BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Tarihi 30 Kasım 2012

Ertuğrul Özkök'ün itirafları

Hürriyet'in eski genel yayın yönetmeni Ertuğrul Özkök'ün köşesinde çıkan yazı ve yorumlara bakınca, iktidara aba altından sopa gösterme çabası, "Tek başına yapılmış bireysel bir çıkış mı yoksa arkasında bir grup iradesi var mı?" sorusunu akla getiriyor.
Son iki gündür arka arkaya çıkan, "Sertleşme" ve "Darbeler Komisyonu'na anlatmadıklarım..." başlıklı yazıları itiraflar içeren birer ibret vesikası. Özkök'ün son iki yazısını bir bütünlük içinde okursak, retorik söylemler içeriyorsa da "Söylenmek istenenin" ne olduğunu irdelemekte yarar olacaktır. "Şifrelerle" yazılanların altında "Ne denmek" istendiği muhakkak sorgulanmalı...
Özkök'ün "Sertleşme'' başlıklı yazısında adından bahsettiği Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas, gereken cevabı dün köşesinde verdi.
Barlas, gerçekleri sıralarken, "Bazıları için 28 Şubat'ta "sertleşme" diye bir sorun yoktu. Ne zaman dilinin ucuna "Sperm" kelimesi gelse, benim uyarımı hatırlayıp hemen ağzını temizliyor. Ama galiba derdimi tam anlatamamışım... Haydar Dümen'i kıskandıracak yazılarına devam ediyor '' diyordu.

KOMİSYON'A SÖYLEMEDİĞİ
Özkök, önceki günkü yazısında, TBMM Darbeleri Araştırma Komisyon'una vermediği cevapları da bir itiraflar vesikası olarak, köşesinde değerlendiriyordu.
Diyor ki, ''Şimdi birileri, TC'nin post modern resmi tarihini''yazıyor.
Darbeler komisyonu, resmi tarihimizin ilk bölümünü kaleme alıyor. Başbakan kendi tarihini anlatıyor. Zihni altyapıyı, resmi ideolojinin yeni kalemşorları hazırlıyor...
Genç arkadaş bil ki, her resmi tarih asıl tarihin müsveddesidir.
Sadece o dönem için geçerlidir. Miadı çabuk dolar.''
TBMM'nin darbeleri araştırması, önemli bir adımken, Özkök ne demek istiyor? Demokrasinin geldiği noktada, değerli belgelerin yazılması heyecanı yaşanmış. Yapılanların caydırıcı olacağı düşünülürken, Darbeleri araştırmaya, milletin egemenliğinin tecelligahı TBMM'ce el atılmasına nasıl bir bakış açısıdır bu?
Özkök'e genç arkadaşlar hatırlatacaktır. Miadı dolacak olanların, bazı darbelerdeki tutum ve davranışları deşifre olan yazarlar olduğunu yüksek sesle dinlendireceklerdir.

SİVİL SAHTEKÂRLAR KİM?
Özkök diyor ki, "Askeri darbeler tarihi sivil sahtekârlar tarihidir.'' Evet doğru. Bu sivil sahtekârları milletimiz gayet iyi tanıyor. Sabah Gazetesi Başyazarı Mehmet Barlas bu gerçeği zihinlere şu sözleriyle ne güzel çakıyor: ''Özkök'ün emir-komuta zincirinde her dakika nasıl sertleşebildiğini 28 Şubat post-modern darbesi sürecinde, Hürriyet'te attığı manşetlerde defalarca gördük.''

TURGUT'UN ÖZKÖK ANALİZİ

Yılların gazetecisi Serdar Turgut'un çok bildiği var. Ne diyor Serdar Turgut? (Aziz Yıldırım'ın olası liderliği üzerine yazdığı analiz) "Geçmişleri hayli kısa olan "Beyaz Türkler"in gerileme dönemi liderlerinden olan Ertuğrul Özkök... Ertuğrul Özkök'ün bugüne kadar yükselen ve Türkiye'de şansı olabilecek bir lidere oynadığı görülmemiştir... Özkök'ün elinde siyasi leş vardır.
Siyaset tarihimiz onun desteklediği ve sonunda, belki de o destek yüzünden tarihin çöplüğüne atılan siyasetçilerle doludur.
Erdoğan'ın şansı: Recep Tayyip Erdoğan çok şanslı ki Ertuğrul Özkök başından bu yana ona hiç ısınamadı ve onu hiç desteklemedi.
Ben Erdoğan'ın bir lider olarak yükselişini ve oylarını yüzde 50'nin üstüne taşıma başarısını Özkök'ün onu desteklememiş olmasına bağlıyorum. Özkök gibi sosyal, mesleki ve de ticari zekâsı çok yüksek olan bir insan, neden istikrarlı bir biçimde yanlış siyasetçilere oynuyor?
Bizim mahallede de esnaf, yakında gelecek iktidar için halay çekmeye başlamıştı bile... Ama bir tek Özkök ve yönetimindeki gazete bu gelişmeyi görmemekte ısrarlıydı. Bunları şimdi yazmamın nedeni, geçmişin bir hesabını yapmak değil tabii ki.
Ama bazı âdetlerin zor öldüğünü ve bazı insanların geçmişteki hatalardan hiç ders almadığını görüyorum. ''
SONUÇ:
Ertuğrul Özkök, "Darbe Komisyon'una söylemedim''köşe yazısını şu sözlerle tamamlamış.
"Bugünün gayrı resmi tarihi yazıldığında, bugünün sefaletini de öğreneceksin. Genç arkadaş sabret, biraz zaman alacak .
" Bugünün sefalet mi? Yoksa cesaret mi? olduğunu tarih muhakkak yazacaktır. Ve sabreden gençlerimiz, bu tarihi de, oynanan oyunları görerek yazacaktır.