BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 6 Mart 2015

Misak-ı Milli'nin güncellenmesi

Yakın coğrafyamızda, uluslararası hukukun belirlediği sınırlar sabit kalmakla birlikte, kültürel ve ekonomik faktörlerin yönlendirdiği yeni bir hayat alanı tanımlamasına duyulan ihtiyaç açıktır. Bu paradigma, Yeni Türkiye liderliğinin 21. Yüzyıl'a siyasi, ekonomik ve kültürel faktörleri bir arada değerlendiren yeni bir Misak-ı Milli ile girmesini gerekli kılmaktadır.

Misak-ı Milli'nin bugünkü konjonktür içinde yeniden değerlendirilmesi, siyasi ilişkilerin sabit verileri olan coğrafya ve tarihin değişen şartlar içinde ne ölçüde dinamik bir yoruma tabi tutulabileceğini test edelim. Dünyada, YENİ DÜZENYENİ DENKLEM-YENİ TÜRKİYE gerçeğine dikkatle bakmalıyız. Avrasya dünyanın kalpgahı. Doğu Avrupa-Türkiye-Kafkasya-Ortadoğu-Ortaasya hattında Türkiyemiz Avrasya'nın tam ortasında. Yeni büyük güç denklemi içinde Türkiye mutlaka var. Böyle bir dünyada, Yeni Türkiye'nin cihanşümul olma- liderlik yapma mecburiyeti var. Bu bağlamdan bakarsak, Yeni Türkiye liderliği, sınırları yeniden çizilmekte olan IRAK VE SURİYE'DE neler yapabilir? Türk-Kürt-Arap ortaklığıyla MEZOPOTAMYA BİRLİĞİ kurabilir mi? Türkiye-Irak-Suriye-Lübnan-Filistin ortaklığıyla Avrupa Birliği gibi bir Birliğin çatısını inşa edebilir mi?

İngiliz oyunları

İngiliz emperyalizmi, 1. Dünya Savaşı'yla Osmanlı İmparatorluğu'nun topraklarına göz dikmişlerdi. Türkiye, böylesi bir geçiş sürecinde yeni bir hayat alanı tanımlaması gerekliliği ile karşı karşıya kaldığında, Misak-ı Milli tanımlaması yapılması kaçınılmazdı.
Kerkük ve Musul, Misak-ı Milli sınırları içindeydi, Türkiye coğrafyasından ayırdılar. Kürtler'i yaşadıkları topraklarda dört ülke arasında (Türkiye, Irak, İran ve Suriye) bölüştürdüler. 100 yıl sonra, İngiliz-Fransız'ların Ortadoğu'da Sykes-Picot anlaşması çöpe atılma aşamasında.

Yeni Ortadoğu haritası çiziliyor. İşte bu noktada, gözler, Musul'a çevrildi. Başbakan Ahmet Davutoğlu, ABD'de de çok dikkati çekici bir açıklama yaptı: "Musul, bizim için tarihi ve stratejik bir misyondur..." Bu sözün bir derinliği var. Musul: Bir Türk, Arap, Kürt şehridir. Nineva olarak da bilinen doğu Musul'da 250 bin Irak Türkü yaşamaktadır. Musul'un merkezi ve çevresinde yaklaşık yüzlerce köy bulunmaktadır. Telafer: Nüfusu neredeyse tamamen Türkmenlerden oluşur. Musul'a 70 km uzaklıktadır.

Türkiye'nin Musul'un tarihsel önemi dolayısıyla kente yönelik operasyon konusunda hassas olduğu kaydedilirken, Türkmenler konusunda hassasiyeti başta ABD olmak üzere koalisyon güçlerine ilettiği biliniyor.

Musul'un IŞİD'den temizlenmesine yönelik bir bir strateji adım adım uygulama kondu. ABD, Irak merkez ordusunu, peşmergeleri, PYD ve Sünni aşiretlerin silahlı güçlerini kullanmayı planlıyor. Bir de Amerikalıların göndermiş olduğu 2-3 bin civarında özel kuvvet mensupları da operasyona katılacak.

Türkiye, Musul harekâtına, birinci aşamada, lojistik, istihbarat, eğitdonat'la katılabilir. Ve. İncirlik başta olmak üzere, bölgedeki Batman, Diyarbakır savunma üsleri lojistik destek verebilir. Sonrası mı? Şartlar belirler... Nitekim. Erbil düşme tehlikesi yaşasaydı, Türkiye müdahale ederdi. Musul'da çok daha tehlikeli bir duruma gelirse, Türkiye'den başka bir güç etkili olarak devreye giremez.

SONUÇ: Yeni Türkiye liderliğinin stratejik bakışına göre, Türkiye ile Irak Kürdistan'ıyla ittifakı hiç kuşkusuz yeni Ortadoğu haritasının omurgasını oluşturacak. Kendi içinde Kürt sorununu kangren olmaktan çıkarmış bir Türkiye, Kürtlerle beraber geliştirdiği müttefiklik şemsiyesi altında yeni denklemi kuracak.

YARIN : EYVAH. CHP'YE 'NEREDEN BULDUN'CU ZEKERİYA TEMİZEL GELİYOR