Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 5 Ekim 2015

HDP Bildirgesi: Reklamları izlediniz...

Futboldan anlamayan siyasetçilerin konuştukları ilin takımından bahisle, 'takımımızı 1., 2. Hatta 3. Lige bile çıkaracağız' demesi, vukuatı adiyedendir.
Vaatleri konusunda ölçüyü kaçırıp, Kayseri'ye liman sözü vermeye kalkan ve gafının farkına vardığında geri adım atmak yerine 'Kayseri'ye deniz getireceğiz' diyen siyasetçiyi bile görmüştü bu ülke.
Ancak ismi sürekli olarak PKK terör örgütü ile birlikte anılan bir siyasi parti olan HDP'nin seçim bildirgesi, yukarıda verdiğimiz iki örneğin ve benzerlerinin fersah fersah ötesinde.
Türkiye'de siyaset yapmak üzere kurulmuş bir parti olarak HDP'nin seçim bildirgesinde söyledikleri ve söylemeye çalıştıkları tabii ki önemlidir.
Ancak, bu partinin terör örgütü ve son zamanlarda yoğun olarak yaşanmakta olan terör olayları ile ilgili tutumu, Ankara Hilton'da açıkladıkları seçim bildirgesini anlamsız hale getiriyor. Anlamsızlık, bildirgede dile getirilen hususların hemen tamamı ile bu partinin yaptıkları arasındaki uyumsuzluktan kaynaklanıyor.
Uyumsuzluk bildirgeye başlık olarak seçilen 'Büyük İnsanlık, Büyük Barış' sloganından başlıyor. Büyük insanlık sözü, söylediklerinin çoğu -mecburen- yalan olan eş genel başkanların ağızlarına yakışmıyor öncelikle. Bütün insanlığın ortak arzularını ifade sadedinde kullanılabilecek en değerli sözcüklerden birisi olan Barış da, HDP tarafından söylendiğinde büsbütün anlam kaymasına uğruyor. Barış Süreci'ne sahip çıkmamış olmalarını bir kenara bıraksak bile, Temmuz ortalarından beri yaşanan terör saldırıları konusunda takındıkları tavırlar, onlar barış dediklerinde, dinleyenlere 'savaş mı dediler' sorusunu sorduruyor. Şimdiye kadar uyguladıkları ve bundan sonra uygulayacaklarını deklare ettikleri politikalarla Türkiye'nin Partisi olma iddialarının anlamsızlığını ortaya koyduklarına göre; Diyanet, Mecburi Din Kültürü dersleri, terörle Mücadele kanunu, Öz yönetim, vb. genel hususlarda söylediklerini de bir kenara koyabiliriz. Tabii ki HDP'nin birilerine şirin gözükmek için bildirgesine yerleştirdiği anlaşılan bu taleplerin, Türkiye'de yaşayan insanların kahir ekseriyetinin alerji duyacağı hususlar olduğunun da altını çizdikten sonra.

HDP'nin 'Barış'la imtihanı

HDP'nin seçim bildirgesinde aklı başında herkesin merak ettiği konu olan, terör örgütü ile aralarına nasıl bir mesafe koyacakları sorusuna cevap sadedinde tek bir kelime bile yok. Barış Süreci'ni başlatan ve devam ettirme kararı alan AK Parti kadrolarına yönelik anlamsız kavgalarını sürdürüp, bu sürecin karşısında oldukları bilinen diğer partilerle barışa nasıl ulaşabilecekleri konusunda da.
O zaman akla kaçınılmaz olarak şu soru geliyor: Seçim Bildirgesinin başlığına ve hem de 'Büyük Barış' olarak konulmuş olsa bile, HDP'nin barış diye bir derdi yok mu acaba?.. Netice olarak söylenebilecek olan şudur: HDP, 1 Kasım seçimlerinde de olabildiği kadar marjinal kesimlerden ve bazı partilerden kendisine gelebilecek oylara talip. Doğu ve Güneydoğu'daki oyları da, bilinen sebeplerle, zaten çantada keklik gördüğü aşikar.
HDP'nin seçim bildirgesi, sadece reklamlardan ibaret. Gerçek dışı reklamlara getirilen yasak siyasi partileri kapsamıyor, ne yazık ki...