Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 7 Temmuz 2015

Demek ki ne imiş!..

Türkiye Suriye'ye girdi, giriyor, girecek şeklindeki iddialar, krizin başladığı 2011 Mart'ından beri dillendirilir.
Ancak, son zamanlarda sık tekrarlanır oldu.
Suriye'nin kuzeyinde DAEŞ, Suriye rejim güçleri ve PYD/YPG ile ilgili gelişmelerin hızlanması, Türkiye'nin müdahalesi ihtimalini daha yoğun akla getirdi.
Ancak, devleti yönetenlerin yaptığı kararlılık belirten açıklamalar sonrası, ortalık sakinleşti. Yani bir şey yapmaya gerek kalmadan, sözü bile yetti. Yine de Suriye'nin kuzeyinde neler olup bittiği konusunda kafaların ciddi şekilde karışık olduğunu belirtmek gerek. Bölge hakkında ciddi bilgisi olanlar dışında, bilinmeyenler deryası içinde yüzüp duruyoruz hepimiz. Rojava, kantonlar, DAEŞ, PYD, YPG, koridor gibi yer ve örgüt isimlerinin tam olarak nelere karşılık geldiği bile açık değil.
PYD ve HDP'lilerin dilinden düşmeyen Rojava, gerçekte nedir mesela?.. Oluşturulan algıya bakarsanız, Suriye'nin kuzeyindeki Kürtlerin devlet kurdukları ya da kurmak üzere oldukları bir yer gibi anlaşılıyor Rojava. Ve oradan bahsedenler, benzeri dünyanın hiçbir yerinde olmayan ve olamayacak şekilde bir barış, huzur ve özgürlük bölgesi oluşturulduğundan bahsediyorlar genellikle.
PYD'nin alttan alta ancak HDP'nin güçlü bir şekilde dile getirdiği argümanlara bakılırsa, Türkiye başta olmak üzere bütün devletler ve bu arada herkes, -her nedense- Rojava konusuna destek olmak zorunda.
Suriye'nin kuzeyinde bulunan bölgenin genişletilmesi (koridor) çabaları olduğu, malum. PYD'nin bu çabalarına, DAEŞ ve Suriye rejim güçlerinin de destek olduğunun anlaşılmasıyla Türkiye'den, PYD ve HDP'nin hoşlanmadığı türden kararlı açıklamalar yapıldı. Kobani'de düştükleri sıkıntıyı ancak koalisyon güçlerinin hava saldırısı ve son olarak da Türkiye üzerinden Peşmerge desteği ile aşanların, Türkiye'nin muhtemel müdahalesiyle alakalı PYD'nin 'karşı koyarız' şeklindeki açıklaması ilgi çekiciydi.
HDP ise 6-8 Ekim'i hatırlatır bir havaya girdi ve benzeri olayların çıkartılabileceği uyarısında bulundu.
Tabii ki 'sivil, ve demokratik eylem' vurgusu eşliğinde.

Rojava bir yanılsama...

Peki ama HDP ve PYD'nin toz kondurmadıkları Rojava, gerçekte tam olarak ne? Orada Suriyeli Kürtlerin kurdukları bir devlet mi var, yoksa birileri herkesi kandırıyor mu?
Bu konuyu en iyi bilenlerden birisi olan Orhan Miroğlu'na göre Rojava bir yanılsama (illüzyon).
Esad rejiminin Temmuz 2012'de bir anlaşmayla Cizire Kobani ve Afrin'i YPG'ye teslim ettiğini, ordunun da, donanım ve cephanesinin büyük bir bölümünü bırakıp bölgeden çekildiğini
belirtiyor Miroğlu.
Esad rejiminin havaalanı, tren garı, resmi daireler ve stratejik açıdan önemli noktaları denetlemeye devam ettiğini de özellikle vurguluyor.
Yani Suriye'nin kuzeyinde bir Kürt devleti filan yok ve tam manasıyla değilse de, Esad rejimi oralara halen hakim durumda...
Şurası açık ki; PYD rejim ile işbirliği içerisinde. Ve Suriye'nin kuzeyiyle ilgili olarak Esad rejiminin PYD (PKK ve HDP) ile çakışan hesapları, çakışmayanlardan daha fazla. DAEŞ'in ne yapmaya çalıştığı ise şimdilik meçhul...