Avrupa Parlamentosu'nun son Türkiye raporundaki olumsuz üslup ve sert ifadeler kızgınlığa yol açtı. Özellikle Kıbrıs'la ilgili Türkiye'ye yöneltilen ağır ve hakkaniyeti sorgulayan ifadeler nefretle karşılandı.
Başbakan Erdoğan, hem Sarkozy ve Merkel'in Türkiye'nin AB üyeliğini engelleyen tavrı karşısında hem de son rapor üzerine isyan etti . "AB'nin gözü kör müdür Allah aşkına. Artık görsünler, kulaklarını açsınlar" derken, halkın hissiyatının tercümanı oldu. Fransa ve Almanya'nın çirkin tavırları nedeniyle AB üyeliği konusunda Türk halkının desteği giderek düşüyor. Avrupa'ya güven azalıyor.
Bugün Kıbrıs'ta kan akardı
Nüfusunun çoğunluğu Müslüman demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olma özelliği ile Türkiye, geniş bir coğrafyada barış ve adalet mesajlarını güçlü şekilde ifade ediyor.
Türkiye, tabu gibi görülen konuları tartışır hale gelmiş, demokratikleşme, kalkınma ve dış politikaya ilişkin olarak cesur kararlar almaktadır.
Avrupa (AB) bunu görmüyor.
Dış politikada, Ermenistan ile ilişkilerin normalleşmesi, İran'ın nükleer programına ilişkin diplomatik çabalara ağırlık verilmesi, Balkanlar'da, Orta Doğu'da, Kafkaslar'da, Afrika'da Türkiye yapıcı ve güvenilir bir ülke haline geliyor.
Avrupa (AB) görmüyor.
Yeraltı kaynaklarının tükenmişliği, nüfusunun fazlaca yaşlanmaya başlanmış olması sebebiyle Avrupa'ya diğer kıtasal ve bölgesel ülkelerle girişeceği rekabette fazla şans tanınmamaktadır.
Bugün Avrupa ekonomik gücünü kaybederken, Türkiye yeraltı kaynaklarıyla önemli ve etkili bir ekonomik güçtür. Orta Asya, Rusya ve Ortadoğu enerji kaynaklarının tam kavşak noktasındadır. 21. yüzyılın temel sorunu olacak olan zengin su kaynaklarına da sahiptir.
Asya ve Amerika kıtalarından gelecek dünya üstünlüğünü kırabilmek için Avrupa Birliği mutlaka Adriyatik'ten Urallar'a kadar uzanan çizgide tasarladıkları yeni Avrupa Birliği projesini oluşturmak zorundadır.
Avrupa (AB) körlük içinde.
Son AB raporunda, Kıbrıs Türk tarafının yapıcı çözüme yönelik çabaları hiçe sayılmıştır. Rapor tek taraflı ve çözüme katkı sağlamayacak şekilde hazırlanmıştır. Türk askeri KKTC'den hemen çıkmalı imiş. Türk askeri olmasa bugün Kıbrıs'ta yine kan akıyor olurdu.
Avrupa için Kıbrıs neden bu kadar çok önem taşıyor? Avrupa'nın buradaki hedefleri Akdeniz'de ve Ortadoğu'da stratejik bakımdan çok önemli olan Kıbrıs'ta Avrupa ordusu konuşlandırmak. Yunanistan, Ege'deki adalar ve Kıbrıs ile birlikte Suriye-Ürdün, Filistin-İsrail ve Mısır'ın Süveyş kanalı yolu uluslararası etkinliğe soyunmak istemektedir.
Kör ve sağır lordlar
AB yanılıyor. Türkiyesiz Ortadoğu'da ve Doğu Akdeniz'de etkili olamaz. Sarkozy ve Merkel, Türkiye'de AB'ye destek ve güvenin düştüğünü görmüyor mu? Duymuyor mu?
Fransa ve Almanya'nın çirkin tavırları nedeniyle AB üyeliği konusunda Türk halkının desteği geri plana düştü. A&G araştırma şirketinin yaptığı çalışmaya göre, "Türkiye AB'ye mutlaka girmelidir" diyenlerin oranı 2002 yılında yüzde 56,5, 2004'te yüzde 67,5, 2005'te yüzde 57,4, 2006'da yüzde 32,2. oldu. 78.1'i AB'ye güvenmediğini belirtti.
Kör ve sağır Avrupa lordları.
Avrupa Türkiye'ye esasen muhtaç olan taraftır. Avrupa Birliği'nin Türkiye`ye birçok bakımdan ihtiyacı vardır.
Gözü kör olan, kulakları duymayan AB'nin geleceği yönetme şansı olmayacaktır.
