Ekrem Kızıltaş

EKREM KIZILTAŞ

Tarihi 4 Eylül 2017

Sindirim meselesi

Baklava ve benzeri şekerlemeler, nefis börekler ve hele de tadı normal zamanlardakinden oldukça farklı olan kurban kavurması... Kurban Bayramı günlerinde, özellikle de yeme içme ölçüsü kaçırıldığında, en çok sindirim sıkıntısı ile karşılaşılır...
Eğer böyle bir sıkıntı çekmemişsek, "Tek derdimiz bu olsun" diye düşünebiliriz şüphesiz. Ama çekenler herhalde başka fikirde olacaklardır.
Ancak değişik bir sindirim, daha doğrusu 'içine sindirme' sıkıntısı çekenler de var. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, "Milletvekillerinin tutuklanmasını içimize sindiremiyoruz" demiş mesela.
Kurban Bayramı'nın birinci günü, Enis Berberoğlu'nu Maltepe Cezaevi'nde ziyareti sonrası bu sözleri söyleyen Kılıçdaroğlu'nun "bir milletvekilinin hapse atılmasını" içine sindiremiyor oluşu, ilk bakışta makul. Ancak bu, onun ve benzer şekilde düşünen bir avuç insanın sıkıntısı.
Bu ülkede yaşayan 80 milyon insanın içlerine sindiremedikleri şeyler var çünkü.
Vekillerinin casusluk yapmalarını, terör örgütlerine destek olmalarını, teröristlere araçlarında silah taşımalarını, özellikle Avrupa ülkelerinin ülkemizin bölünmesini hedefleyen çabalarına hizmet etmelerini... içine sindiremiyor milletimiz.
CHP Lideri'nin asıl sindiremediği şeyin Enis Berberoğlu'nun mahkumiyeti olduğunu biliyoruz. Kamuoyunda haftalardır tartışılan, 'eğer hapisten çıkarılamazsa Berberoğlu'nun görüntüleri kendisine kimin verdiğini açıklayacağı' iddialarının bu içe sinmemede katkısı olup olmadığı, belirsiz.
Ancak, 'bir gazete haberi' diyerek küçümsenmeye çalışılan o görüntülerin esas olarak hangi gayeye hizmet için servis edildiğini artık biliyoruz. Eğer bu hedefe ulaşılabilseydi, şimdi birkaç kişinin yaşadığı içe sindirme problemi bütün insanımız tarafından yaşanmak mecburiyetinde kalınacaktı!...

KORİDOR SADECE KORİDOR DEĞİL...
Türkiye'nin, Suriye'nin kuzeyinde bir PKK-PYD koridoru oluşturulması ve bölgenin enerji kaynaklarının buradan Akdeniz'e indirilmesini içine sindirebilmesi kesinlikle düşünülemeyecek bir olaydır.
Koridor, alternatif bir enerji nakil güzergahından çok daha başka anlamlar içeriyor çünkü.
Birilerinin önünü kesmeye çalıştığı, başka birilerinin akla ziyan iddialar eşliğinde görüntülerini servis ettiği ve yayımladığı MİT TIR'ları, ülkemizin hemen güneyinde oluşturulmaya çalışılan bir koridor devletçiği engellemek için atılan adımlardan birisiydi.
Suriye'nin kuzeyinde bir PKK-PYD koridoru hayali, konuya naif yaklaşanlar başta, içimizdeki birçok hain açısından önemli bir hedefti. Bayır-Bucak Türkmenleri'nin yaşadıkları ve muhafaza etmeye çalıştıkları yerler de hayal edilen koridorun Akdeniz'e ulaşabilmesini engelleme açısından en kritik bölge...
MİT TIR'larını eksen alan operasyonlar, Türkiye'nin koridor devleti önleme çabalarına vurulmak istenen bir darbeydi. FETÖ başta olmak üzere dış mihrakların emrindekiler, Bayır-Bucak Türkmenleri'ne yardımları engelleyip koridoru Akdeniz'e ulaştırma hesabı yapıyorlardı.
Bir yandan da Bayır-Bucak Türkmenleri'ne yardım konusunu ülkemizin menfaatlerini esas olan yöneticilerimizi uluslararası mahkemelere çıkarabilmekte kullanma derdinde idiler.
Hülasa: Türkiye'nin değil başka ülkelerin menfaatlerini esas alan birileri ihanet peşinde iken. İhanetle mücadeleyi tesirsiz hale getirmek isteyenler de, ihaneti meşrulaştırmaya çalışıyorlar!.. Bu çabalarına ifade ve basın özgürlüğü gibi birtakım kavramları hatta demokrasiyi bile alet etmekten çekinmiyorlar üstelik...
Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler, sindirim için maden sodasını denemeli.
Onların içine sinen milletimizin içine sinmiyor çünkü...