruyorlardır. Aziz milletin bir numaralı partisi AK Parti seçim sonrasında akıllı politikalara devam ediyor.
Yeni Türkiye yürüyüşü sürüyor.
Hedef,Büyük Türkiye....
Seçimin üzerinden 3 hafta geçti. Seçim öncesi proje ittifak'ın yazarları, batıya eklemlenmiş medyanın kalemşörleri, "Hükümet nasıl kurulur"a kafa yoracaklarına, hala Beştepe ile uğraşıyorlar. Malum cephe ısrarla BEŞTEPE RÜYALARI gördükçe inanın "Başınıza TEPELERDEN TAŞ DÜŞSÜN" demek geliyor içimizden.
Yeni Türkiye lideri Tayyip Erdoğan bir taraftan, "Yeni hükümet kurulsun, Türkiye sıkıntıya girmesin" diye kafa yoruyor, diğer taraftan yangın yerine dönen güney çemberine yönelik stratejik hamleler yapıyor, BEŞTEPE DÜŞMANLARININ derdi başka. Birkaç gündür, "Beştepe seçim şokunu atlattı mı?" yazılarına hız verdiler... Bazı yazarlar, seçim öncesinde kalmış, "Şoku atlatsalar yeni bir oyun planıyla çıkarlardı. Şimdilik olanı biteni seyrediyorlar. Olanlar şok etkisi yaptı" diye yazıyorlar. İnsan gerçekten hayret ediyor. Seçimlerden önce Derin Amerika'dan Avrupa'ya, taşeron PKK'dan IŞİD'e kadar her derin odak, Türkiye'de BAŞKANLIK GELMESİN derdine düştü. Ne oldu?
Başkanlığa karşı olduğunu söyleyen, ittifak yapan üç partinin haline bakın.
Selahattin Demirtaş-Devlet Bahçeli-Kemal Kılıçdaroğlu birbirini yiyor. Başkanlık getirmeme yolundaki ittifak, yeni hükümet kurmada bir kaçış içinde. Doğan -Fethullah Gülen Medya-Cumhuriyet köşelerinde, öyle derin yorumlar çıkıyor ki hayret etmemek mümkün değil, olanların farkında değiliz, sanki başka ülkelerde yaşıyoruz. Muhalefetin derdi, Başkanlıkta değildi, Erdoğan'ın BAŞKAN OLMASINDAN, 2019'DA DA YENİDEN SEÇİLMESİNDEN HUYLANIYORLARDI. Çünkü oraya gelecek, bir muhalif siyaset liderini ortalıkta görüyor musunuz? Bırakın iktidar olmayı, birinci parti olmaktan aciz üç muhalefet partisi, hedef altı oylara sevinen liderler, karşımızda. Aziz milletimiz, seçim sonrası anketlerde, "BAŞKANLIK OLSAYDI DAHA İYİ OLMAZMIY DI" dediğini görmüyorlar. Şimdi, Başkanlık olsaydı, hemen hükümet kurulmuş şiddetli hamleler başlamıştı. 7 Haziran sonuçları, parlamenter sistemin zaferi değil, parlamenter sistemin hezimetidir. Başkanlığı engellemek için yola çıktılar. Başkanlığın ne kadar adil ve acil çözüm olacağı ortaya çıktı. 'Erdoğan istedi' diye karşı çıkan Bahçeli-
Kılıçdaroğlu-Demirtaş, kısa zamanda yeniden seçime gidildiği taktirde, aziz milletimizden çok şamar yiyeceklerdir çok.
Allah, doğruyu gösteriyor. Bir atasözümüz gibi, "HER İŞTE BİR HAYIR VARDIR." Göreceğiz... 2019'a kadar 4 yıl var.
Kimlerin şok'a gireceğini çok göreceğiz.
Dikkatle bakınız. Türkiye'yi terörizm ile ilişkilendirmek isteyenler kimler? Hükümeti bu konuda olmadık iftira ve yalanlarla uluslararası topluma şikâyet edenler kimler?
Hep aynı proje ittifak. "Güney'deki sevdiğimiz ülke" diyenler, Almanya ile dar alanda paslaşan malum merkez medya, onun uzantısı yeni Cumhuriyet'çiler, İsrail'in Gazze'de yaptığı katliamlara sessiz kalan Amerika'daki paralelciler dalgalansalar da bir araya gelmeyi biliyorlar. Onlar cepheden vuruyor, Filistin'deki masum çocuklar için üzülenler, ülkemiz 'Büyük olsun' diye çırpınanlar, 'Birlik bozulmasın' diyenler 'Milletten başka dayanağımız yoktur' yolunda olanlar, üzülüyor, içten içten içe ağlıyor.
SONUÇ: ÜST AKIL muhiplerinin yaptığı ayıptır ayıp. Beşinci kolları ayıplıyor, Katil İsrail'e "One minute" diyenlerin, mazlum ülkelere kol kanat geren yeni Türkiye liderliğinin arkasındayız. New York, Londra-Berlin-Telaviv arasında cirit atan ÜST AKIL MUHİPLERİNİ, Batı'yı, İsrail'i "medeni" kabul edenleri bir kenara itmek, Türkiye'yi terörist ilan edenleri lanetlemek boynumuzun borcudur.
