Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 28 Ağustos 2015

Akıl tatile çıkmış gibi...

Öncelikle, MHP'lilerden karşılaşacağı manasız ama büyük tepkiye rağmen 'yapılması gerekeni' yani aklın gereğini yapan Tuğrul Türkeş'i tebrik etmek gerek. 7 Haziran seçimleri neticelerinden hareketle bir hükümet kurulması gerekiyordu, kurulamadı.
Kurulamayacağını daha baştan öngörenler, bir hükümet kurulmaması için üzerlerine düşeni de yaptıktan sonra, hükümet kurulsun diye uğraşanları kabahatli ilan etmek için sıraya girdiler.
Bu da yetmiyormuş gibi, Anayasa emri olarak ülkeyi seçime götürecek geçici hükümette bulunması gereken bakanları vermemek için de bin dereden su getirmeye başladılar.
Akıl, 7 Haziran sonrası bir durumda hükümetin mutlaka kurulmasının gerekli olduğuna inanan siyasi partilerin, güçleri yetiyorsa bunu yapmaları; seçime gidiliyorsa da, milletvekillerinin geçici hükümete girmesine rıza göstermeleri, hatta teşvik etmeleri gerektiğini söylüyor.
Ama bunlar olmuyor...
Sıcakların bu durumda bir etkisi var mıdır, bilinmez. Ama akıl, en azından bazılarında hakikaten tatile çıkmış durumda. Çünkü olması gerekenlerin yapılmasını engelleyenler; normali anormal, anormali de normalmiş gibi yutturmaya çalışıyorlar. Seçimde oyları ve milletvekili sayısı azalan CHP'nin, kendisini dominant unsur kabul etmesi; AK Parti ile kurulacak koalisyonda başbakanlık isteyip, MHP-HDP ile kurulacak bir koalisyon için MHP Genel Başkanı Bahçeli'ye başbakanlık teklif etmesi, aklın tatile çıktığı sıralarda gerçekleşen olaylardandı mesela.
CHP'nin 13 yıldır tek başına iktidarda olup, son seçimi de birinci olarak bitiren AK Parti'ye 'bir restorasyon hükümeti kurup, senin 13 senede yaptıklarını çöpe atalım' manasına gelen tekliflerde bulunması da, aklın tatilde olmasıyla alakalı bir durumdu.
Hükümet kurulmasını çok istiyormuş gibi gözüken MHP'nin, işin başında kendisine ana muhalefet rolü biçmesi ve diğer partilere hükümet kurma çağrısında bulunup durması da, aklın tatile çıkmasının bariz delillerindendi. Hükümet kurulması için parmağını bile kımıldatmayan bu partinin, 'tekrar seçim' mecburiyeti ortaya çıkınca Cumhurbaşkanı'nı suçlaması da keza...

Memleket meselesi!..

En vahim olanı da, kendisine Geçici Hükümette bakanlık teklif edilen bir milletvekilinin, bunu bir 'cürret' olarak değerlendirerek; teklifi kabul etmediği gibi, partisindeki görevinden de istifa etmesi... Bu kişinin istifasının partisince kabul edilmesi de, işin zirve noktası. Seçim hükümetini kurmakla görevli AK Parti Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu'nun, mevcut partilerin milletvekillerinden bazılarına bakanlık teklifinde bulunması, Anayasa gereği.
Olması gereken de, teklife muhatap olan milletvekillerinin bunu kabul etmeleri. Bir koalisyon hükümeti değil ülkeyi seçime kadar idare edecek geçici bir hükümet kuruluyor ve asıl önemlisi de, bu bir memleket meselesi!.. CHP ve MHP'nin çeşitli gerekçelerle vazifeden kaçmaları, milletimizin gözünden kaçmayacak ciddi bir eksiklik. Bazı siyasiler akıllarını tatile göndermiş olabilirler, ama 1 Kasım'da sandıklara gidecek milletimizin aklı başında, şükür... Ve milletimiz, Anayasa gereği karşı karşıya kalınan bu durumda, neyin şeref ve neyin şerefsizlik olduğunu da hakkıyla değerlendirecektir...